Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü'nce, biyolojik çeşitliliğin biyokaçakçılık yoluyla zarar görmesinin önlenmesi, genetik kaynaklardan elde edilebilecek ekonomik, sosyal, bilimsel, teknolojik, tıbbi, ticari ve kültürel potansiyel faydaların ülke menfaatine kullanılmasının sağlanması amacıyla çalışmaları yürütülüyor.
Türkiye gibi biyolojik çeşitliliği zengin ülkeler özellikle genetik kaynaklar açısından sürekli biyokaçakçılığa maruz kalıyor. Bu kapsamda Türkiye'de 2007 yılından bu güne kadar toplam 86 vakada 21 farklı ülkeden 156 kişi hakkında, biyolojik çeşitliliğin tahrip edilmesi veya nesli tehdit/tehlike altında olanlar ile nadir bitki türlerinin mevzuata aykırı biçimde ticarete konu edilmesi nedeniyle 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 20'nci maddesi gereğince, 5,6 milyon TL idari para cezası uygulandı.
Avrupa ülkeleri yoğunlukta
Edirne'de, Çek Cumhuriyeti, Hollanda, Romanya, İtalya, Bulgaristan vatandaşı şüpheliler, 2007-2022 yılları arasında 5 biyokaçakçılık olayında bitki, kelebek ve diğer böcekler, trüf mantarını ülke dışına çıkarmak isterken yakalandı.
Antalya'da İsveç, Belçika, Romanya, Almanya, İngiltere, Macaristan, Rusya, Çek Cumhuriyeti vatandaşı şüpheliler aynı dönemde 9 biyokaçakçılık olayında kelebek ve diğer böcekler, kaplumbağa, salep, bitki, ekstrakt, salyangoz ülke dışına çıkarmak istedi.
Adana'da Suriyeli şüpheliler 9 biyokaçakçılık olayında saka kuşunu kaçırmak isterken, Hatay'da Suriye, Fransa, İngiltere vatandaşı şüpheliler 18 biyokaçakçılık olayında cennet papağanı, Afrika papağanı, muhabbet kuşu ve saka kuşu, bitki, semenderi ülkelerine götürmek isterken yakalandı.
Artvin'de Makedonya, Almanya, Türkiye, Rusya, Fransa, İsviçre, Macaristan, Japonya vatandaşı şüpheliler 12 biyokaçakçılık olayında kelebek ve diğer böcekler, salyangoz, sülük, yılan ve bitkileri ülkeden çıkarmaya çalıştı.
Gümüşhane'de Çek Cumhuriyeti, Japonya, Almanya, Romanya, İsveç, İtalya, Macaristan vatandaşı şüpheliler 5 biyokaçakçılık olayında kelebek ve diğer böcekler ve bitki türlerini ülkeden çıkarmaya çalışırken yakalandı. Kars'ta Suriye ve ABD vatandaşı kişiler 4 biyokaçakçılık olayında güvercin ve ayı dışkısını çıkarmak isterken yakalandı.
Turistik amaçlı gelen de var
Biyokaçakçılık yapanlar arasında, araştırma izni alarak Türkiye'ye gelen ve izin kapsamı dışına çıkarak farklı şehirlerde farklı türleri inceleyerek topladıkları türleri ülkeden çıkarmaya çalışanların yanı sıra, turistik ve çalışma ya da farklı amaçlarla gelen ve ülkeye özgü türleri kendi ülkelerine götürmeye çalışanlar da yer aldı. Biyokaçakçılar, saha taraması yaptıktan sonra topladıkları bitki ve böcek türlerini kavanoz, kutu, küçük tüp, zarf, çorap gibi şeylerin içine gizleyerek ülkeden kaçırmaya çalışırken yakalandı.
Vakalar özellikle Doğu Karadeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu ile Akdeniz Bölgeleri’nde yoğunlaşırken, son 5 yılda karşılaşılan biyokaçakçılık vakalarında başta orkide (salep) türleri olmak üzere yumrulu ve soğanlı bitki türleri, yabani buğday, kelebekler, böcek türleri, engerek türleri, semender türleri, turna gagası, kara kaplumbağası, meşe sürgünleri, defne, sandal, mantar türleri, nehir tırağı gibi türler tespit edildi.
Halk bilinçlendiriliyor
Biyolojik kaynakların herhangi bir küçük parçasının dahi biyokaçakçılığa konu edilebilecek olması tehdit içerirken, bu küçük parçasında dahi saklı olan genetik bilgi biyoteknolojik çalışmalarla diğer canlı gruplarına aktarılabiliyor.
Böylece istenilen özelliğe sahip (hastalıklara, kuraklığa dirençli, yüksek verimli) yeni çeşitler, yeni ırklar elde edilebiliyor.
Türkiye'ye ait genetik kaynaklardan elde edilebilecek ekonomik, sosyal, bilimsel, teknolojik, tıbbi, ticari ve kültürel potansiyel faydaların ülke menfaatine kullanılmasının sağlanmasının hedeflendiği çalışmalar kapsamında biyokaçakçılık konusunda jandarma, emniyet ve sahil güvenlik birimlerinde görev yapan kolluk kuvvetlerine eğitimler verilmesi, biyokaçakçılık ile mücadele için ilgili kurumlar arasında eşgüdüm ve işbirliğin güçlendirilmesi, biyokaçakçılık ile mücadele için yasal ve kurumsal düzenlemelerdeki eksikliklerin belirlenmesi, biyokaçakçılık ile mücadele için kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi, biyokaçakçılık konusunda halkın bilinç düzeyinin arttırılması gibi çalışmalar yapılıyor.