Kentte hasat döneminde sırık yardımıyla kestaneleri ağaçtan düşüren üreticiler, diplerden topladıkları ürünü ayrı bir yerde biriktirerek üzerini "yumak" denilen ve dikenli kabukların çürüyerek meyveden daha kolay ayrılmasını sağlayan eğrelti otu ve dallarla kapladı.
Yaklaşık 20 gün sonra yumaklardan çıkarılan kestaneler, boyutlarına göre ayrılıp satışa hazır hale getirildi.
Kestane, bölgedeki özelikle şekerleme sektörü tarafından yoğun olarak talep ediliyor.
İl Tarım ve Orman Müdürü Hamit Aygül, Bursa'nın önemli ürünlerinden birinin kestane olduğunu söyledi.
Rekoltenin son yıllarda 3 bin 500-4 bin ton dolaylarına gerçekleştiğini belirten Aygül, çeşitli kurumlarla yapılan ortak çalışmalarla ilerleyen süreçte hem kestane alanını çoğaltacaklarını hem de üretimini artıracaklarını anlattı.
Aygül, kestane ağacının yüksek, yağışı bol, serin yerlerde yetişen bir tür olduğunu dile getirerek, "Yaklaşık 4 bin yıllık kültürü, geçmişi var. Ekonomik olarak çiftçiye gelir sağlıyor. İnsanların bundan çeşitli ürünler elde etmeleri ve gelir sağlamalarından dolayı son yıllarda tekrar ilgi oluşmaya başladı. Biz de bu ilgiyi değerlendirerek hem Cumalıkızık hem diğer köylerde kestane yetiştiriciliğini yaygınlaştıracağız" diye konuştu.
Aygül, Türkiye'de geçen yıl 76 bin ton kestane üretildiği bilgisini verdi.
Kestane şekeri de yapılıyor
Genellikle haziran ve temmuz aylarında çiçek açan kestanenin hasadına ekim ayının ilk günlerinde başlandığını bildiren Aygül, İnegöl, Osmangazi ve Karacabey ilçelerinin Bursa'da en fazla kestane üretiminin yapıldığı yerler olduğunu dile getirdi.
Bu yıl ki rekolteye değinen Aygül, "Bursa kestanesi çok kaliteli. Bu seneki rekolteyi geçen yıllarla paralel bekliyoruz. Beklentimiz, 3 bin 500 ton civarında. Kestanede anormal bir seyir olmadı. Bu sene kestanenin kilogramı 35-40 lira düzeyinde. Bu da inşallah kestaneye yatırımcıların ilgisini daha çok artıracaktır" dedi.