Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Dr. Cemil Ertem, TRT Haber’de yayınlanan Elif Saygılıer ile Ekonomi 7/24’ün konuğu oldu.
Necmettin Batırel’in sorularını cevaplayan Ertem, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, yeni dönemdeki ekonomi politikaları ve dünyadaki ticaret savaşları konularını değerlendirdi.
“Yeni sistem Türkiye’ye özgü başkanlık sistemidir”
24 Haziran seçimlerine değinen Cemil Ertem, “Çok yüksek bir katılım gerçekleşti. Cumhurbaşkanlığı hükmet sistemi Türkiye’yi küresel güç haline getirecek. Yeni sistem Türkiye’ye özgü başkanlık sistemidir. Burada bürokrasinin azaldığını görüyoruz. Reformların hızla yapılacağı bir döneme giriyoruz” dedi.
“Türkiye ekonomisinin avantajlı olduğu bir döneme giriyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 16 yıllık bir deneyime sahip olduğunu ifade eden Ertem, “Nasıl bir ekonomi ve maliye politikası yürütüleceği bellidir, bu seçim öncesinden beri açık ve net bir şekilde ortaya kondu. Türkiye ekonomisinin avantajlı olduğu bir döneme giriyoruz.” dedi.
“Gelir, harcama ve nakit birlikte yönetilecek”
Ertem, “Yeni sistemde maliye ve para politikası uyumu son derece üst düzey olacak. Bütçe konusunda atılacak adımlar var. Reformlar maliye tarafında da hızla devam edecektir. Maliye Bakanlığı ve hazinenin birleşmesi çok önemli. Gelir, harcama ve nakit birlikte yönetilecek. Yeni hükümet kurulduğunda hem uzun vadeli hem kısa vadeli program açıklanacak.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ertem, açıklamalarından satır başları şöyle:
Hazinenin borçlanması ve bütçe performansı konusunda farklı araçlar geliştirilebilir. Hazine ihtiyacı olmadığında borçlanmama konusunda dikkatliydi, şimdi çok daha dikkatli olacaktır.
“100 günlük reform programı önümüzdeki 5 yılın dinamiklerini belirleyecek”
Seçim öncesindeki küresel dinamiklere bağlı olarak şirketlerde oluşan bozulmalara karşı programlar açıklanacak ve çok güçlü adımlar atılacak. 100 günlük reform programı önümüzdeki 5 yılın dinamiklerini de belirleyecek.
“Tarımsal ürünler piyasa tarafının insafına terk edilmeyecek”
Gıda enflasyonu konusunda hızla adımlar atılacak. Fiyatları yükselten stokçulukla mücadele edilmesi gerekiyor. Tarımda bu yılın fiyatları geçen yıla göre belirleniyor. Üretici geçen yılın fiyatına göre üretim yapıyor. İthalat kısa vadeli bir çözümdür. Orta ve uzun vadede kalıcı çözümler için adımlar atılacak. Tarımsal ürünler piyasa tarafının insafına terk edilmeyecek.
“Avrupa ile Asya arasındaki çekişme sürecektir”
Ticaret savaşlarının çok farklı yerlere gitmesinden korkuluyor. Avrupa ile Asya arasındaki çekişme sürecektir. Türkiye bu süreçte kazançlı çıkacak ülkelerden birisi. Dünyadaki farklı ülkelerdeki üreticiler ülkemize gelmek durumunda kalabilir. Ticaret savaşları sebebiyle çok ciddi fırsatlar var, bunları değerlendirebilecek başkanlık sistemini tam zamanında uygulamaya koyduk.
“Doların hakimiyeti uzun vadede sona erecek”
Dolar bazlı sistem önümüzdeki dönemde bitiyor. Dijital para sistemleri, ülkelerin ikili ticaret anlaşmaları, yerel para ile ticaret ve siyasi etmenler doların hakimiyetini uzun vadede sona erdirecektir.
“Bankacılık sektörü sağlam görünümünü koruyor”
İkinci çeyrekte %6 büyüme bekliyoruz. Cari açıkta ve kur tarafında hızlı bir şekilde normalleşme ve rahatlama olacağını söyleyebilirim. Doğrudan yabancı yatırımlarda yukarı çıkış bekliyoruz. Kapasite kullanım oranları ve üretici satın alma endeksine baktığımızda öncü gösterge olarak iyi durumda. Bankacılık sektörü sağlam görünümünü koruyor. Bankacılık sisteminde kısa vadeli likidite sorunu yok.
Merkez bankası enflasyon hedeflemesi yapıyor. Piyasa koşullarına uygun adımları atıyor, atmaya devam edecektir. Enflasyonda arz taraflı adımlar atıldı bunlar devam edecek. Faiz önümüzdeki dönemde düşecektir.
“Yatırım maliyetleri aşağı çekilip, teşvikler artırılacaktır”
Yeni dönemde KOBİ’lerin krediye ulaşmasını kolaylaştıracak ve yatırımları artıracak reformları hızla yapacağız. Yatırım maliyetleri aşağı çekilip, teşvikler artırılacaktır.
“İtalya ve İspanya’nın krizden çıkışı Türkiye’ye bağlı”
AB’nin Türkiye ilişkilerinde daha gerçekçi olmasını bekliyorum. İtalya ve İspanya’nın krizden çıkışı Türkiye’ye bağlı.
Mülteci Avrupa’nın en büyük sorunlarından birisidir. Türkiye üzerine düşeni yaptı. AB’nin de elini taşın altına koyması gerekiyor. 3 milyar euroluk göçmen yardımı gerekli ve gecikmiş bir adımdır. AB, mülteci konusunda ikiyüzlülük politikasını bırakıp daha fazla sorumluluk almalıdır.
Kaynak: TRT Haber