Katranca köyünde yaşayan Sarı, bir süre çalıştığı özel sektördeki işinden, sağlık problemleri olan kızıyla daha fazla ilgilenebilmek için ayrıldı.
Daha sonra babasından 4 kovan arı alan ve bu işle ilgili girişimcilik kursunu da başarıyla tamamlayan 34 yaşındaki Sarı, Tarım ve Orman Bakanlığının Genç Çiftçi Projesi'nden yararlanmak için müracaatta bulundu.
Sarı, devletten aldığı 40 kovan arıyı 60 kovana çıkararak işini geliştirdi.
Sabah erkenden, babasının 25 yılık bisikletine binerek köy dışında arılarının bulunduğu alana giden Sarı, yaktığı tütsü ile arı kovanlarını tek tek kontrol ediyor.
Sarı, arılarına zaman zaman "Altın kızlarım", "Siz benim evlatlarımsınız", "Canlarım benim" gibi ifadelerle sesleniyor.
"Devlet desteğiyle arıcılık faaliyetlerimi artırdım"
Sarı, "Arıcılığa ilk başladığımda gerçekten tedirgin oldum. Ama ben şanslıydım çünkü babam vardı. Onun desteği ile ufak ufak öğrendim. Babamdan öğrendiğim bilgileri, modern arıcılık teknolojilerini de takip ederek kendimi yeniledim. Bu işe başlayıp da bırakan hiç kimse yoktur zaten. Ben arılığa geldiğimde onlarla konuşuyor, duygularımı paylaşıyor, nazik davranmaya çalışıyorum" dedi.
"Onlar benim altın kızlarım"
Sarı, arıların besin kaynaklarına rahat ulaşabilmeleri için faselya tarlaları oluşturduğunu belirterek şunları anlattı: "Doğal ürünler yetiştirmek için çaba sarf ediyorum. Arı ürünleri çok değerli ve sağlıklı. Onlar benim altın kızlarım. O kadar küçük bir canlının bu kadar çalışkan olması, izlerken bile hayranlık uyandırıyor."
Türkiye'de kadınların arıcılık alanında çalışmalarını artırdığını vurgulayan Sarı, bu durumdan mutluluk duyduğunu ifade etti.