IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları ABD'nin başkenti Washington'da başladı.
Bu kapsamda,
Dünya Bankası Başkanı Malpass ve IMF Başkanı Georgieva "İstikrarsızlık Çağında Çoklu Krizleri Ele Almak" başlıklı oturumda dünya ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Malpass, "Gelecek yıl dünya için bir resesyon riski ve gerçek bir tehlikesi var" dedi.
Avrupa'da bazı gelişmiş ekonomilerin yavaşladığına dikkati çeken Malpass, bu durumun gelecek yıl nereye gideceğinin görüleceğini aktardı.
Malpass, birçok gelişmekte olan ülkede ise para birimlerinin değer kaybetmesinin ülkeler için borç seviyelerinin giderek daha fazla yük haline gelmesi anlamını taşıdığını belirterek,
faiz oranlarındaki artışın bunu ağırlaştırdığını anlattı. Malpass, enflasyonun ise herkes ancak özellikle de yoksullar için hala büyük bir sorun olduğunu vurguladı.
"Çin'de büyümeyi aşağı çeken çok önemli bir sorun görüyoruz"
IMF Başkanı Kristalina Georgieva da resesyon riskinin arttığı konusunda Malpass ile aynı fikirde olduğunu söyledi.
Dünya ekonomisinin yaklaşık üçte birinin bu yıl veya gelecek yıl art arda en az iki çeyrek negatif
büyüme göstereceğini hesapladıklarını anımsatan Georgieva, dünya ekonomisindeki yavaşlamanın 2026'ya kadar yaklaşık 4 trilyon dolarlık kayba neden olmasını beklediklerini belirtti.
Georgieva, dünyanın üç kilit ekonomisinde de yavaşlama gördüklerine işaret ederek, bu ekonomilerin Avro Bölgesi,
Çin ve
ABD olduğunu anlattı.
Bu durumun Avro Bölgesi'nde doğal gaz fiyatları kaynaklı olduğunu aktaran Georgieva, Çin'de ise COVID-19 salgınıyla ilgili aksamalar ile
konut sektöründe oynaklığın etkili olduğunu belirtti. Georgieva, "Çin'de büyümeyi aşağı çeken çok önemli bir sorun görüyoruz" dedi.
IMF Başkanı Georgieva, ABD'de de hala çok güçlü bir iş gücü piyasası olmasına rağmen artan faiz oranları nedeniyle ekonomik büyümenin ivme kaybettiğini dile getirdi.
Borç krizi tehlikesini "büyük ve korkutucu" olarak nitelendiren Georgieva, gelişmiş ekonomilerin bu tehlikeyi kontrol altına alması gerektiğini vurgulayarak, bunun sadece yüksek borç yükü olan ülkeleri değil tüm ülkeleri etkileyeceğini ifade etti.
Georgieva, "Güçlerimizi birleştirirsek, birlikte hareket edersek 2023'te önümüze çıkan acıyı azaltabiliriz" diye konuştu.
İklim değişikliğinin risklerine de değinen Georgieva, söz konusu risklerin ele alınması için dünyanın 3 ila 6 trilyon dolara ihtiyacı olduğunu ve özel sektörle iş birliğinin önem taşıdığını vurguladı.