Geçen hafta emtia piyasasını birçok faktör etkiledi. İsrail-Filistin çatışması kaynaklı endişeler, emtia piyasasını yönlendiren temel unsurlar arasında yer aldı.
Üretim tahminleri, dolara olan talebin artması ve özellikle Çin kaynaklı endişelerin devam etmesi emtia piyasasında ürün bazlı ayrışmaların öne çıkmasına neden oldu.
Rusya-Ukrayna savaşının yanı sıra İsrail-Filistin çatışmasının başlamasının ardından İsrail'in Suriye'ye saldırısında Şam ve Halep'teki uluslararası havalimanlarının eş zamanlı hizmet dışı kaldığına yönelik haber akışıyla çatışmaların daha da yayılabileceği endişeleri emtia fiyatlarını etkiledi.
Geçen hafta değerli metallerde altın ve gümüşteki yükseliş dikkati çekerken, platinde sınırlı artış kaydedildi, paladyum ise değer kaybetti.
İsrail-Filistin çatışmasının daha geniş bir alana yayılabileceği endişesi "güvenli liman" varlıklarından altına olan talebi artırdı. Altının ons fiyatı, İsrail-Filistin çatışmasının etkisiyle yüzde 5,5 yükselerek geçen haftayı 1.932,86 dolardan tamamladı.
Kaydettiği 5,5'lik artışla 7 ayın en yüksek haftalık kazancına ulaşan altının ons fiyatı, 13-17 Mart 2023 haftasında yüzde 6,5 kazanç sağlamıştı.
Analistler, altının ons fiyatının 27 Eylül'den bu yana ilk kez 1.900 doları aştığına dikkati çekerken, özellikle ABD 10 yıllık tahvil faizindeki gerileme altının ons fiyatındaki artışta önemli rol oynadı. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi, geçen hafta yaklaşık 17 baz puan gerileyerek yüzde 4,6240'a indi.
Geçen haftayı gümüş yüzde 5,2 ve platin yüzde 0,4 kazançla, paladyum ise yüzde 1 düşüşle tamamladı. Analistler, paladyumun otomobillerdeki katalitik konvertör üretiminde kullanıldığını belirterek, elektrikli araçlara talebin artmasıyla normal otomobillere olan talebin düşebileceğine yönelik tahminlerin arttığını ve paladyumda talep endişelerinin öne çıktığını söyledi.
Brent petrolde yükseliş yüzde 7'yi aştı
Geçen hafta jeopolitik risklerin emtia piyasasında en fazla etkilediği ürün Brent petrol oldu. Brent petrol, haftayı yüzde 7,2 yükselişle 90 dolardan tamamladı.
Brent petrol fiyatındaki yükselişte, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaların Orta Doğu'da tansiyonu yükseltmesinin küresel petrol arzını olumsuz etkileyeceği endişeleri etkili oldu. ABD ve Batılı ülkelerin İran'a karşı tedbir alma ihtimali de fiyatların yükselişine katkıda bulundu.
Analistler, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaların daha da genişleyebileceği ihtimalinin risk algısının yüksek seyretmesine neden olduğunu ve yükselen petrol fiyatlarının küresel bazda enflasyon endişesini de artırabileceğini ifade etti.
Çin'de kutlanan geleneksel Güz Ortası Festivali'nin denk geldiği uzun tatil haftasında, ülke içinde seyahat edenlerin sayısının Kovid-19 salgını öncesi seviyelere çıktığını gösteren veri akışı da dünyanın en büyük petrol ithalatçısı ülkede talebin toparlanacağı algısını güçlendirerek fiyatların yukarı yönlü hareketini destekledi.
Çin Turizm ve Kültür Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, 29 Eylül-6 Ekim'deki tatil kapsamında 826 milyon kişi, ülke içinde seyahat ederken, iç turizmden elde edilen toplam gelir 753,4 milyar yuana (103 milyar dolar) çıktı.
Doğal gaz fiyatları yukarı yönlü hareket etti
New York Ticaret Borsası'nda işlem gören doğal gaz, geçen haftayı yüzde 1,2 artışla tamamladı.
ABD'li enerji şirketi Chevron, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmalar nedeniyle İsrail'in talebi üzerine Doğu Akdeniz'deki Tamar doğal gaz sahasında üretimi durdurduğunu açıkladı.
İsrail-Filistin çatışması sonrası Tamar gaz sahasındaki üretimin durdurulması ve Finlandiya ile Estonya arasındaki Balticconnector boru hattının olağan dışı basınç düşüşü nedeniyle kapatılması da doğal gaz fiyatlarını yukarı yönlü etkiledi.
Finlandiya ve Estonya arasında doğal gaz akışını sağlayan, 8 Ekim'deki olağan dışı basınç düşüşü ve sızıntı nedeniyle kapatılan Balticconnector boru hattının onarımının en az 5 ay süreceği bildirildi.
Baz metallerde düşüş eğilimi görüldü
Geçen hafta baz metallere düşüş eğilimi hakim oldu.
Tezgah üstü piyasada bakır yüzde 0,2, kurşun yüzde 4,6, alüminyum yüzde 1,5 ve çinko yüzde 3,4 değer kaybederken, nikel yüzde 0,6 değer kazandı.
Zayıf küresel talep, yatırımcıların bakır da dahil olmak üzere endüstriyel metallere yönelik duyarlılığının yanı sıra fiyatlar üzerinde de baskı oluşturmaya devam ediyor. Güçlü dolar da baz metalleri olumsuz etkiliyor.
Küresel ekonomik zorluklar, Çin'den gelen zayıf talep ve ABD'nin yenilenebilir enerji girişimlerindeki gecikme, özellikle bakır fiyatları üzerinde baskı oluşturuyor.
Çin'de yerli demir dışı metal endüstrisi için bir danışmanlık, araştırma, veri ve bilgi merkezi olarak faaliyet gösteren, devlete ait bir anonim şirket olan Antaike, Çin'in rafine bakır piyasasının özellikle zayıf yurt dışı talep nedeniyle 2023'te yaklaşık 340 bin ton fazla verebileceğini bildirdi.
Bakırda arz fazlası olabileceğine yönelik söz konusu öngörüyle fiyatlarda aşağı yönlü bir hareket görüldü.
Tarım emtia gurubunda sert yükselişler yaşandı
Geçen hafta tarım emtia grubundaki ürünlerde sert yükselişler kaydedildi.
Analistler, İsrail-Filistin çatışmasından dolayı uygulanabilecek kısıtlamalar nedeniyle tarım ürünlerinde bundan sonra da yükselişler görülebileceğini ifade etti.
Chicago Ticaret Borsası'nda işlem gören buğday yüzde 2, mısır yüzde 0,4 ve soya fasulyesi yüzde 1,3 artarken, pirinç yüzde 0,6 düşüş kaydetti.
ABD'de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange'de işlem gören kahve yüzde 6,2, şeker yüzde 1,3 ve kakao yüzde 1,3 kazançla geçen haftayı tamamlarken, pamukta yüzde 1,1 kayıp yaşandı.
Dünya buğday üretim tahminlerindeki düşüş ve Orta Doğu'da gerilimin tırmanmasıyla tedarik zincirine yönelik endişeler, buğday fiyatlarında yükselişe neden oldu.
ABD Tarım Bakanlığının (USDA) 2023-2024 sezonuna yönelik tahminlerine göre, buğday üretimi tahminleri önceki aya göre 6,03 milyon ton azalarak 787,34 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.
Tedarik zincirine yönelik endişeler mısır fiyatlarının da artmasına neden oldu. Petrol fiyatlarındaki yükseliş, mısır ve şeker fiyatlarının yükselmesinde önemli unsurlar arasında yer aldı.
Soya fasulyesi fiyatları, USDA'nın soya fasulyesi hasadına ilişkin görünümünü düşürmesiyle yükseliş kaydetti.
Üretim tahminlerindeki düşüşle kahvede sert yükselişler görüldü. Endonezya Kahve İhracatçıları ve Endüstrileri Birliği, yerli kahve üretiminin geçen yıl rapor edilen 12 milyon torbadan 2023'te 8,5-9 milyon torbaya düşmesini bekliyor. Üretim tahminlerindeki düşüşün büyük ölçüde mahsul hasadını etkileyen olumsuz hava koşullarından kaynaklandığı belirtiliyor.
El Nino hava akımının Asya'da şeker üretimini düşüreceğine yönelik endişeler şeker fiyatlarında yükselişe neden oldu.
Avrupa'da kakao talebinin artacağına yönelik öngörüler, kakao fiyatlarını yukarı yönlü etkilerken, dolar endeksinin yüksek seyretmesi ve Çin ekonomisine yönelik endişeler pamukta değer kaybını beraberinde getirdi.
"Çatışma riskinin devam etmesi altının ons fiyatındaki gerilemeleri engelleyebilir"
Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, son dönemde altında "güvenli liman" özelliğinin öne çıktığını vurguladı.
Özellikle çatışma, savaş ve doğal afet gibi konular gündeme geldiği zaman altın gibi kıymetli metallerin talep gördüğünü ifade eden Ergezen, belirsizliklerden kaynaklanan güvenli liman arayışının emtia piyasasında bu tarz ürünlerin ön plana çıkmasına yol açtığını söyledi.
Geçen dönem özellikle resesyon endişeleriyle altın ve kıymetli metaller tarafında ciddi gerileme yaşandığını vurgulayan Ergezen, İsrail-Filistin çatışmasının altının bir anda "güvenli liman" özelliğinin gündeme gelmesine neden olduğunu, altının çok fazla gerilemiş olmasının da yatırımcıların altına yönelmesine yol açtığını söyledi.
Ergezen, "Fiyatındaki düşüş nedeniyle zaten altına belli bir talep olmuştu. Güvenli liman özelliği de buna eklenince bir anda çok hızlı bir tepki oldu. Altının ons fiyatında 1892-1900 dolar aralığının yukarı doğru geçilmesini çok fazla beklemezdik. Fakat İran'dan gelen açıklamalar, çatışmanın bölgeye yayılabileceği endişeleri var. ABD'nin uçak gemisi gönderiyor olması da bu riski artıran unsurlardan bir tanesi. Bu da altının ön plana çıkmasına yol açtı." ifadelerini kullandı.
Bölgedeki çatışma riskinin devam etmesinin altının ons fiyatındaki gerilemeleri engelleyecek unsurlardan bir tanesi olduğunu vurgulayan Ergezen, "Açıklamaların boyutu devam eder ve çatışma yayılmaya başlarsa altının ons fiyatındaki güçlü yükselişin hala devam ettiğini görebiliriz." dedi.
Altının ons fiyatında 1950 dolar ve daha üzerine doğru yükselişler görülebileceğini ve bu seviyelerde kalıcı olmasının bu belirsizliğin ne kadar devam edeceğine bağlı olduğunu aktaran Ergezen, belirsizlik ortadan kalktıktan, çatışmalar durulduktan sonra altının ons fiyatında hızlı bir gerileme olmasının beklenebileceğini söyledi.
Ergezen, "Diğer taraftan merkez bankalarının şahin duruşu hala devam ediyor. Hala resesyon endişeleri var. Faiz indirimlerinin ne zaman başlayacağına yönelik belirsizlik bulunuyor. Bu belirsizlik de fiyatlamalara yansıyacaktır." diye konuştu.