Türkiye, İstanbul Finans Merkezi'nin faaliyete geçmesiyle bölgesel bir merkez olma hedefinde.
Faizsiz bankacılık. Dünyada olduğu kadar Türkiye'de de yaygınlaşıyor.
Amaç ihtiyaç sahiplerine finansman sağlamaktı
Bu sistemin temelini geçmişte kurulan para vakıfları oluşturuyor. İlk vakıf 1456 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından kuruldu. Kasasına 24 bin altın koyuldu. Amaç; ihtiyacı olanlara finans desteği vermekti. Böylece yüksek oranlardaki faiz önlenebiliyordu. Para vakıfları, 5 asır boyunca oldukça etkindi.
Dünyanın birçok ülkesinde faizsiz bankacılık yaygınlaşıyor
20'nci yüzyılda ise petrol gelirleri arttı, likidite yükseldi. Faizsiz bankacılık sisteminin temelleri atıldı. Bu kapsamda ilk resmi banka 1972 yılında Kahire'de kuruldu. 3 yıl sonra 43 müslüman ülke bir araya geldi. İslam Kalkınma Bankası'nı kurdu. Türkiye'de ise 1983 yılında ilk Özel Finans Kurumları faaliyete geçti. 2005'te ise bu kurumlar, Katılım Bankaları adıyla yoluna devam etti. Bugün çok sayıda ülke faizsiz finans sisteminin avantajlarını kullanıyor.
Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, "Dünyada da gelişmiş ekonomilere baktığımız zaman bu ve benzeri mekanizmalarla büyüdüklerini görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Katılım Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü Ayhan Sincek ise konu ile ilgili, "Buradaki mantık aslında kar payı paylaşımı. Bankaya siz kar zarar ortaklığı yapıyorsunuz, buradaki tutarlar kar payı olarak adlandırılıyor." dedi.
Türkiye'de altı önemli katılım bankası faaliyet yürütüyor. Pazar büyüklüğü ise yüzde 5'i geçiyor.
Katılım Finans Sistemi bankacılık sistemine de tamamlayıcı olarak alternatif bir model olacak. Üretim ve hizmeti desteklemesinin yanında, ekonomik karşılığı olan ve faizden tamamen arındırılmış bir mekanizma olacak. Katılım finans sisteminin en önemil özelliği ise insan emeğinden ilham alıyor ve emek dışı kazançları reddediyor.
Faizsiz finans sisteminde 2025 yılında hedef, yüzde 15 pazar payı.
"Esas hedefimiz insanı ve firmaları helal ekosistemin içine almak"
Göktaş, "Klasik bir bankada var olan ürünlerin hepsi bizim sistemimizde mevcut tek fark biz bunları ürünleştirirken faizsiz bir mekanizmaya göre ürünleştiriyoruz. Bizim esas hedefimiz mümkün olduğunca insanı bizim tabirimizle helal ekosistemin içine almak insanı ve firmaları helal ekosistemin içine almak." diye konuştu.
İstanbul Finans Merkezi de faaliyete geçtiğinde sisteme önemli katkılar sunacak.
"Özellikle bu coğrafyada katılım finans sisteminin lideri olmak İstanbul'u katılım finans sisteminin merkezi haline getirmek öncelikli oluyor." diyen Göktaş, "Zaten bunu sağladığınız zaman içinde global finans merkezi de kaçınılmaz olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Sadece faizsiz bankacılık değil faizsiz emeklilik ve sigortacılık da yaygınlaşıyor. Sigortacılıkta primler dünyada 20 milyar dolara ulaştı.
"Katılım sigortacılığında amaç risk transferi değil risk paylaşımı"
BES tarafında yakın zamanda yaşanan yüzde 60'a 40'lık paymaşım oranının da yaygınlaştığında ciddi anlamda bir potansiyelin söz konusu olacağını vurgulayan Sincek, "Katılım sigortacılığında amaç risk transferi değil risk paylaşımıdır. Ülkemizde faizsiz sigortacılık 4,5-5 milyar liralara geldi fon tarafı 15 milyar liralarda." dedi.
2018 itirabıyla faizsiz finans büyüklüğü 2.3 trilyon doları aştı. 2020 yılında bu rakamın 3.2 trilyon doları aşması bekleniyor.
Kamera: Volkan Tay