Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Ordu Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Arslan Soydan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2016 yılında üreticilerin yüzünün, devlet destekleme ödemeleriyle güldüğünü söyledi.
Üreticilerin, bu yıl alan bazlı gelir desteği ve gübre desteği aldığını belirten Soydan, "Üreticiler bu yönden hiçbir sorun yaşamadı. Buna rağmen, maalesef zirai don, kuraklık ve külleme hastalığı rekoltede ciddi düşüşe yol açtı. Doğa olayları ve külleme hastalığı, üreticiyi olumsuz etkiyen durumlar oldu." dedi.
Soydan, 2016 yılında fındıkta rekoltenin, önceki yıla göre yaklaşık yüzde 30 düşerek 468 bin ton olarak gerçekleştiğini anımsattı.
Rekolte açısından değerlendirildiğinde, bu sezon üreticinin beklentisinin gerçekleşmediğini vurgulayan Soydan, "Fiyatta da umduğumuzu bulamadık. Sezona 14-15 lira seviyelerinde başlayan ürünün fiyatı daha sonra yaklaşık 10 liraya kadar geriledi. Bunları bir bütün olarak ele aldığımızda, 2016 yılının üreticilerimizin fiyat beklentisinin çok altında geçtiğini söyleyebiliriz." diye konuştu.
Soydan, bu seneye oranla 2017 yılından daha umutlu olduklarına işaret ederek, "Bizim için sezon halen devam ediyor. Üreticilerimizin depolarında binlerce ton fındık bulunuyor. Dolayısıyla kazanç açısından baktığımızda beklentimiz halen yüksek. Bu konudaki umudumuz sürüyor." değerlendirmesinde bulundu.
Fındık fiyatının kısa sürede üreticilerin beklediği 15 liraya ulaşmasını temenni eden Soydan, üreticinin her zaman olduğu gibi umudunu koruduğunu söyledi.
Soydan, fındık rekoltesini etkileyen faktörlerden birinin de bahçe bakımı olduğuna dikkati çekerek, üreticilere bahçe bakımlarını daha iyi yapmaları tavsiyesinde bulundu.
Fındığın, bölge ve ülke için önemli bir ürün olduğunu belirten Soydan, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla milli ürünümüze hep birlikte sahip çıkacağız. Doğal afetler konusunda ise gerekli önlemleri almalıyız. Örneğin, zirai don uyarısı yapıldığında, üreticilerimizin bahçelerinde dumanlama yöntemini kullanarak zararı önlemeye çalışmaları gerekiyor."
"Üreticinin yüzünü güldüren tek husus devlet desteklemeleri oldu"
Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, bu yıl fındığı ilk olarak mart ayındaki şiddetli fırtınanın olumsuz etkilediğini söyledi.
Fırtınadan bir süre sonra 650 rakımlı bahçelerde zirai don yaşandığını anımsatan Karan, "Bunun ardından kuraklık, son olarak ise külleme hastalığı ürünü olumsuz yönde etkiledi." diye konuştu.
Karan, fındığın az olduğu sezonda fiyatın ciddi manada yüksek olmasının beklendiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ürün az olmasına rağmen fiyat istenilen seviyede değildi. '2016 yılı üreticilerimiz açısından çok elverişli geçti.' diyemeyiz. 2016 bizim için sıkıntılı geçti. İçinde bulunduğumuz bu dönemde serbest piyasada oluşan fiyat, maliyeti bile kurtarmıyor."
Üreticinin yüzünü güldüren tek hususun devlet desteklemeleri olduğunu ifade eden Karan, "Çok şükür devlet desteklemeleri üreticilerimizin banka hesaplarına zamanında yattı. 2016 yılında Türkiye genelinde üreticilerimize 800 milyon liranın üzerinde ödeme yapıldı. Bu da üreticilerimize sıkıntılı süreçte adeta ilaç gibi geldi." dedi.
Karan, fındık üreticilerinin gerek rekolte gerekse kazanç açısından 2017'den beklentisinin yüksek olduğunu anlatarak, "Geçen sezon yaşanan olumsuzluklardan sonra, fındık dallarının dinlendiğini düşünerek 2017'de rekoltenin daha fazla olacağını tahmin ediyoruz. İnşallah rekolte beklediğimiz gibi yüksek olur ve üreticilerin yüzü güler." diye konuştu.
Külleme hastalığına dikkati çeken Karan, hastalığın henüz bahçelerden temizlenmediğini, ilgili kurumların konuya ilişkin önlem alması gerektiğine işaret etti.
Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (FİSKOBİRLİK) Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar ise fındık üreticilerin yaşadığı sorunların ortada olduğunu söyledi.
Üreticilerin yaşadığı sorunların çözümü noktasında artık ciddi adımlar atılması gerektiğini belirten Bayraktar, "Bu konuda kesin ve net çözümler üretilmesinin zamanı geldi. 2017 yılının fındık üreticilerinin sorunlarının çözüldüğü bir yıl olmasını umuyoruz." dedi.