Kruvaziyer turizminin önde gelen firmalarının rotalarını yeniden Türk limanlarına çevirmesiyle Türkiye bu sektörde eski canlı günlerine dönüyor.
Karaköy'de yaklaşık 200 yıldır erişime kapalı olan Karaköy sahil şeridinde inşa edilen Galataport, kültür-sanat merkezleri, dünya standartlarında bir kruvaziyer terminali, otel, farklı çeşitli markalar, kafeler, restoranlar, ofis alanlarının yer alacağı bir alan olarak planlandı.
Yeni terminal, dünyada ilk kez uygulanacak bir proje ile zemin altında kurgulanırken, kruvaziyer gemilerinin ihtiyacı doğrultusunda yapılan planlamayla İstanbul’un gemi turizm potansiyeline ciddi bir katkıda bulunması bekleniyor.
Terminale, yüksek sayıda yolcuya uygun pasaport kontuarı, check-in alanları ve bekleme salonları eklenerek, dünyanın en büyük gemilerine hizmet verebilecek kapasiteye ve ana liman fonksiyonuna sahip bir liman inşa ediliyor.
Geçtiğimiz haftalarda Galataport Projesi'nin yapıldığı alanda incelemelerde bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, incelemenin ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Galataport'un İstanbul'un ve Türkiye'nin en büyük cruise alanlarından biri olacağını belirterek, 2020'nin mart ayında açılacağına işaret etmişti.
Galataport projesinin hizmete girmesinin ardından Türkiye'ye gelecek ziyaretçi sayılarının artacağının altını çizen Ersoy, şunları kaydetti:
"Ortalama 4 bin yolcudan 500 gemi geldiğini hesapladığımızda 2 milyon turist yapar. Bizim hedefimiz bir milyondu. Tabii siz o 2 milyon yolcuyu sadece 2 milyon olarak görmeyin. 2 milyon kişi her yıl 2 milyon kişiyi daha reklam ve konaklama için size getirecektir. Bir de bu 2 milyonun yanında en az 500 bin personel var. Personeli biz turist olarak görmüyoruz ama onlar da çok ciddi harcaması olan bir kitledir. Bunu böyle düşünmeniz lazım. Yani o 2 milyon kendiliğinden 2 buçuk milyona çıkmış oluyor."
Kaynak: TRT Haber