Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dünya Gıda Güvenilirliği Günü kapsamında Orman Genel Müdürlüğünde düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, Dünya Gıda Güvenilirliği Günü'nün bu yılki temasının "Beklenmeyene hazırlıklı ol" olarak belirlendiğini ifade etti.
Temanın belirlenmesinde yakın dönemde herkesin takip ettiği ve endişeyle izlediği gelişmelerin etkisinin büyük olduğunu düşündüklerini belirten Yumaklı, iklim değişikliğinden salgın hastalıklara ve doğal afetlere kadar etkisinin çok yakından hissedildiği birçok risk faktörünü hep birlikte tecrübe ettiklerini belirtti.
Yumaklı, nüfus artışının gıdaya olan talebi beraberinde getirdiğini dile getirerek, "2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyar olacağı, ülkemiz nüfusunun da 100 milyonu aşacağı düşünülürse, gıdaya olan ihtiyacın yaklaşık yüzde 70 daha fazla artacağını öngörülmekte. Bu gıdayı üretmek için de yaklaşık yüzde 55 daha fazla su tüketiminin söz konusu olacağı hesaplanmakta." diye konuştu.
Bunun için hem gıda arz güvenliğini hem de gıda güvenilirliğini korumak ve dünyadaki gelişmeleri iyi okuyup analiz etmek durumunda olduklarına vurgu yapan Yumaklı, bakanlık olarak politikalarında gıda güvenliğini üç aşamada ele aldıklarına işaret etti.
Yumaklı, ilk aşamanın üretim, ikincisinin denetim, üçüncüsünün ise tüketim olduğunu ifade ederek, destek ve hibelerden kredilere, sulama ve altyapı yatırımlarından tarım arazilerinin korunmasına kadar birçok düzenleme ve faaliyetlerle üretim aşamasının devam ettiğini söyledi.
Bu çalışmaların sonucunda hem 85 milyon vatandaşın hem de 60 milyon turistin gıda ihtiyacının sorunsuz bir şekilde karşılanmış olduğunun altını çizen Yumaklı, şöyle devam etti:
"Hasat dönemi başladı. Dün itibarıyla hububat fiyatlarıyla ilgili Toprak Mahsulleri Ofisi referans fiyat açıklamasını gerçekleştirdi. Bütün hazırlıklarını da yapmış durumda. Gıda konusu siyasi bir aparat değildir. 7 gün 24 saat işiyle hemhal olan bu ülkenin insanının sofrasına, onun gıdasını sağlamak için gece gündüz çalışan çiftçinin, üreticinin hiçbir şekilde rasyonel olmayan, gerçekçi olmayan birtakım vaatlerle adeta kışkırtılmasını kabul etmiyorum. Bizler bakanlık olarak bütün çiftçilerimizin, bütün üreticilerimizin her türlü halinde yanında olan üretici bir bakanlığız. Bizi üreticiyle ayırmaya çalışacak her türlü söylemi de reddediyorum. Bizler fiyatı açıkladıktan sonra yanında bir dizi tedbirler de aldık. Bazı ürünlerin ithalatını kısıtladık. Özellikle ihraç edilebilecek olan ürünlerin daha önce yapılmayan ihracatını açtık. Bizlerin üreticiden, çiftçimizden hiç kimsenin koparmasına izin vermeyeceğiz. Onların bütün ihtiyaçlarında birlikte olacağız ve inşallah bu güzel hasat dönemini de bereketli bir şekilde geçirmiş olacağız."
Yumaklı, bakanlık olarak gıda güvenliği çalışmalarını yürütürken, dünyada uygulanmak üzere uluslararası kuruluşların "tek sağlık" yaklaşımını benimsediklerini belirtti.
Gıda mevzuatını oluştururken Avrupa Birliğine uyumun yanı sıra, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ile Dünya Sağlık Örgütünün çalışmalarını dikkate aldıklarına işaret eden Yumaklı, vatandaşların güvenilir, sağlıklı ve kaliteli gıdaya ulaşması için gerekli düzenlemeleri yaptıklarını ve yapmaya da devam edeceklerinin altını çizdi.
Yumaklı, şu ana kadar 104 Türk Gıda Kodeksi mevzuatı yayınlandığını, 81 ilde de güçlü bir denetim altyapısının bulunduğunu belirtti. 41 kamu, 107 özel gıda laboratuvarıyla hizmet verdiklerine dikkati çeken Yumaklı, gıdaya yönelik 15 AR-GE merkezinin bulunduğunu dile getirdi.
Bakan Yumaklı, gıda denetimleri için 7 bin 617 personelin olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Biz en önemli gıda denetçisinin vatandaşımızın kendisinin olduğunu düşünüyoruz ve bunu ifade ediyoruz. Bugün, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu ve Bakanlığımızla birlikte imzalanan protokolle, gıda okuryazarlığı konusunda daha çok şeyler yapmamız gerektiğiyle ilgili husus, bir yol haritasıyla uygulanabilir hale geldi. Geçen yıl denetim sayısı 1,3 milyon, 2024 yılının ilk 5 ayında ise 515 bin denetim gerçekleştirildi. Bu denetimlerin yanı sıra gıda zincirinin birincil aşamasında da çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu kapsamda, gıda etiketlerine yeni düzenlemeler getirildi. Tüketicilerin doğru bilgilendirilmesi için yanıltıcı görsel ve ifadelerin kullanımını yasakladık. Gıda katkı maddelerinin bazılarını yasakladık. Son dönemde onları çağrıştıran farklı metotlarla bu yasamızı delmeye çalıştıklarını da görüyoruz, onları da çok yakından takip ediyoruz. Tek hedefimizin insanımızın gıda konusundaki güvenilirliğini sağlamak için her şeyi yapıyoruz. İlk kez arı ürünlerine yönelik bir tebliğ yayımlandı. İhracattan geri dönen taze meyve ve sebzelerin kontrollerini ülkemizde giriş noktasında yapmaya başladık. Bu konuda mesnetsiz bazı iddialar, iftiralar geliyor, sanki hiçbir şey yapılmıyormuş gibi."
İhracattan dönen ürünlerin imha edildiği görüntüleri izleten Yumaklı, bu durumun iç acıtan bir husus olduğunun altını çizdi.
Yumaklı, hayvansal üretimle alakalı şap aşısını aza indirmek ve bir süre sonra da tamamıyla yok etmek adına aşılamayı üçe çıkardıklarının altını çizerek, bu ve alınan diğer tedbirlerle beraber hastalığın görülme oranının yüzde 53 azalmış olduğunu söyledi.
Hayvan hastalıklarının yayılımının engellenmesi adına Erzurum ve Elazığ'da Veteriner Yol Kontrol Denetim noktaları oluşturulduğuna işaret eden Yumaklı, bundan sonraki dönemde Ankara, Çankırı, Kayseri ve Mersin'de bu noktaların açılmış olacağını ifade etti.
Yumaklı, tüketicilerin güvenilir gıdaya ulaşma hakkının kendileri tarafından takip edilebilirliğini sağlamak üzere yeni bir uygulamayı tanıtarak, daha önce yaptığı açıklamada uygulama üzerinde çalışmaların devam ettiğini söylediğini belirtti.
Salonda bulunanlardan telefonlarına indirdikleri, "Tarım Cebimde" uygulamasını açmalarını isteyen Yumaklı, şunları kaydetti:
"Tarım Cebimde uygulamamızı açıyoruz, gıda kontrol sekmesini tıklıyoruz. İşletme denetim sorgulama çıkıyor, barkodu olduğunuz yerden okutabilirsiniz. İlk denetimi bakanlığımızın kafeteryası için yapmışız. Bu ne işe yarayacak, onu da söyleyeyim. Sizler herhangi bir alışveriş yapacağınız yere gittiniz, bir restorana gittiniz, o işletmenin en son ne zaman denetlediğine dair bu barkodla bilgi sahibi olabilirsiniz. Bunun bir sonraki aşaması bu denetim sonucunun ne olduğunu göstermek olacak. Biz burada gönüllülük esası istiyoruz. İşletmeler kendi firmalarının güvenilirliğini, ne kadar güvenli olduğunu tüketicilere göstermek istiyorlarsa bu barkodu kendi işletmelerinin görünür yerlerine, menülerine, kapılarına yapıştırarak sizlere güvenilir gıdaya ulaşma hakkınızın bakanlık tarafından da denetlediğini göstermiş olacaklar."
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Demir Şarman da gıda güvenilirliğinin, toplum sağlığının korunması ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması açısından hayati öneme sahip olduğunu söyledi.
Üretimden tüketime kadar olan süreçte üyeleriyle birlikte ulusal ve uluslararası standartlara uygun üretim yapmanın yanı sıra yenilikçi teknolojiler ve iyi uygulamalarla gıda güvenilirliğini artırmayı hedeflediklerine dikkati çeken Şarman, "Kaliteli ürün, güvenilir gıdanın temelidir" prensibiyle hareket etiklerini belirtti. Şarman, "Eğitim ve farkındalık kampanyalarıyla vatandaşlarımızı, tüketicilerimizi bilinçlendirmek, bu çabanın en önemli parçalarından biridir." diye konuştu.
Şarman, etkin denetim mekanizmalarının oluşturulması, iyi tarım uygulamalarının teşvik edilmesi, dezenformasyonla mücadele edilmesi ve tedarik zincirinin her aşamasında şeffaflığın sağlanması gerektiğine vurgu yaptı.