Gıda takviyesi pazarı çıtayı yükseltti

Gıda Takviyesi ve Beslenme Derneği (GTBD) Yönetim Kurulu Başkanı Samet Serttaş, gıda takviyesi pazarının büyüdüğünü belirterek, "Takviye edici gıda pazarı Türkiye'de 2016 yılında toplamda 735 milyon lira büyüklüğe ulaşırken, bu pazarın Euromonitor'ün paylaştığı verilere göre 2021 yılında 950 milyon liraya ulaşması beklenmektedir." dedi.

Serttaş, Gıda Takviyesi ve Beslenme Derneği'ne ilişkin bilgiler vererek, ilaç etken maddeli yasa dışı ürünlerle ilgili uyarılarda bulundu.

Takviye edici gıdanın pazar büyüklüğünün dünyada 90 milyar dolar, sporcu gıdası pazar büyüklüğünün ise 11 milyar dolar seviyesinde olduğunu anlatan Serttaş, kilo kontrol amaçlı gıda pazarının hacminin 15 milyar dolar civarında seyrettiğini söyledi.

Türkiye sporcu gıdaları pazarının 2016 yılında 165 milyon lira hacme ulaştığını anlatan Serttaş, "Sporcu gıdaları pazarının 2021 yılında 225 milyon lira olması beklenmektedir. Kilo kontrol amaçlı ürünler pazarı 2016 yılında 244 milyon lira iken bu pazarın hızla büyüyerek 2021 yılında 360 milyon lira rakamına ulaşacağı tahmin edilmektedir." bilgilerini verdi.

Türkiye'de takviye edici gıda pazarının büyümesini sürdürdüğünü aktaran Serttaş, şunları söyledi:

"Takviye edici gıda pazarı Türkiye'de 2016 yılında toplamda 735 milyon lira büyüklüğe ulaşırken, bu pazarın Euromonitor'ün paylaştığı verilere göre 2021 yılında 950 milyon liraya ulaşması beklenmektedir. Dünya Takviye edici gıda pazar büyüklüğünün 90 milyar dolar olduğu düşünülürse burada, Türkiye'de de ciddi bir artış bekleniyor."

"Büyüyen bir sektör, büyüyen bir pazar"

Serttaş, gıda takviyelere ilişkin kamuoyunun merak ettiği soruları da cevapladı. Gıda takviyelerinin ilaç olmadığını belirten Serttaş, bu tür ürünlerin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan onay almak zorunda olduğunu kaydetti.

Türkiye'de gıda takviyesi olarak satılan bütün ürünlerin 31 Aralık 2017'ye kadar bakanlıktan onay numarası almak zorunda olduğunu ifade eden Serttaş, şu bilgileri verdi:

"Piyasada bizim tahminimiz 5 bine yakın ürün var. Bunun şu ana kadar yaklaşık bin 500 tanesi ürün onayı aldı. Burası büyüyen bir sektör, büyüyen bir pazar.

Gıda takviyeleri 3-4 yolla satılabiliyor. Birincisi alışveriş merkezlerinde gördüğümüz dükkanlarda satılabiliyor. Bizim gibi doğrudan satış yoluyla... Bir firma bunu üretiyor, doğrudan satıcıya bunu veriyor, doğrudan satıcı da, serbest girişimci de bunu gidip müşterilerine satıyor. Üçüncü yol ise eczanelerde satılabiliyor. Bunların üçü de yasal yollarla satış."

"Yasa dışı ürünlerde zerre miktarda ne gıda var ne de gıda bileşeni var"

Serttaş, yasal olmayan satış yöntemlerini sıralayarak, vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı. Serttaş şunları kaydetti:

"Yeni yöntem internetten satış. Şimdi toplumda korku oluşturan şeylerden birisi bu internet üzerinden satış. Bunların yasal olarak satılanları var. Bir de yasa dışı olarak satılanları var. Piyasada korkutucu haberler olarak görülenler yasa dışı olanlar.

'Zayıflama hapı aldı, öldü', 'Bitkisel ilaç aldı, öldü' diye gördüğümüz o haberlerdeki o ürünlerin hiçbirisi gıda takviyesi değil. Bunlar yasa dışı yollarla, en önemli ilaç etken maddesini bir araya getiriyorlar. Birisi cinsel uyarıcı etken maddesi Sildenafil, diğeri de meşhur bir zayıflama şurubu var ama bu doktor kontrolünde reçeteyle yazılan bir ilaç. Bunun da etken maddesi Sibutramin…

Sildenafil ve Sibutramin… İki tane önemli etken maddesi. Nasıl kaçakçılık yoluyla ülkemize et giriyorsa, kaçakçılık yoluyla da bu etken maddeleri yurt dışından getiriyorlar. Sonra bunları kapsülün içerisine koyuyorlar ve internette şöyle satıyorlar: 'Gergedan boynuzu tozu', 'Bilmem ne bitkisinin kökü', 'Bitkisel kökenli takviye… Hikaye bu. Bunların içinde zerre miktarda ne gıda var ne de gıda bileşeni var. Bunlar gıda takviyesi değil. İçinde gergedan boynuzu falan yok, içinde bitkisel kökenli bir şey yok. İnsanlara ilaç içiriyorlar ve maalesef insanlar bunun farkında değil. Kalp rahatsızlığı olan da içiyor, türlü türlü hastalığı olan da… En büyük sıkıntımız bu ilaç etken maddesinin gıda takviyesi diye satılması."

Tüketicilerin herhangi bir endikasyon beklentisiyle gıda takviyesi almaması gerektiğini söyleyen Serttaş, "Bu ürünü satın aldım, benim böbrek yetmezliğime faydası olacak gibi bir ürün dünyada yok. Bunlar için ilaç almanız gerekiyor. Bizim ürünlerimiz günlük beslenmenizde eksik kalan besin öğelerini tamamlamanız için kullanabileceğiniz ürünler." hatırlatmasını yaptı.

"Tüketici bunlara dikkat ederse mağdur olmaz"

Gıda Takviyesi ve Beslenme Derneği'nin 2016 yılında yasal gıda takviyeleri hakkında doğru bilgi sunmak ve sektörü düzenlemek için kurulduğunu anlatan Serttaş, "Gıda Takviyesi ve Beslenme Derneği diye bir dernek var. İçerisinde 9 tane büyük firma var. Bu firmaların ürünlerini nereden alıyorsanız alın, önemli değil. İster eczaneden alın, ister internetten, ister doğrudan satıcıdan alın. Bu ürünleri alırsanız bunlar güvenli ürünler, piyasada bakanlıktan onay almış izinli ürünler." bilgisini verdi.

Serttaş, gıda takviyesi ürünlerde pazarlama usüllerinin satıcının kültürünü ve profesyonelliğini yansıttığına işaret ederek, "Birisi size performans artırıcıdır, zayıflatıcıdır gibi vaatlerde bulunuyorsa bunlardan uzak durun. Böyle bir ürün dünyada yok zaten. Size birisi böyle bir ürün satıyorsa bilin ki içinde ilaç etken maddesi var, yasa dışı yollarla ülkeye sokulmuş ve üretilmiş. Önemli olan ürünün üzerinde kocaman ilaç değildir yazısının bulunması gerekiyor ve bakanlıktan onay numarası almış olması gerekiyor. Tüketici bunlara dikkat ederse mağdur olmaz." diye konuştu.

"Kamu çok ciddi cezalar kesiyor ama yeterli olmuyor"

Kamu otoritesinin yasa dışı ilaçla üretilen gıda takviyesi görünümlü ilaçları yakalamakta zorlandığını belirten Serttaş, "Ballar vardı hatırlar mısınız? Sahte bal üreten firmanın sahibi 120 tane firma kurmuş. Bir tanesini kapatıyorsunuz, hemen gidiyor diğer firmada devam ediyor. Veya 100 bin lira ceza kesiyor devlet bu şirkete ama oradan kazandığı para o kadar büyük ki o cezayı rahatlıkla ödeyebiliyor. Gıda takviyesi diye ilaç etken maddesi satanlar da öyle. Kamu takip ediyor, çok ciddi cezalar kesiyor ama yeterli olmuyor." değerlendirmesini yaptı.

Derneğin 9 üyesinin konvansiyonel şirket olduğunu anımsatan Serttaş, "Yeni gelişen bir teknoloji var ve bununla mücadele etmek çok zor. Çünkü biz konvansiyonel şirketleriz. Konvansiyonel şirketlerin dolandırıcılar kadar hemen organize olmaları çok zor. Çünkü bizim belli şirket hiyerarşilerimiz var, kurallarımız, etik ilkelerimiz var. Onlar gibi olamayız. Onlar bugün burada bir şirket kurarlar yarın başka şirket kurarlar, bizden çok daha hızlı hareket edebiliyorlar. Biz de bundan sonra sosyal medyayı çok etkin bir şekilde kullanmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.