Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan 'Zeytin ve Zeytinyağı Raporu'nda, sektörün sorunları hakkında tespit ve çözüm önerileri yer aldı.
Raporda, ağaç sayısı ve rekolte gibi verilerin gözleme dayanarak belirlenmesi yerine, uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemlerinin kullanılması gerektiği belirtildi.
Yıllara göre ürün miktarı değişiklik gösterirken, "var yılı" ile "yok yılı" arasında yüzde 75 rekolte kaybı yaşandığına işaret edilen raporda, bu etkinin azaltılması için zeytin çeşitlerinin ıslahının yapılması, sulama, ilaçlama ve gübreleme gibi bakım işlemlerinin modernize edilmesi, bunun için zeytin üreticisinin desteklenmesi istendi.
Ülkenin zeytin gen kaynaklarına sahip çıkılması ve fidan ithalatının yasaklanması önerildi.
Ağaç verimi İtalya ve İspanya'ya göre düşük
Raporda, zeytin üretimindeki diğer sıkıntılarla ilgili şu tespit ve öneriler yer aldı:
"Gübreleme ve ilaçlama yetersiz olup, tekniğine uygun yapılmamaktadır. Zeytinliklerin yüzde 92'si sulanmamaktadır. Atıl vaziyetteki mevcut su kaynaklarından mutlak surette yararlanılmalı, damlama sulama gibi modern sulama yöntemlerinin kullanılması desteklenmelidir. İtalya ve İspanya'da ağaç başına verim 45-50 kilogram iken ülkemizde bu rakamın üçte biri oranındadır. Yaşlı ağaçlar kademeli olarak gençleştirilmelidir. Firesiz ve hızlı zeytin toplama için mekanik hasat özendirilmelidir. Böylece, dalından kopar kopmaz fermente olmaya başlayan zeytinin kalitesinin düşmesi önlenmiş olacaktır. Kalite kayıplarının önlenmesi için zeytinyağı depolama sistemlerindeki bozukluk giderilmeli, zeytinyağlarımız, azot korumalı paslanmaz çelik tanklarda korunmalıdır. Bunun için modern stoklama tesislerine gereksinim vardır."
Raporda, "Türk zeytinyağı" imajı oluşturulmasına yönelik tanıtım çalışmalarının desteklenmesi de istendi. Zeytinyağı kullanma alışkanlığı olmayan tüketicinin, fiyat hareketleri karşısında zeytinyağından vazgeçmesinin kolay olduğu belirtildi.
Rapora göre, Türkiye'de kişi başına zeytinyağı yıllık tüketim miktarı 1,5 litre. Uluslararası Zeytin Konseyi üyesi diğer ülkelerde ise bu rakam 9 litre civarında.
Tüketimi teşvik edilmeli
Raporda, sektörün sorunlarına yönelik öneriler şöyle sıralandı:
- Zeytinyağının önde gelen sorunlarından birisi tağşiştir. (Başka yağ ile karıştırma) Bu nedenle piyasa düzenli olarak takip edilerek, tağşişli yağ üretim ve satışı engellenmelidir. Tağşişli yağla ilgili kamu denetimleri artırılarak etkin hale getirilmelidir.
- Zeytinyağının sağlığa yararları bilimsel olarak ortaya konulmuş durumdadır. Özellikle kalp ve damar hastalıklarına iyi gelmesi nedeniyle tüketimin teşvik edilmesi, bu hastalıklar için devlet ve bireylerce yapılan sağlık harcamalarının azalmasını sağlayacaktır.
- Zeytinyağının tanıtımına, tüketiminin artırılmasına, iç ve dış pazarın genişletilmesine yönelik kamu destekli çalışma grubu oluşturulmalıdır.
- Türkiye'nin de Avrupa Birliği'ne gümrüksüz zeytinyağı ihracatı yapabilmesi, hiç değilse diğer ülkelere tanınan imtiyazlardan yararlanması büyük önem taşımaktadır.
- Türk Ürünlerinin Yurt Dışında Markalaşması ve Türk Malı İmajının Yerleştirilmesine Yönelik Faaliyetlerin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ, yurt dışında çalışmalar yapan firmaları daha etkin destekleyecek şekilde düzenlenmelidir.
- Zeytinyağının İspanya ve İtalya'da olduğu gibi başka sıvı yağlarla karışık olarak "Zeytinyağı" adıyla satılması yasaklanmalıdır.
- Stratejik bir ürün olması nedeniyle zeytinyağının prim sistemi veya başka bir ad altında desteklenmesine devam edilmelidir.
Kaynak: AA