Tüketici ve reel sektör gibi kesimlerin genel ekonomik duruma ilişkin beklentisini ortaya koyan güven endeksleri, nisanda pozitif seyir izledi.
Merkez Bankası tarafından açıklanan reel kesim güven endeksi nisanda bir önceki aya göre 1,7 puan artarak 106,1'e çıktı. Aynı dönemde mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi de 1 puan yükselerek 105,1 oldu. Endeks, ocak, şubat ve mart aylarında da artış eğilimini sürdürmüştü.
Finansal hizmetler güven endeksi de nisanda bir önceki aya göre 3,8 puan artışla 157,4 seviyesine çıktı. Endeks, martta da bir önceki aya göre 2,4 puan artışla 153,6 seviyesine yükselmişti. Endeks, şubatta da artış göstermişti.
OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, ekonomik göstergelerde olumlu gelişmelerin yaşanmaya başladığını belirtti.
Reel kesim güven endeksinin, hizmet ve finans kesimi dışı şirketlerin ekonomik gidişatı hakkındaki beklentilerini gösterdiğini anımsatan Yülek, "Verilere baktığımızda önemli sayılabilecek bir yükseliş söz konusu. Dolayısıyla ekonomi seçim rehavetinden çıkmaya başladı diyebiliriz." ifadelerini kullandı.
Yülek, finansal hizmetler güven endeksinin hem hizmet hem de finans kesiminin moralini gösteren bir barometre olduğuna dikkati çekerek, verilerin çarkların güçlü bir şekilde dönmeye başladığının göstergesi olarak nitelendirilebileceğini söyledi.
Türk ekonomisinin şu sıra en önemli problemi enflasyonun da gelecek dönemde baz etkisiyle aşağı yönlü hareket etmesinin muhtemel olduğuna işaret eden Yülek, "Ülkenin iç dinamikleri enflasyonun düşme sürecinin ikinci yarıda başlayacağını gösteriyor." dedi.
Açıklanan makro ekonomik verilerden alınan sinyallerin umut verdiğinin altını çizen Yülek, bütçenin de ekonomik açından önemli olduğuna işaret etti.
Yülek, şunları kaydetti:
"Bütçede çok fazla açık olması ileride enflasyona sebebiyet verebiliyor. Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek'in açıklamış olduğu kamuda tasarruf paketi bu açıdan çok büyük bir önem arz ediyor. Türk ekonomi yönetimi, 'Depreme rağmen gerekli politikaları uygulayarak bütçe açığını daha da azaltacağım.' demiş oluyor. Dolayısıyla bütün bu gelişmeleri birleştirdiğimizde ikinci yarıda ekonomide yumuşak iniş olacağını görüyoruz."