Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Ümit Leblebici, referandum sonrasından son derece ümitli olduğunu ifade ederek, "Belirsizlik ortadan kalkacak. Ekonomi literatüründe kalkan her belirsizlik iyiye yöneliktir. Referandum sonrasında ekonominin hareketleneceğini düşünüyorum." dedi.
Leblebici yaptığı açıklamada, son dönemde hükümet ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) ekonomiyi canlandırma anlamında adımlar attığını ifade etti.
Leblebici, son dönemde ciddi bir canlanma olduğunu belirterek, "Başımıza ne geldiği değil, bizim ona nasıl reaksiyon verdiğimiz önemli. 2016 yılında bankacılık sektörü, BDDK, hükümetimiz çok iyi koordinasyon gösterdi. Koordinasyonla birlikte sorunun büyük kısmı halloldu." diye konuştu.
Kredi Garanti Fonu kefaleti ve alınan diğer önlemlerle beraber ekonomide canlanmanın görülmeye başlandığını ifade eden Leblebici, bu canlanmayı sürdürmek için herkesin üzerine düşen görevler bulunduğunu, bunların yapılması gerektiğini ve ilk ivmenin yakalandığını söyledi.
Geçen yıl aralık ayından bugüne en son verilere bakıldığında yıllıklandırılmış kredi büyümesinin yüzde 20'lere ulaşabileceğini kaydeden Leblebici, "Geçen yıl kredi büyümesi yüzde 15 civarındaydı. Demek ki bu yıl, geçen yılın üzerinde 5-6 puanlık bir büyüme yakalanabilir." dedi.
"Türk ekonomisini yaşatmakla yükümlüyüz"
Ümit Leblebici, esnafın bankalardan kredi alma konusunda bazı şikayetleri olduğu yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine, bankacılık sektöründe de hatalar olabileceğini, bunlara bakılması gerektiğini söyledi.
Genellikle bankaların yükümlülüğünün iyi müşteri ile kötü müşteriyi ayırt edebilmek olduğunu ancak ayırt edemedikleri dönemler bulunabildiğini ifade eden Leblebici, şöyle devam etti:
"Ama bu seferki dönemde iyi niyet var. Gerçekten herkese yardımcı olmaya çalışan bir bankacılık sektörü var. Türk bankacılık sisteminin yaşadığı ortam Türk ekonomisi... Türk ekonomisini yaşatmakla yükümlüyüz. Yaşaması için de kredilerin canlı olması lazım. Şirketlerimizin iyi iş yapması, verimli çalışması lazım. Bizim odağımız bunlar. O nedenle de sektörü büyütmeye çalışıyoruz."
Bu yılın ilk çeyreğinde hem sektör hem de TEB'in iyi bir performans çizdiğini belirten Leblebici, bu işin sürdürülebilirliğinin önem taşıdığını, ilk çeyreğin tek başına bir indikasyon olmadığını, ikinci çeyrekte de bankalar ve Türkiye ekonomisinin bu büyümeyi sürdürebileceğini, bunun sürdürülmesi durumunda bir problem olmayacağını söyledi.
"6 ayda ekonomik anlamda doğru işler yapıldı"
TEB Genel Müdürü Leblebici, referandum sonrasından son derece ümitli olduğunu ifade ederek, "Belirsizlik ortadan kalkacak. Ekonomi literatüründe kalkan her belirsizlik iyiye yöneliktir. Referandum sonrasında ekonominin hareketleneceğini düşünüyorum." dedi.
Leblebici, "Avrupa'da Türkiye'ye karşı negatif bir algı var. Ekonomi alanında bir sorun var mı?" sorusu üzerine, ticari olarak kaygı yaratacak bir durum olmadığını, bazı Avrupa ülkelerinin siyasi olarak yanlış yaptığını, buna da Türkiye'nin reaksiyon vermesinin gayet normal olduğunu belirterek, "Tabii iş dünyası ayrı." dedi.
Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu indirmesinin bankacılık sektörüne etkisinin çok sınırlı olacağını vurgulayan Leblebici, bunlara çok takılmamak gerektiğini söyledi. Leblebici, "Türkiye doğruları yaptığı sürece ki doğruları yaptığını görüyoruz, 6 ayda ekonomik anlamda doğru işler yapıldı, negatif etkilenmeyiz." ifadelerini kullandı.
"Merkez Bankası 'şöyle yapsaydı, böyle yapsaydı' demek doğru değil"
Ümit Leblebici, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) son dönemdeki kararlarını değerlendirirken, Merkez Bankasının elindeki veri setinin kendi elindeki veri setinden çok farklı, bu nedenle elinde böyle bir veri seti olmadan yorum yapmanın çok zor olduğunu söyledi.
Leblebici, şunları kaydetti:
"Şöyle düşünüyorum; Merkez Bankası ne şekilde bir politika yönetiyorsa o doğrudur. Çünkü o veri seti onu gösteriyor. O veri setinin doğru olup olmadığını fiyat istikrarının sağlanıp sağlanmadığından, ekonomik büyümeye yardımcı olup olmadığından anlayacağız. Son dönemde alınan kararlar, fiyat istikrarı sağlandığını, ekonomik büyümeye de yardımcı olduğunu gösteriyor. O zaman doğru kararlar alındı. Onun dışında Merkez Bankası 'şöyle yapsaydı, böyle yapsaydı' demek bana çok doğru gelmiyor."