Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) Genel Müdürü İzzet Alagöz, Türkiye'deki hidroelektrik santrallerde kullanılacak jeneratörlerin seri üretimine başladıklarını belirtti.
Türkiye Elektrik Sanayi Birliği (TESAB) ve Büyük Elektrik Sistemleri Uluslararası Konseyi (CIGRE) Türkiye Ulusal Komitesi Başkanlığı görevini de yürüten Alagöz, Türkiye'de kamunun elinde 64 elektrik santrali bulunduğunu hatırlattı.
Özel sektöre ait olanlar dahil 1000'in üzerinde konvansiyonel elektrik santrali bulunmasına rağmen bunlardaki yerlilik oranının istenilen seviyede olmadığını dile getiren Alagöz, özellikle ana ekipman noktasında Türkiye'nin dışarıdan beslendiğini anlattı.
Ülkenin bu makus talihini yıkmak için türbin, jeneratör ve kontrol sistemi üretiminde çok ciddi projeleri hayata geçirdiklerini ve sonuçlarını almaya başladıklarını vurgulayan Alagöz, şöyle devam etti:
"Münferit projeler duymaya başladınız, bunu daha çok duyacaksınız. Jeneratör üretimi denilince tam anlaşılmadığı kanaatindeyim. Elektrik üretimi Osmanlı'nın son döneminde ülkemize girmişti. İlk santral ticari olarak Tarsus'ta kurulmasına rağmen ciddi manada İstanbul'da Silahtarağa'da kuruldu. Oradan başlayan bir hikayemiz var. Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca üretilen ilk jeneratörü bundan iki yıl önce Elektrik Üretim AŞ olarak biz ürettik. Neden ilk jeneratörü ürettik? Çünkü sürekli dışarıdan teknoloji alma gibi bir eğilim devam edip gelmiş bugüne kadar. Bakanlığımızın Milli Enerji Politikası gereğince yerlileştirme çalışmaları içinde biz Keban'ın Türkiye'nin önemli barajlarından biri olmasından dolayı jeneratörüyle başlayarak bunu üretmeye çalıştık. Bütün tasarım, üretim ve devreye alma teknolojilerindeki eksiklikleri tamamlayarak ilk jeneratörü 2019 yılında devreye aldık."
"İlkini 4 yılda üretmişken, ikinciyi 4 ayda tamamladık"
Alagöz, ilk jeneratörün ardından bu deneyimin geleceğe aktarılması için çalışmalara başladıklarını belirtti.
Jeneratörün ikincisini üretmemeleri halinde kazanımlarının boşa gideceğine dikkati çeken Alagöz, "Yine Keban santralinde Türkiye'nin ikinci jeneratörünü ürettik. İlkini 4 yılda üretmişken, ikinciyi 4 ayda tamamladık." diye konuştu.
İzzet Alagöz, tecrübeleri arttığı için üçüncüsünde kapasite artırımına gittiklerini, 150 megavatlık üretim kapasitesini sadece jeneratörü yenileyerek 180 megavata çıkardıklarını bildirdi.
Şu anda dördüncü jeneratörü ürettiklerini kaydeden Alagöz, "Normal şartlarda birini üretmek 6 ay sürüyor, biz seri üretime geçmiş durumdayız. Yakın zamanda ülkenin büyük santrallerinde de küçük santrallerinde de yerli jeneratör ve yerli türbinin ismini çok duyacağız. Bunun başlangıcını yaptık, daha çok fazla proje yapacağız." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin teknolojideki büyük hedefleri için var güçleriyle çalıştıklarını anlatan Alagöz, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bir santralin elektrik üretim kapasitesi o yıl gelen su geliri ve bakım becerileriyle oransal olarak belirlenebilir ancak bu ekipmanları almak için 10-12 milyon avro gibi bir bedel ödüyorduk. Bunu şu anda biz 500 bin avro gibi bir rakama üretir hale geldik. Bu sadece ekonomik olarak kazanımımız ancak bu alanda teknoloji transferi yapan 100'ün üzerinde arkadaş yetiştirdik. Bu arkadaşlarımızın bundan sonra çok daha büyük işler yapacağı inancıyla hem yetişmiş insan sayısını artırıyoruz hem de santrallerdeki yerlilik oranını artırıyoruz. Ekonomik olarak santralin maliyetinden çok daha önemlisi yetişmiş insan gücümüzdür. Bu alandaki gelişimi ekonomik olarak elde ettiğimiz kazanımlardan çok daha önemli görüyoruz."