Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, yaptığı açıklamada, büyüme rakamlarını memnuniyetle karşıladıklarını, bunun önceki yılın son çeyreğinden itibaren gerek yatırımlar gerekse istihdamın artırılması adına alınan ek tedbir ve teşviklerin etkinliğine işaret ettiğini belirtti.
Bu dönemle birlikte Türkiye’nin yeniden uzun soluklu bir pozitif büyüme sürecine girdiğine inandıklarını kaydeden Olpak, yakalanan büyümenin hedef olarak belirlenen yüzde 3,2’lik hedefin altında kaldığını bildirdi.
Olpak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Her ne kadar yüzde 3,2’lik hedefin bir miktar altında kalsa da yüzde 2,9 oranındaki 2016 yılı büyüme oranını önemsiyoruz. Zira Almanya'nın 1,5 ve ABD'nin 1,6 büyüdüğü aynı dönemdeki bu büyüme oranının, başta 15 Temmuz olmak üzere birçok terör saldırısı ve algı operasyonunun gölgeleyemediği başarılı bir netice olduğu düşünüyoruz. Elbette önümüzde yine zorlu bir yıl ve yüzde 4,4’lük bir büyüme hedefi var. Bu oranı yakalayabilmek için yalnızca iç talep destekli büyümemeli, dış talepten de gerekli desteği alabilmeliyiz. 2016 yılı genelinde hanehalkı tüketimi yüzde 2,3, devletin nihai tüketimi yüzde 7,3 artmasına karşın mal ve hizmet ihracatı yüzde 2 azaldı."
"Daha yüksek oranda büyüme yakalanacak"
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de büyüme rakamının Türkiye ekonomisinin gücünü ve geleceğe ilişkin potansiyelini gösterdiğini belirterek, Türkiye'nin geçen yılın son çeyreğinde yüzde 3,5 ile beklentilerin oldukça üzerinde bir büyüme performansı sergilediğini kaydetti.
Büyükekşi, "Her ne kadar bu oran Türkiye’nin potansiyelinin altında olsa da, bu dönemde ülkemizde yaşanan terör olayları, 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonraki gelişmeler, çevremizde yaşanan çatışmalar gibi etkenlere rağmen yakalamış olduğumuz büyüme rakamını başarılı buluyoruz. Görüyoruz ki hükümetimizin ekonomiyi canlandırmaya yönelik aldığı tedbirler meyvelerini vermeye başladı." ifadelerini kullandı.
Söz konusu önlemlerin etkisinin bu yılın ilk çeyreğinde daha yoğun hissedilmesiyle daha yüksek oranda büyüme yakalanacağını savunan Büyükekşi, son çeyrekte turizmdeki kayıpların etkisiyle net dış ticaretin büyümeye binde 2 negatif katkı verdiğini ancak turizm hariç bırakıldığında, mal dış ticaretinin büyümeye pozitif katkı vermesinin kendileri için sevindirici bir gelişme olduğunu kaydetti.
"Ülkemizin geleceğine yönelik tereddütlere en güçlü cevap"
Mehmet Büyükekşi, geçen yılın Türkiye açısından kabus gibi geçtiğini, yakalanan büyüme rakamını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Gerek küresel ekonomide yaşanan sıkıntılar gerekse de ülkemizde ve çevremizde yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen 2016 genelinde yüzde 2,9 gibi bir rakamla büyümüş olmamızı önemli buluyoruz. Yaşadığımız gelişmelerin 10'da biri başka bir ülkede yaşanacak olsa o ülkenin toparlanması belki yıllar sürecekken, ülkemiz çok hızlı bir şekilde toparlanmasını bildi. Sonucunda 20 AB üyesi ülkeden daha başarılı bir performans sergiledi. Büyüme verilerimiz, 27 çeyreklik büyüme serimizin ardından küçülme yaşadığımız 2016 yılı üçüncü çeyreğinden sonra, ülkemizin geleceğine yönelik tereddütlere de en güçlü cevap olarak ortaya çıktı.
İhracatçılar olarak atılım yılı ilan ettiğimiz 2017 yılında ise ihracatçılarımızın gayretleri ve hükümetimizin gerek yatırımlara gerek ihracata yönelik vermiş olduğu desteklerle birlikte net dış ticaretin büyümeye pozitif katkı vereceğine inanıyoruz. Bu sayede çok daha yüksek oranlarda büyüme rakamları kaydedeceğiz, daha fazla büyüyeceğiz, daha fazla ihracat yapacağız, daha fazla istihdam yaratacağız. İnanıyoruz ki 2017 yılında ekonomimiz, potansiyelinin üzerinde bir performans sergileyecek ve 2023 hedeflerine bir adım daha yaklaşacağız."
"Türkiye’nin bundan sonra da ihtiyacı olan şey güçlü yönetimdir"
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar ise 15 Temmuz hainliğine karşı ekonomik anlamda verilmiş en güzel cevabın yüzde 2,9’luk 2016 büyümesi olduğunu bildirdi.
Çağlar, "En zor şartlarda milletçe el ele vererek beklentilerin üzerinde büyüyebileceğimizi gösterdik. Türkiye’nin bundan sonra da ihtiyacı olan şey güçlü liderlik, güçlü yönetimdir. 16 Nisan’da sandıktan çıkacak 'evet'lerle Türkiye ekonomisi yeni bir sıçrama zeminine kavuşacaktır." ifadelerini kullandı.
"2017 çok daha iyi bir performansa sahne olacaktır"
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca, Türkiye'nin büyük sıkıntılara ve darbelere maruz kalmasından memnun olanların ülkenin üzerine gelmeye devam ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Ancak her şeye rağmen ülkemiz kamusu ile özeli ile mücadeleye devam ediyor. Direncimiz kırılmıyor, üretime, tüketime, dış ticarete devam ediyoruz. Üçüncü çeyrekte düştüğümüz eksi 1,8'lik büyüme ile yaşanan sıkıntı 4. çeyrekte 3,5'lik büyüme ile yeniden ivmesine kavuştu. Böylece 2016, 2,9'luk bir büyüme ile toparlanmış oldu."
Koca, bu sonucun 2017 için son derece önemli bir doping yapacağını aktararak, "Bu tempo bizi yeniden hızlıca yüzde 5'lik büyüme hedeflerine doğru itecektir. 2017 çok daha iyi bir performansa sahne olacaktır. Böylece beklenen siyasal ve sosyolojik krizlerin de üstesinden gelme imkanı olacaktır." ifadelerini kullandı.
"Moral ve motivasyonun süreceğine olan inancım tamdır"
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da verilerin sanayi sektörünün büyüme konusunda Türkiye ekonomisinin lokomotifi olabileceğini gösterdiğini kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ülke ve toplum olarak sanayiye olan ihtiyacımızın en güçlü örneklerini ve işaretlerini böylesine önemli dönemlerde açıklanan ekonomik verilerde çok net bir şekilde görmekteyiz. Açıklanan 2016 yılının son çeyrek ve ülkemizin 2016 yılı büyüme verileri, sanayi sektörümüzün büyüme konusunda ülkemizin, ekonomimizin lokomotifi olabileceğini 2016 yılında göstermiştir ve 2017 yılının ilk verileriyle de göstermeyi sürdürmektedir.
Gerek istihdama olan katkımız gerek ihracattaki rolümüz gerekse büyümeye olan büyük desteğimizle sanayi sektörümüz birtakım yapıcı teşviklerle de desteklendiği zaman, Türkiye’nin umudu ve ışığı olduğunu, olacağını bir kez daha ortaya koymuştur. Sanayiciler olarak bu moral ve motivasyonun süreceğine olan inancım tamdır. Bu çerçevede bu ülkenin sanayicileri olarak Türkiye’nin büyümesine olan desteğimizin 2017 yılında da süreceğini düşünmekteyiz."