Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, iş adamlarının da aralarında olduğu kalabalık bir heyetle 2-3 Mayıs'ta gerçekleştireceği Güney Kore ziyaretinin, iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğini daha da güçlendirmesi bekleniyor.
“İlişkiler pozitif yönde ilerliyor”
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Güney Kore İş Konseyi Başkanı Ali Kibar, Türkiye ile Güney Kore arasında Kore Savaşı'ndan bu yana "kan kardeşliği" olarak nitelendirilen ilişkilerin pozitif yönde ilerlediğini söyledi.
İki ülkenin diplomasi ve ekonomideki güçlü bağının birçok alanda karşılıklı iş birliği ve yatırım fırsatı sunduğunu belirten Kibar, "Halihazırda iki ülkenin pek çok alanda, farklı yatırım konuları bulunuyor. Ekonomik konularda Güney Kore ziyareti sürecinde Hyundai Assan, Rotem Construction, Hyundai Construction şirketlerinin otomotiv sektöründeki konuları, Posco ortaklığımızla ilgili konular, SK, Hanwha, LG, Daelim firmalarının üst düzey yöneticileriyle yeni yatırım fırsatları ve proje iş birlikleriyle ilgili görüşmelerin yanı sıra bazı küçük, orta ve büyük ölçekli firmalarla iki ülke arasında yeni alanların açılabilmesi için birtakım görüşmeler yapılacak." dedi.
“Bağların daha da güçlenmesi mümkün olacak”
Kibar, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde yapılacak ziyaretle, Güney Kore'nin enerji, savunma, ulaştırma, inşaat, lojistik, altyapı, bilişim, madencilik, nükleer enerji, turizm, yenilikçi teknolojiler ve diğer birçok alanda yetkin imkanlarını ve ekonomik fırsatları sunabilmesinin yanı sıra iki ülke arasında turistik, siyasi ve kültürel bağların daha da güçlendirilmesinin mümkün olacağını bildirdi.
“Kanal İstanbul’da Güney Kore’li şirketler rol alabilir”
Güney Kore'deki büyük ölçekli firmaların Türkiye'deki uzun vadeli büyük ölçekli projelere finansman imkanları sağlamasının önemine işaret eden Kibar, tüp geçit ve 1915 Çanakkale gibi büyük ölçekli projelerin birçoğunda Güney Koreli firmaların aktif görevler üstlendiğini anımsattı.
Kibar, Kanal İstanbul Projesi ve benzeri önemli çalışmalarda da Güney Koreli şirketlerin rol alabileceklerine dikkati çekerek, "Karşılıklı ticaret hacmimiz açık ara Güney Kore lehine tezahür ediyor. Yeni ortaklıklar, faaliyetler ve iş birlikleri, hem ithalatın ikame edilmesi hem de Türkiye'de katma değerli imalatların bölge ülkelerine ihracının gerçekleşmesiyle ülkemiz ekonomisine pozitif katkılar yaratacaktır." diye konuştu.
"Önemli anlaşmalar imzalanacak"
Güney Kore'de büyük sermayeli Türk şirketlerinin bulunmadığını, küçük ve orta ölçekli birçok müteşebbisin faaliyet gösterdiğini belirten Kibar, Türkiye'de üretilen bazı ürünlerin Güney Kore'ye ihracatının her iki ülke bakanlıkları tarafından desteklendiğini, müşterek yatırım, konsorsiyum ve altyapı ile imalat sektörlerinde de iş birliği olanaklarının bulunduğunu dile getirdi.
“Ticaret hacminin artırılması önemli gündem maddelerinden olacak”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 2-3 Mayıs'ta Güney Kore'ye yapacağı ziyaretin önemini vurgulayan Kibar, şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyaretinde Güney Kore Cumhurbaşkanı Moon Jae-in ile görüşmenin yanı sıra muhtelif heyetler arası görüşmeler yapılacak ve bazı önemli anlaşmalar imzalanacak. Güney Kore Meclisi ziyareti olacak. Ülkenin önde gelen firmaları ve İş Konseyi ile toplantılar yapılacak. Bu görüşmelerle iki ülke arasındaki dostluğa dayalı bağ ve karşılıklı yatırım iştahıyla Güney Kore ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin daha da geliştirilmesi, ticaret hacminin artırılması önemli gündem maddelerinden biri olacak."
Kibar, Türkiye ve Güney Kore arasındaki ticaretin artırılması için öncelikli olarak daha dengeli bir ilişki kurulması gerektiğini, özel sektörün yatırım planlarında Güney Kore'yi önceliklendirmesinin ve devletin de iş dünyasını destekleyen yaklaşımına devam etmesinin önem taşıdığını söyledi.
"Turizm sektörüne yatırım yapılmalı"
Türkiye'nin Güney Kore'ye ihracatının artırılması için yüksek ihracat potansiyeli taşıyan ürünleri, kamu ve özel sektör iş birliğinde pazara sunmasının veya var olan pazar paylarını artırmasının öncelikleri arasında yer aldığını anlatan Kibar, "Türkiye'nin Güney Kore'ye hizmet ihracatına, özellikle de turizm sektörüne yatırım yapması yeni ve kuvvetli alanlar kazanmamızı sağlayacaktır. Güney Kore ile iş yapmaya yönelik becerilere sahip kalifiye bir iş gücü havuzunun oluşturulması da öncelikli eğilmemiz gereken alanlardan birisidir." değerlendirmesinde bulundu.
Kibar, yerel üretime katma değer sağlayacak ara mamullerin Güney Kore'den ithalatına odaklanılması gerektiğine dikkati çekerek, bu noktada kamu kurumlarının özel sektöre desteğinin çok önem kazandığını belirtti.
Türkiye'deki mevcut Güney Kore yatırımlarına ek olarak yeni yatırımların özellikle otomotiv, elektronik, gemi inşası ve demir çelik gibi Güney Kore'nin küresel rekabet avantajına sahip olduğu alanlara yönlendirilmesini tercih ettiklerini vurgulayan Kibar, şunları kaydetti:
"Bu doğrultuda, Türkiye'nin teknoloji ve üretim kapasitesini artırmaya katkıda bulunacak doğrudan yatırımların teşvik edilmesi gerekiyor. Türk heyetinin Güney Kore'ye yapacağı bu ziyaret, Türkiye'nin bu ülkeyle ticari ilişkilerini kuvvetlendirmek ve iş dünyası ile kamu kurumlarının irtibatlarını artırmak için büyük önem taşıyor. Büyük sanayi yatırımlarının yanı sıra karşılıklı olarak farklı alanlarda da yeni yatırımların desteklenmesi iki ülkeye küresel rekabette güç kazandıracaktır."
Türkiye'deki Koreli firma sayısı 300'ün üzerinde
Güney Kore, 1962'de başlatılan ihracat odaklı kalkınma modeli sayesinde ekonomik açıdan sağladığı gelişmeyle dikkati çeken bir ülke oldu.
Türkiye ve Güney Kore arasında 2013'te 6,5 milyar dolar seviyesinde olan dış ticaret hacmi son 5 yılda artarak geçen yıl yaklaşık 7,2 milyar dolara yükseldi.
Türkiye'de 300'den fazla Kore firmasının 2 milyar doların üzerinde yatırımı bulunuyor. Bu firmalar, ağırlıklı olarak toptan ve perakende ticaret, otomotiv, bilişim ve elektronik, madencilik, turizm ve imalat alanlarında faaliyet gösteriyor.
Kaynak: AA