İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, AA Finans Masası'na konuk oldu.
24 Haziran seçimleriyle uygulamaya konulan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte ekonomi tarafında yaşanacak gelişmelere dikkati çeken Avdagiç, yeni sistemle birlikte bir sadeleştirme, verimlilik ve öngörülebilirliğin gündeme geleceğini aktardı.
'Yeni sistem ekonomiye katkı sağlayacak'
Yeni sistemle birlikte öngörülebilirlik anlamında da daha iyi bir noktaya gidileceğine işaret eden Avdagiç, sistemin önümüzdeki dönemin ekonomik hayatın çarklarının daha hızlı ve efektif işlemesi anlamında katkı sağlayacağını söyledi.
'Yeni atanan bakanlar bizim için büyük avantaj'
İTO Başkanı Avdagiç, öncelikle kendileri ile ilgili bakanlıklara atanan bakanların çok ciddi özel sektör geçmişi olan kişilerden seçildiğine dikkati çekerek, bunun kendileri için çok büyük avantaj olduğunu dile getirdi.
Piramitin en tepesindeki insanların iş dünyasını anlayacak derinlikte olduklarının kendileri için önemli olduğunu belirten Avdagiç, iş dünyası olarak kısa vadede hızlıca atılması gereken ve orta-uzun vadede atılması gereken adımlar konusunda beklentileri olduğunu anlattı.
Avdagiç, şu an piyasada finansmanın maliyeti ve finansmana erişim ile ilgili biraz daha sıkı bir durumun içinde olduklarını bildirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bununla ilgili bir takım basit, sonuç odaklı önerilerimiz var. En somut olanlarından biri, KDV iadesi ile ilgili konu. Daha önce KDV iadelerinin nakden ödenmesi gündeme gelmişti ama bu geri çekildi. Şu an ülkemizin içinde bulunduğu konjonktürden dolayı, iş dünyası olarak nakden iadesi talebinde olmamamız gerektiğini düşünüyoruz."
Otomotive sınırlı ÖTV indirimi önerisi
Avdagiç, KDV alacaklarının bankalar nezdinde teminat olarak kullanılabilmesinin önünün açılmasını talep ettiklerini belirterek, firmaların devletten çok ciddi KDV alacağının bulunduğunu, devletin bankadan kredi alırken bir takım teminatlar istediğini, firmaların KDV alacağını bankalara garanti olarak gösterilebilirse o firmaların finansmana daha uygun maliyetle ulaşmalarını sağlayacağını kaydetti.
Zorunlu bazı ürünler üzerindeki ÖTV ve KDV ile ilgili düzenlemelerin gözden geçirilmesinde fayda olduğunu ifade eden Avdagiç, şunları söyledi:
"Dönem dönem geçici KDV indirimleri gündeme geldi. Konjonktüre ve alınan neticelere bağlı olarak bunların belli bir dönem daha devam ettirilmesinin doğru olduğunu düşünüyoruz. Şu anda otomotiv sektöründe bir daralma var. İç pazardaki daralma sadece otomotiv sektörünü etkilemiyor.
Ona bağlı olan sigortacılık, servis gibi diğer sektörleri de etkiliyor. Burada da bir takım makul miktarda ve süreli iyileştirilmesi durumunda bu piyasanın da canlandırılabileceği ve bu konuda büyük resme baktığımızda vergi gelirlerinin artabileceğini öngörüyoruz."
"Belli bir dönem bazı sektörlerde yapılan KDV indiriminin yeniden hayata geçmesini mi öneriyorsunuz?" soru üzerine Avdagiç, mevcutların devam etmesi ve yenilerin kısmen devreye girmesini önerdiğini aktardı.
Avdagiç, "Otomotivde yeni bir ÖTV indirimi mi bekliyorsunuz?" şeklindeki soruya karşılık "Otomotivde KDV indiriminden ziyade sınırlı bir ÖTV indirimi ile yürütülebilir. Beyaz eşya, mobilyada belli dönemlerde vergi indirimi devreye girmişti. Bunun sonucunda iç talepte bir artış oluşmuştu. İndirim bittikten sonra da çok keskin bir daralma yaşandı. Bu tekrar devreye girerse üreticiler hem iç hem de dış pazarda iyi bir rakam yakalasınlar ki rekabetlerine devam edebilsinler" dedi.
'Merkez Bankası'nın faizleri artırmamış olmasından memnunuz'
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararına da değinen Avdagiç, "Merkez Bankası'nın faizleri artırmamış olmasını memnuniyetle karşıladık. Çünkü bunu artırmaya devam ettiğiniz halde ciddi bir faiz sarmalına girecektik. Görüldü ki döviz kurunda yüzde 1 civarında artış oldu, bu da yönetilebilecek bir artış. Faiz artışının yapılmamasını doğru bir adım olduğunu düşünüyoruz. Bundan sonraki beklentimiz ek politikalarla faiz seviyesini aşağı döndürebilecek politikaların devreye girmesi. Piyasanın tabii yapısı içerisinde bu oranların aşağı doğru gelmesi" diye konuştu.
Son dönemde artan global düzeydeki korumacılık önlemlerine ilişkin soruya karşılık Avdagiç, İkinci Dünya Savaşı'ndan beri kısa vadede böyle bir yoğun sürecin içerisine girilmediğini, hep liberal dış ticaretin içinde olduklarını söyledi.
Avdagiç, bu sürecin ABD'nin yeni yönetiminin göreve gelmesiyle başladığını kaydederek, ABD ile Çin arasında yaşanan ticari sıkıntılardan bahsetti. Buna karşın ABD ile Japonya'nın, AB ile Çin'in, AB ile ABD'nin özel anlaşmalar yaptığını aktaran Avdagiç, bütün bu kavganın ardından herkesin bir pozisyon aldığını bildirdi.
Türkiye'nin bu süreci iyi analiz etmesi gerektiğini vurgulayan Avdagiç, konuya sadece negatif bakılmaması ve bunun avantaja döndürülmesi gerektiğini ifade etti.
Avdagiç, İTO seçimlerinin üzerinden yaklaşık 100 gün geçtiğini anımsatarak, bu süreçte yaptıklarından ve yapacaklarından bahsetti.
Önemli bir hedeflerinin, "İstanbul'un marka değerini yükseltmek ve girişimci dostun İstanbul imajını oturtmak" olduğunu vurgulayan Avdagiç, İstanbul markasının çok değerli olduğunu, bunu daha da yukarıya taşımak konusunda çalışma yapmak gerektiğini söyledi.
"Ekonomiyle ilgili umutluyuz, ümitliyiz"
Avdagiç, ayağı yere basan, aklıselim bir büyüme süreci yürütmek zorunda olduklarını belirterek, biraz daha rakamlara bakan değil makul bir süreç ortaya koymaları gerektiğini bildirdi.
Ekonomi ile ilgili kriz çığırtkanlığı yapanların çok iyi niyetli olmadığını düşündüklerini aktaran Avdagiç, şöyle devam etti.
"Şu anda problemlerimiz yok mu evet var. Ama umutluyuz, ümitliyiz. Önümüzdeki dönemle ilgili çok iyi niyetli, Türkiye'yi daha ileriye götürmeye çalışan bir siyasi iktidar olduğunu görüyoruz. Bu konuda son derece önemli bir kadro, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere yeni kabineden de bu tip mesajları alıyoruz. Biz de bunun karşılığını vererek hep beraber Türkiye'yi kısa zamanda çok daha iyi noktaya taşıma konusunda ümitliyiz, umutluyuz ve motive durumdayız."
Yerli ve yabancı şirket sayısında ciddi artış
Avdagiç, kurulan şirket sayısına ilişkin bir soruya karşılık, geçen yıl 1 Ocak-26 Temmuz döneminde açılan şirket sayısının 26 bin 960 olduğunu anımsatarak, bu yılın aynı döneminde yüzde 21,4'lük artışla 32 bin 741'e ulaştığını belirtti.
Geçen yıl 12 bin 825 şirketin kapandığını aktaran Avdagiç, bu yıl söz konusu rakamın 12 bin 678'e düştüğünü aktardı.
Avdagiç, geçen yılın aynı döneminde açılan yabancı şirket sayısının 2 bin 165 olduğunu anımsatarak, "Bu yıl ise 4 bin 637. Yabancı şirketlerde yüzde 114'lük bir artış var. Yine güzel bir şey; Bunlar geliyor, vur kaç mı? Geçen yıl 1 Ocak-26 Temmuz'da sadece 112 şirket kapanmışken bu sene sadece 19 şirket kapanmış. Dolayısıyla hem açılan şirket sayısında artış görüyoruz ama açılan yabancı şirket sayısında 4 kat artış görüyoruz." dedi.
Avdagiç, "Şu anda metrekareyi artırmaya çalışmamıza rağmen Teknopark için kapımızda bekleyen firmalar var. Bu çok heyecan verici" diye konuştu.
Kaynak: AA