Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, çevrim içi olarak gerçekleştirilen "COVID-19’un Kırılgan Sektöre Etkileri Raporları Tanıtım Toplantısı"nda konuştu.
Varank, "Covid-19 Krizine Yanıt ve Dayanıklılık Projesi" kapsamında Türkiye ekonomisi için kilit öneme sahip tekstil, lojistik, gıda, makine ve otomotiv sektörlerinde 25 farklı "kırılgan sektörler analiz raporu" hazırladıklarını söyledi.
Koronavirüs salgınının hayatın her alanına etki ettiğine işaret eden Varank, sorunun çözümü için küresel bakış açısı ve iş birliklerinin gerektiğini ifade etti.
“Çok detaylı bölgesel analizler yapıldı”
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) iş birliğinde uyguladıkları ve Japon hükümetince finanse edilen projenin, küresel salgınla mücadelede uluslararası iş birliğinin en güzel örneklerinden biri olduğuna dikkati çeken Varank, "Salgının etkilerinin çok boyutlu bir yaklaşımla ele alındığı projede, kırılgan sektörlerin toparlanmasına katkı sağlayacak çok detaylı bölgesel analizler yapıldı. Geliştirilen bölge ve sektör bazlı bu analizler politika yapım süreçlerimizde önemli bir girdi teşkil edecek" şeklinde konuştu.
Varank, projede ayrıca KOBİ'lerde teknik kapasite artırımından genç işsizlerin becerilerinin geliştirilmesine kadar birçok alanda nitelikli çıktılar ortaya konulduğunu, KOBİ'ler ve gençlerin salgın sonrası döneme hazırlanmasına yönelik kapsamlı eğitim programları düzenlendiğini söyledi.
Salgının küresel ekonomiye etkilerinden bahseden Varank, bu süreçte Türkiye'nin sağlık ve ekonomi arasında başarılı bir denge kurduğunu, uyguladığı politikalarla dünya genelinden pozitif ayrıştığını dile getirdi.
"KOSGEB desteğinden daha fazla işletmenin yararlanabilmesi için çalışıyoruz"
Varank, bu başarıda 19 yılda inşa edilen güçlü sağlık altyapısıyla dinamik sanayi sektörünün katkısının büyük olduğunu söyledi.
Salgından turizm ve hizmet gibi sektörlerin olumsuz etkilendiğini ve bu etkileri hafifletmek için kapsamlı destekler sağladıklarını anımsatan Varank, "KOSGEB'in 5 milyar bütçeli 'Mikro ve Küçük İşletmelere Hızlı Destek Programı' ile imalat sanayi işletmelerimize ve teknoloji tabanlı start-up'larımıza 3 yıl geri ödemesiz ve faizsiz kredi desteği sunuyoruz. Başvuru süreci tamamlanan programda değerlendirme süreci başladı. Bu imkandan daha fazla imalatçı KOBİ'mizi nasıl faydalandırabiliriz uluslararası kuruluşlarla görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Burada iyileştirmeler yaparak daha fazla işletmenin faydalanmasının önünü açmak için çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı diğer bir destek programıyla da esnaflara hibede bulunduklarını, yaklaşık 1 milyon 385 bin esnafın bundan yararlanabileceğini anlattı.
"İşletmelerin yükünü hafifletmek için birçok uygulamaya öncülük ediyoruz"
Bakanlık olarak da işletmelerin ve çalışanların yükünü hafifletmek, kabiliyetlerini artırmak için birçok uygulamaya öncülük ettiklerini söyleyen Varank, şunları söyledi:
"TÜBİTAK, KOSGEB ve kalkınma ajanslarımız aracılıyla KOBİ'lerin pandemide karşılaştıkları sorunları tespit için sahada çalışmalar yürüttük. Kurumlarımızın sağladığı desteklerde proje sahipleri lehine esnemeler yaptık. Açtığımız yeni teşvik ve destek çağrılarıyla yoğun bakım cihazları, tanı kiti, maske, ilaç, koruyucu malzeme, bilişim uygulamaları ve aşı konularındaki birçok projeye destek sağladık. Kalkınma ajanslarımız aracılığıyla 'COVID-19 ile Mücadele ve Dayanıklılık Mali Destek Programı'nı ilan ettik. Bu programla salgının yayılımını azaltmak için acil çözüm önerisi sunan 63 projeye 42,9 milyon lira katkı verdik"
Varank, salgın sürecinde yoğun bakım solunum cihazını, Bakanlık koordinasyonunda bir araya gelen firmaların tasarlayıp ürettiklerini hatırlatarak hem Türkiye'nin gereksinimini karşıladıklarını hem de ihtiyaç sahibi diğer ülkelere hibe ve ihraç ettiklerini dile getirdi.
Şimdi de Hindistan'da ihtiyaç duyulan tıbbi malzeme gereksinimini gidermek için seferber olduklarını anlatan Varank, "Hindistan'a oksijen jeneratörleri, solunum cihazları, oksijen tüpleri ve ilaçlardan oluşan tıbbi yardımları iki askeri kargo uçağımızla dün gece gönderdik. Türkiye olarak salgınla mücadelede tüm dünyaya el uzatmaya, imkanlarımız ölçüsünde destek olmaya devam edeceğiz" dedi.
"Salgının etkilerini analiz eden bilimsel çalışmalara ağırlık veriyoruz"
Varank, bir yandan koronavirüsün toplum ve işletmeler üzerindeki akut etkilerini bertaraf ederken, diğer yandan salgının kısa ve uzun vadeli etkilerini analiz eden bilimsel çalışmalara ağırlık verdiklerine dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:
"Salgının henüz başlangıç döneminde, koronavirüsün sosyal, beşeri ve ekonomik etkilerine yönelik olarak TÜBİTAK aracılığıyla proje çağrımızı açtık. Geçen şubat ayında bu çağrı kapsamında destek verdiğimiz 97 projenin bulgularını iki günlük bir konferansla kamuoyu ile paylaştık. Bugün tanıtımını yaptığımız ve paydaşlarımızın katkısıyla hayata geçen proje de bu anlamda attığımız önemli adımlardan biri. Projede, yereldeki ve bölgelerdeki aktörlerin ekonomilerinin toparlanmasına, krizlere karşı dayanıklılıklarının artırılmasına ve kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesine odaklandık.
Özel sektörün güçlendirilmesi, gençlerin mesleki becerilerinin artırılması projemizin temel önceliği. Bu kapsamda, ilk olarak bölgelerdeki kırılgan sektörlerin koronavirüs krizi sonrası durumlarını analiz ettik, yeniden toparlanma stratejilerini değerlendirdik. Türkiye ekonomisi için kilit öneme sahip tekstil, lojistik, gıda, makine ve otomotiv sektörlerinde 25 farklı kırılgan sektörler analiz raporu hazırladık. Bunların yabancı dilde olanları da mevcut. Bu da özellikle iş ve tedarik kesintilerini önlemek için yol haritalarında bize yardımcı oldu. Buna dönük raporları hazırlarken de bunlardan faydalandık."
Gençlerin dijital becerileri geliştirilecek
Varank, söz konusu sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerin ihracat potansiyelinin artırılması için "Yeni Pazar Analizi" ve "Ürün Uzayı Analizi" raporlarını hazırladıklarını belirterek bu raporlarda, ihracatta hedef pazarlar ve ürün çeşitliliği analizlerinin yanında, rekabetin artırılmasına yönelik politika, strateji ve eylemlerin yer aldığını ifade etti.
"Projenin bir diğer çıktısını ise ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin dijital becerilerini geliştirmek için düzenlenen eğitim ve kapasite geliştirme faaliyetleri oluşturuyor" diyen Varank, e-ticaret, dış ticaret, sosyal medya pazarlaması gibi konularda düzenlenen eğitimlerden 3 binden fazla gencin faydalandığını duyurdu.
"KOBİ'lere finansal destek sağlayacağız"
JICA Türkiye Ofisi Başkanı Nobuhiro Ikuro ise Türkiye'ye projede destek vermekten memnuniyet duyduklarını belirterek, koronavirüs salgınına yanıt vermek amacıyla geçen ay Dünya Bankası aracılığıyla KOBİ'lere KOSGEB iş birliğiyle hızlı destek projesi yapmaya karar verdiklerini ve KOBİ'lere finansal destek sağlayacaklarını söyledi.
Ikuro, toplumdaki kırılgan gruplara bu tür çalışmalar aracılığıyla yardım etmeye çalıştıklarını aktararak, "KOBİ'lere bu sene teknik destekler de sunacağız. Teknik destek projemizin amacı Türkiye'de yeni ortaya çıkmış danışmanlık hizmetine Japon danışmanlar tarafından destek vermek olacak" dedi.
KOBİ'ler için ağustosta seminerler gerçekleştirmeyi planladıklarını aktaran Ikuro, "3 program gerçekleştirilecek. Bunlardan bir tanesi iş devamlılığını, biri işin büyütülmesi bir sonraki ise işlerin geliştirilip inovasyon çalışmalarının gerçekleştirilmesi olacak" diye konuştu.
“Türkiye geçen dönemde ekonomik büyüme kaydeden sayılı ülkelerden”
UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton da etkinlikle özel sektöre ve kırılgan sektörlere destek olmaya çalıştıklarını ifade etti.
Türkiye'nin geçen dönemde ekonomik büyüme kaydeden sayılı ülkelerden olduğunu anımsatan Vinton, ülkenin salgınla mücadele kapsamında yürüttüğü çalışmaların takdire şayan olduğunu dile getirdi.