Dünya genelinde seçimler nedeniyle yoğun bir hafta geride kaldı. Buna göre, Fransa'da solcu Yeni Halk Cephesi ittifakı birinci parti olurken, İran'da cumhurbaşkanı seçimini kazanan Mesud Pezeşkiyan ve İngiltere'nin yeni Başbakanı Keir Starmer oldu.
ABD'de ise Demokratların başkan adayının değişip değişmeyeceğine yönelik soru işaretleri devam ederken, bu hafta Fed Başkanı Powell'ın açıklamaları ve ülkede açıklanacak enflasyon verilerinin Fed'in gelecek dönem para politikalarına ilişkin ipuçları vermesi bekleniyor.
Geçen hafta ABD'de açıklanan makroekonomik veriler, ülkede iş gücü piyasasına ilişkin karışık sinyaller verirken, Fed'in eylülde faiz indirimine gitme ihtimali güçlendi.
Ülkede tarım dışı istihdam, haziranda 206 bin kişi artarak beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, mayıs verisi 272 binden 218 bine revize edildi. İşsizlik oranı 0,1 puan artışla yüzde 4,1'e çıkarak, Kasım 2021'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşırken, Fed'in dikkatle izlediği ortalama saatlik kazanç beklentiler dahilinde yüzde 0,3 artarak 35 dolara yükseldi.
Analistler, haziranda istihdam verilerinin beklentilerin üzerinde artmasına karşın, nisan ve mayıs ayı verilerindeki aşağı yönlü revizyonların ABD iş gücü piyasasının yumuşadığına dair ek kanıt sağladığını belirtti.
Ücret artış hızının yavaşladığına ve işsizlik oranındaki artışa işaret eden analistler, Fed'in eylülde faiz indirimine başlayabileceğine yönelik beklentilerin güçlendiğini kaydetti.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda, Fed'in eylülde ilk faiz indirimine gitme ihtimali yüzde 80'e çıkarken, kasımda faiz indirimine başlama ihtimali ise yüzde 76'ya geriledi. Bankanın olası bir faiz indiriminin ardından aralık toplantısında ikinci kez faiz indirimine gitme ihtimali de yüzde 97'ye çıktı.
Analistler, söz konusu yoğun gündemin yanı sıra cuma günü Citigroup, JPMorgan, Wells Fargo ve Bank of New York Mellon'un gibi ABD'nin önde gelen şirketlerinin üç aylık kazançlarını açıklamalarının beklendiğini bildirdi.
Öte yandan, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi geçen haftanın son işlem gününde yaklaşık 8 baz puanlık gerilemeyle yüzde 4,28 seviyesinden günü tamamlarken, şu sıralarda yüzde 4,30'da bulunuyor.
Altının ons fiyatı ise cuma günü yüzde 1,6 değer kazanarak günü 2 bin 392 dolardan tamamladı ve yaklaşık son bir buçuk ayın en yüksek seviyesine çıktı. Ons altının fiyatı şu dakikalarda önceki kapanışının yüzde 0,3 altında 2 bin 385 dolardan alıcı buluyor.
Geçen haftanın son işlem gününde, yüzde 0,2 azalışla 104,9 seviyesinden günü tamamlayarak düşüş eğilimini üst üste dördüncü işlem gününe taşıyan dolar endeksi, yeni haftanın ilk gününde önceki kapanışının hemen üzerinde seyrediyor.
Brent petrolün varil fiyatı yüzde 0,5 düşüşle 86,1 dolarda bulunurken, Bitcoin, Mt. Gox borsasının 2014'te çalınan varlıkları sahiplerine dağıtmasıyla başlayan belirsizliğin devam ettiği görülüyor. Bitcoin'in fiyatı yeni haftaya yüzde 3,3 değer kaybıyla 55 bin 350 dolardan başladı.
New York borsasında geçen haftanın son işlem gününde Nasdaq endeksi yüzde 0,90 artışla 18.352,76 puan ve S&P 500 endeksi yüzde 0,54 yükselişle 5.567,19 puandan günü tamamlayarak, kapanış rekorunu tazelerken, Dow Jones endeksi de yüzde 0,17 artış kaydetti. ABD'de endeks vadeli kontratları yeni haftaya ise karışık bir seyirle başladı.
Avrupa borsalarında cuma günü Almanya hariç negatif bir seyir hakim olurken, Fransa'da düzenlenen erken seçimlerin ikinci turunda sandıktan solcu Yeni Halk Cephesi ittifakı birinci çıktı.
Solcu Yeni Halk Cephesi ittifakını, ikinci sırada yer alan Cumhurbaşkanı Macron’un "Cumhuriyet İçin Hep Birlikte" ittifakı ve üçüncü sıraya gerileyen ilk turun birincisi aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) ittifakı izledi.
Aşırı sağa karşı Macron ve solcuların üstü kapalı işbirliğine gittiği dün yapılan 2. turda, hiçbir ittifak Mecliste hükümet kurmak için gerekli salt çoğunluğa ulaşamadı.
Seçim yarışındaki ittifakların Mecliste salt çoğunluk olan 289 milletvekiline ulaşamaması, farklı siyasi parti ve ittifakların yeni hükümetin kurulması için işbirliğine gitmesini zorunlu kılıyor.
Analistler, söz konusu seçimlerin ardından belirsizliğin azaldığını ancak tamamen ortadan kalkmadığını ifade ederek, yatırımcıların temkinli davrandığını aktardı.
Öte yandan, avro/dolar paritesi cuma günü yüzde 0,3 artışla günü 1,0841'den tamamlarken, seçim sonuçlarının ardından ilk işlem gününde önceki kapanışının yüzde 0,2 altında 1,0820'den işlem görüyor.
Geçen haftanın son işlem gününde, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,45, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,26, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,35 gerilerken, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,14 artış kaydetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni haftaya ise karışık bir seyirle başladı.
Asya tarafında satış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, bu hafta Çin'de enflasyon verileri başta olmak üzere bölge genelinde yoğun veri gündemi takip edilecek.
Bugün Japonya'da açıklanan verilere göre, mayısta dış ticaret fazlası 2 trilyon 850 milyar yen ile beklentileri geride bırakırken, dolar/yen paritesinin bugün yüzde 0,1 azalışla 160,6 seviyesine gerileyerek düşüş eğilimini üst üste üçüncü işlem gününe taşıması dikkati çekiyor.
Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,1, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,1, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,5 ve Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,6 geriledi.
Yurt içinde ise cuma günü dalgalı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 0,19 azalışla 10.851,78 puandan tamamladı.
Dolar/TL, geçen haftanın son işlem gününde alıcılı bir seyir izleyerek günü önceki kapanışının yüzde 0,3 üzerinde 32,6660'tan tamamlamasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 32,6550 seviyesinden işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde finansal yatırım araçlarının reel getiri oranı, yurt dışında ise Almanya'da dış ticaret dengesi, Avro Bölgesi'nde Sentix yatırımcı güven endeksi ve ABD'de tüketici enflasyon beklentisi verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.900 ve 11.000 puanın direnç, 10.800 ve 10.700 seviyelerinin destek konumunda olduğunu kaydetti.