ABD'de 5 Kasımda yapılan 60. başkanlık seçiminde Cumhuriyetçi aday Donald Trump, rakibi Demokrat Partinin başkan adayı Kamala Harris'e yaklaşık 5 milyon oy fark atarak ABD'nin 47. Başkanı seçildi. Trump, ocak ayında yemin ederek Beyaz Saray'daki görevine başlayacak.
Trump'ın başkanlığının kesinleşmesiyle varlık fiyatlarında oynaklığın arttığı görülürken, yeni dönemde Trump'ın atacağı adımlar yeniden piyasalardaki en önemli konulardan biri haline geldi.
Özellikle Asya ve Avrupa'da yeni ticaret tarifeleri konulabileceği endişesi öne çıkarken, kripto para piyasası başta olmak üzere görece riskli varlıkların yukarı yönlü hareket etmesi dikkati çekti.
Öte yandan Fed politika faizini beklentiler dahilinde bu yıl ikinci kez indirerek 4,50-4,75 aralığına çekti.
Fed'den yapılan açıklamada, son göstergelerin ekonomik faaliyetin sağlam hızla genişlemeye devam ettiğini gösterdiği belirtildi.
Yılın başından bu yana iş gücü piyasası koşullarının genel olarak gevşediğine işaret edilen açıklamada, işsizlik oranının yükseldiği ancak düşük kalmaya devam ettiği aktarıldı.
Açıklamada, enflasyonun yüzde 2 hedefine doğru ilerleme kaydetse de bir miktar yüksek kalmaya devam ettiği belirtilerek, "Komite, istihdam ve enflasyon hedeflerine ulaşılmasına yönelik risklerin kabaca dengede olduğunu değerlendirmektedir." ifadesi kullanıldı.
Toplantı sonrası açıklamalarda bulunan Fed Başkanı Jerome Powell, ABD'deki başkanlık seçiminin yakın vadede politika kararları üzerinde hiçbir etkisinin olmayacağını bildirdi.
Powell, ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın kendisinden görevi bırakmasını istemesi halinde de istifa etmeyeceğini belirtti.
Ekonominin genel olarak güçlü ve son iki yılda hedeflerine doğru önemli ilerleme kaydettiğini ifade eden Powell, iş gücü piyasasının soğusa da sağlam kalmaya devam ettiğini, enflasyonun ise önemli ölçüde hafiflediğini söyledi.
Fed'in faiz kararı ve Powell'ın açıklamalarının ardından para piyasalarındaki fiyatlamalarda Bankanın 2024 yılının son toplantısında 25 baz puanlık bir faiz indirimi daha yapacağına yönelik tahminler yüzde 65 ihtimalle fiyatlanıyor.
Analistler, ABD’de açıklanacak enflasyon verisinin Fed’in gelecek dönem para politikası kararları üzerinde etkili olabileceğini bildirdi.
Trump'ın ikinci kez ABD Başkanı seçildiği seçim sonuçlarının ardından kripto para, dolar ve hisse senetlerindeki yükselişin yanı sıra altının ons fiyatındaki düşüş dikkati çekti.
Seçimin ardından Trump'ın uygulaması beklenen politikalardan dolayı kripto para piyasaları tarafında Bitcoin'in fiyatı 77 bin 234,9 dolarla rekor tazelemesinin ardından haftalık bazda yüzde 11 yükselişle 76 bin 500 dolar seviyelerinde dengelendi.
Dolar endeksi ise söz konusu sonuçların ardından 105,44 seviyesine çıkarak Temmuz 2024'ten bu yana en yüksek seviyesine ulaşmasının ardından haftayı yüzde 0,7 artışla 105 seviyesinde kapattı.
Bu gelişmelerle ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,48'e yaklaşarak son 4 ayın zirvesini test etmesinin ardından haftayı 6 baz puan azalışla 4,31 seviyesinde tamamladı.
Haftayı, altının ons fiyatı yüzde 1,8 düşüşle 2 bin 686 dolardan, Brent petrolün varil fiyatı da yüzde 1,4 artışla 73,9 dolardan tamamladı.
Donald Trump'ın ABD Başkanı seçilmesi ile Fed'in beklenen faiz indiriminin ardından geçen hafta New York borsasında rekorlar öne çıktı.
Kurumsal tarafta, Trump'ın en büyük destekçilerinden Elon Musk'ın elektrikli otomobil şirketi Tesla'nın hisseleri de yüzde 29 artış gösterirken, şirketin piyasa değeri 1 trilyon doları geçti.
Intel'in yerine Dow Jones endeksi altında işlem gören 30 şirket arasına katılan Nvidia'nın hisseleri ise yaklaşık yüzde 9 değer kazandı.
Makroekonomik veri tarafında, ABD'de tarım dışı iş gücü verimliliği de bu yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 2,2 ile beklenenden az arttı.
Ülkede, tüketici kredileri de eylülde 6 milyar dolarla beklentilerin altında artış kaydederken, 5,1 trilyon dolarlık hacme ulaştı.
Ülkede, ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 2 Kasım ile biten haftada 221 bine yükselmesine karşın piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti.
Bu gelişmelerle haftalık bazda S&P 500 endeksi yüzde 4,61 yükselişle 5.995 puana, Nasdaq endeksi yüzde 5,74 artışla 19 bin 286,78 puana çıktı. Dow Jones endeksi de yüzde 4,61 kazançla 43 bin 988,99 puana çıkarak tüm zamanların en yüksek kapanışını gerçekleştirdi.
Gelecek hafta çarşamba enflasyon, perşembe Fed Başkanı Powell'ın konuşması, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve haftalık işsizlik maaşı başvuruları, cuma ise sanayi üretimi, kapasite kullanımı, New York Fed Sanayi Endeksi, perakende satışlar takip edilecek.
Avrupa borsalarına geçen hafta Almanya hariç negatif bir seyir izlendi.
Trump'ın zaferinin Avrupa'nın ABD'ye ihracatını olumsuz etkileyebileceği yönündeki endişeler piyasalarda satış baskısına neden olurken, özellikle Alman otomotiv şirketlerinin hisselerinde kayıplar görüldü.
Geçen hafta Almanya'da Başbakan Olaf Scholz, Hür Demokrat Parti (FDP) Genel Başkanı ve Maliye Bakanı Christian Lindner'i görevden aldı. Koalisyondan ayrılan Hür Demokrat Partinin (FDP) bakanlarının yerine yeni isimler atandı.
Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, Maliye Bakanı olarak atanan Başbakan Olaf Scholz'un danışmanı Jörg Kuckis'e mazbatasını verdi. 15 Ocak'ta yapılacak güven oylamasına kadar Almanya'da azınlık hükümeti görev yapacak.
Bu arada İngiltere Merkez Bankasının (BoE) politika faizini piyasa beklentileri doğrultusunda 25 baz puan düşürerek yüzde 4,75'e indirdi.
BoE Başkanı Andrew Bailey, büyük bir şok olmadığı sürece politika faizinin birkaç yıl önce olduğu gibi çok düşük seviyelere inmesini beklemediğini ifade etti.
Bu gelişmelerle haftalık bazda İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,48, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,45, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 2,1 değer kaybederken, Almanya'da DAX 40 endeksi ise yüzde 0,98 değer kazandı.
11 Kasım haftasında, pazartesi ECB Başkanı Christine Lagarde'ın konuşması, salı Almanya'da enflasyon ve ZEW endeksleri, çarşamba Avro Bölgesinde sanayi üretimi, perşembe ECB toplantı tutanakları ve Avro Bölgesinde büyüme ile cuma İngiltere'de büyüme ve sanayi üretimi verileri takip edilecek.
Asya piyasalarında geçen hafta ABD endekslerindeki yükseliş, Çin'in ekonomiyi destekleyici adımları güçlendireceği beklentisi ve olumlu veri akışının etkisiyle risk iştahında toparlanmalar gözlendi.
ABD'de Trump'ın galip gelmesinin ardından Çin'e yeni yaptırımlar uygulayabileceği endişesi varlığını korumasına karşın, Çin piyasalarında açıklanan makroekonomik veriler ve Çin hükümetinin açıklamaları Asya piyasalarında risk iştahını artırdı.
Çin Başbakanı Li Qiang, mali politika ve para politikası için geniş bir alana sahip olduklarını belirterek, ülkenin yaklaşık yüzde 5'lik ekonomik büyüme hedefine ulaşacağını yineledi.
Ülkede açıklanan verilere göre, ekim ayı Caixin hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 52,0 ile beklentileri geride bırakırken, aynı döneme ilişkin Caixin bileşik PMI 51,9 ile yüksek kalmaya devam etti. Eylül ayında Caixin hizmet sektörü PMI ve Caixin bileşik PMI 50,3 seviyesinde bulunuyordu.
Çin'de ekim ayında dış ticaret fazlası 95,72 milyar dolar seviyesinde gerçekleşerek 75 milyar dolar seviyesinde bulunan tahminleri geride bıraktı. Ekim ayında ihracat yıllık bazda 12,7 artarak beklentileri aşarken, ithalat da yüzde 2,3 azalış kaydetti.
Analistler, söz konusu veride Trump'ın başkan olması halinde ek gümrük vergileri ve kısıtlamalar uygulayabileceği endişesi sonrası artan siparişlerin etkili olduğunu söyledi.
Öte yandan Çin, yerel yönetimlerin borçlarını yapılandırmaya yönelik olarak 6 trilyon yuan (839 milyar dolar) tutarında bir refinansman programı açıkladı.
Bu arada, Japonya'da ekim ayına ilişkin hizmet sektörü PMI 49,7 ile beklentilerin üzerinde gelirken, ülkede geçen ay 49,4 olan bileşik PMI 49,6 seviyesinde gerçekleşti. Ülkede, eylül ayına ilişkin hane halkı harcamaları yüzde 1,1 azalışla öngörülerin üzerinde gelirken, söz konusu döneme ilişkin öncü endeks 109,4 ile tahminlerin üzerinde gerçekleşti.
Avustralya Merkez Bankası ise faiz oranını beklentiler dahilinde değiştirmeyerek yüzde 4,35 seviyesinde sabit tuttu.
Bu gelişmelerle haftalık bazda Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 3,80, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 5,51, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,73, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,08 değer kazandı.
Gelecek hafta pazartesi Japonya'da dış ticaret dengesi, çarşamba Japonya'da ÜFE, cuma Japonya'da büyüme ve kapasite kullanımı ile Çin'de sanayi üretimi ve perakende satışlar takip edilecek.
Yurt içinde geçen hafta yükseliş eğilimi öne çıkarken, Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yüzde 3,37 artışla 9.184,82 puandan kapandı.
Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,1 üstünde 34,3757'den tamamladı.
Öte yandan Merkez Bankası İdare Merkezi'nde yılın 4. "Enflasyon Raporu"nun tanıtımı amacıyla bilgilendirme toplantısı düzenleyen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, 2024 ve 2025 yıl sonu enflasyon tahminlerini sırasıyla yüzde 44 ve yüzde 21 olarak yukarı yönlü güncellediklerini belirterek, "Enflasyonun, 2026 yıl sonunda yüzde 12'ye gerileyeceğini öngörüyoruz." dedi.
Bu arada Ödemeler Dengesi Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, cari işlemler hesabının eylül ayında 2 milyar 723 milyon dolar fazla verdiğini tahmin etti.
Ekonomistler, cari işlemler açığının 2024 yılında 11 milyar 871 milyon dolar olarak gerçekleşeceğini öngördü.
Gelecek hafta pazartesi sanayi üretimi, işsizlik oranı, salı ödemeler dengesi, çarşamba konut satışları, cuma TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi ve bütçe dengesi takip edilecek.
Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.250 ve 9.500 puanın direnç, 9.100 ve 8.950 seviyelerinin destek konumunda olduğunu kaydetti.