ABD Merkez Bankası'nın (Fed) toplantı tutanakları para politikasındaki belirsizlikleri büyük ölçüde ortadan kaldırırken tutanaklarda, varlık alımlarının azaltılmasına kasım veya aralıkta başlanabileceği, azaltım hızının ise aylık bazda 10 milyar doları hazine tahvillerinden, 5 milyar doları mortgage destekli varlıklardan olmak üzere her ay 15 milyar dolar olacağı sinyali verildi.
ABD'de açıklanan banka bilançolarının da beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi risk iştahını artırarak küresel bazda pay piyasalarında alış ağırlıklı seyri beraberinde getirdi.
Buna göre, ABD'de yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla Bank of America'nın net karı yüzde 57 artışla 7,7 milyar dolara, Citigroup'un net karı yüzde 48 yükselişle 4,6 milyar dolara ulaştı. Aynı dönemde net karını Wells Fargo yüzde 59 artırarak 5,1 milyar dolara, Morgan Stanley yüzde 37 yükselterek 3,7 milyar dolara çıkardı.
Öte yandan, enflasyon, özellikle son üç yılın zirvesine çıkan petrol fiyatları, Çin'de yükselmeye devam eden Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve ABD'de beklentilerin üzerinde artan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ile risk unsuru olmaya devam ediyor.
Brent petrolün varil fiyatı üst üste sekizinci haftayı da değer kazancıyla kapatırken, haftalık yüzde 2,45 artarak 84,2 dolara yükseldi.
ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ise yüzde 1,63 ile Haziran'dan bu yana en yüksek seviyesini görmesinin ardından gerileyerek haftayı yüzde 1,5750'den tamamlarken, altının ons fiyatı da 1.800 dolara kadar yükselmesinin ardından bu seviyelerde tutunamasa da haftayı yüzde 0,57 artışla 1.767 dolardan tamamladı.
Kripto paraların ABD'de regüle edilebileceğine ilişkin haber akışıyla birlikte Bitcoin 12 Nisan haftasından bu yana en yüksek seviye olan 62.933 dolara yükseldi.
ABD'de gözler Fed'in Bej Kitap raporu ve şirket bilançolarına çevrildi
ABD'de para politikasının üzerindeki belirsizliklerin azalması ve güçlü bilançolarla New York borsasında alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, gelecek haftanın gündeminde Fed'in Bej Kitap raporu ile devam edecek bilançolar bulunuyor.
Fed'in Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantı tutanaklarında, Fed yetkililerinin ekonomik toparlanmanın yolunda gitmesi şartıyla gelecek yılın ortalarında sona erecek kademeli bir daralma sürecinin uygun olabileceğini değerlendirdiği aktarılarak, "Toplantıdaki bazı Fed yetkilileri, mevcut enflasyon baskılarının tahmin edilenden daha uzun sürebileceği endişesini dile getirdi. Üyelerin çoğu, arz kesintileri ve iş gücü sıkıntısının daha uzun sürebileceğini, enflasyon risklerinin yukarı yönlü olduğunu ve bunun fiyatlar ile ücretler üzerinde varsayılandan daha büyük ve kalıcı etkilerinin olabileceğini belirtti. Üyelerden bazıları, yukarı yönlü risklerle birlikte 2022'de enflasyonun yüksek kalmaya devam edeceğini düşünüyor." ifadeleri kullanıldı.
Analistler, tutanakların tahvil alımlarının azaltılması sürecinde izlenecek yola dair patikayı netleştirdiğini belirterek, buna karşın Fed'in geçici enflasyon söyleminden uzaklaştığını kaydetti.
Fed'in Bej Kitap raporunda enflasyona ilişkin ipuçlarının aranacağına dikkati çeken analistler, açıklanacak şirket bilançolarının ise pay piyasaları üzerinde şirket bazlı oynaklığı artırabileceğini ifade etti.
ABD'de açıklanan makroekonomik verilere göre eylülde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık yüzde 0,4 ve yıllık yüzde 5,4 artışla beklentilerin üzerinde yükseldi. Böylece, yıllık enflasyon yeniden 13 yılın en yüksek seviyesine çıktı.
Söz konusu gelişmelerle S&P 500 endeksi haftalık bazda yüzde 1,82, Nasdaq endeksi yüzde 2,18 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,58 değer kazandı.
18 Ekim ile başlayan haftanın veri takviminde, pazartesi sanayi üretimi ve kapasite kullanımı, salı inşaat izinleri ve konut başlangıçları, çarşamba Fed'in Bej Kitap raporu, perşembe Philadelphia Fed imalat endeksi ve cuma imalat sanayi ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri takip edilecek.
Avrupa'da gündem enflasyon
Avrupa'da doğal gaz arzına ilişkin sıkıntılar kısmen yatışsa da kasım vadeli doğal gaz kontratları 90 avro seviyesinden işlem görmeye devam ediyor. Gelecek hafta ise bölge genelinde yayınlanacak TÜFE verilerinin yatırımcıların risk iştahı üzerinde etkili olması bekleniyor.
Analistler, Avrupa'da tedarik sıkıntıları ve enerji arzına ilişkin endişelerin enflasyon baskısını desteklemeye devam ettiğini kaydederek, mal tedarikinde yaşanan gelişmelerin fiyatları yukarı yönlü etkilemeye devam ettiğini bildirdi.
Öte yandan, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, Avro Bölgesi'nde enflasyonda yaşanan artışın geçici nedenlerden kaynaklandığı görüşünü yineledi.
Veri takviminde ise Almanya'da TÜFE aylık bazda değişmezken, yıllık yüzde 4,1 artışla beklentilere paralel gerçekleşti. İngiltere'de ise işsizlik yüzde 5,2'ye geriledi.
Avro ise dolar karşısında beş haftalık düşüş eğilimini sonlandırarak haftalık yüzde 0,25 değer kazancıyla 1,1605'e çıktı.
Bu hafta, Almanya'da DAX endeksi yüzde 2,51, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,95, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 2,55 ve İtalya'da MIB 30 endeksi ise yüzde 1,68 değer kazandı.
Gelecek hafta, çarşamba İngiltere'de ve Avro Bölgesi'nde TÜFE ile Almanya'da ÜFE, perşembe Avro Bölgesi'nde Tüketici Güven Endeksi ve cuma bölge genelinde hizmet sektörü ve imalat sanayi PMI verileri takip edilecek.
Asya borsaları Çin hariç yükseldi
Asya'da, Çin'de tedarik zincirinde devam eden sıkıntılar ve yüzde 10,7'yle 1995'ten bu yana en yüksek seviyeye çıkan ÜFE risk iştahını olumsuz etkilerken, bölgenin diğer ülkelerinde küresel pay piyasalarına paralel alıcılı seyir etkili oldu. Gelecek hafta Asya'da Çin'in pazartesi açıklanacak 3. çeyrek Gayri Safi Yurt içi Hasıla (GSYH) verileri dikkati çekiyor.
Çin'de emlak şirketlerinin tahvil ödemelerine ilişkin henüz olumlu bir haber alınmazken, bu durum risk unsuru olmaya devam ediyor. Artan enflasyon endişesi ve enerji arzına ilişkin sıkıntılar da yatırımcıların risk iştahını olumsuz etkileyen unsurlar arasında bulunuyor.
Asya'da açıklanan verilere göre, Japonya'da ağustos ayı çekirdek makina siparişleri artış beklentilerinin aksine aylık bazda yüzde 2,4 düşüş kaydetti. Çin'de ise eylülde bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 28,1 ve ithalat yüzde 17,6 arttı. Ülkede dış ticaret fazlası, beklentilerin üzerinde gelen ihracat verilerinin desteği ile 46,8 milyar dolarlık öngörüleri aşarak 66,8 milyar dolar oldu.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,55 değer kaybederken, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 3,64, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,99 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 2 değer kazandı.
18 Ekim ile başlayan haftanın veri takviminde, pazartesi Çin'de perakende satışlar ve sanayi üretimi, çarşamba Japonya'da dış ticaret dengesi, ve cuma TÜFE verileri takip edilecek.
Yurt içinde gözler TCMB'ye çevrildi
Yurt içinde Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi haftayı küresel pay piyasalarına paralel alıcılı seyirle tamamlarken, gelecek hafta gözler perşembe günü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Para Politikası Kurulu'ndan (PPK) çıkacak kararlara çevrildi.
Ekonomistlerin politika faizindeki değişikliğe ilişkin beklentilerinin medyanı 50 baz puan indirim yönünde gerçekleşti.
Bu hafta açıklanan verilerde ödemeler dengesi ağustosta 530 milyon dolar fazla vererek, sanayi üretimi de yıllık yüzde 13,8 artarak beklentileri geride bıraktı.
BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 0,83 artışla 1.409,56 puandan tamamlarken analistler, teknik açıdan 1.420 ve 1.436 puanın direnç, 1.396 puanın ise destek olarak öne çıktığını ifade etti.
Dolar/TL ise haftayı 3,35 yükselişle tarihi yüksek seviye olan 9,2701'den kapattı.
Gelecek hafta yurt içinde ayrıca, pazartesi konut fiyat endeksi ve perşembe Tüketici Güven Endeksi verileri takip edilecek. Ayrıca cuma günü piyasaların kapanmasının ardından uluslararası derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's'un Türkiye için kredi notu derecelendirme raporunu açıklaması bekleniyor.