Batı ekonomilerindeki enflasyon başta olmak üzere makroekonomik veriler, para politikasındaki şahin duruşun ne kadar daha devam edeceğine ilişkin öngörüde bulunmayı zorlaştırmaya devam ediyor.
ABD'de dün açıklanan makroekonomik veriler ekonomik aktiviteye ilişkin karışık sinyaller vermeyi sürdürürken, ülkede Conference Board verilerine göre tüketicilerin 12 aylık enflasyon beklentileri yüzde 6,7'den yüzde 6,3'e geriledi.
Analistler, söz konusu gerilemeye karşın ABD'de enflasyon beklentilerinin hala oldukça yüksek olduğuna dikkati çekerek, iş gücü piyasalarından gelecek yavaşlama sinyallerinin öneminin günden güne arttığını bildirdi.
Ülkede resesyon fiyatlamalarının geçen hafta önemli oranda zayıfladığını kaydeden analistler, "yumuşak iniş" ihtimalinin de piyasalarda olasılık dahilinde görüldüğünü bildirdi.
Analistler, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in 75 baz puan daha faiz artışına gideceğine kesin gözüyle bakıldığını aktararak, artırımların mart, mayıs ve haziran ayındaki toplantılarda 25'er baz puan şeklinde yapılacağının öngörüldüğünü hatırlattı.
Fed yetkilileri de para politikasına ilişkin sözle yönlendirmelerine devam ederken, Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, politika yapıcılar için piyasa tepkilerine çok fazla güvenmenin bir tehlike ve hata olduğunu savundu.
Bu gelişmelerle New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 0,30, Dow Jones endeksi yüzde 0,71 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,10 geriledi. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne sınırlı yükselişle başladı.
Avrupa
Avrupa tarafında para piyasalarındaki fiyatlamalar risk algısını artırmaya devam ediyor.
Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz artışlarına 2024'te de devam ederek politika faizini tarihinde ilk kez yüzde 4'e çekeği öngörülürken, tahvil piyasalarındaki satış eğilimi hız kesmiyor.
Almanya'nın 10 yıllık tahvil faizi yüzde 2,65'le son 12 yılın, Fransa'nın 10 yıllık tahvil faizi yüzde 3,12'yle son 11 yılın ve İspanya'nın 10 yıllık tahvil faizi yüzde 3,61'le son 9 yılın zirvesinde bulunuyor.
Analistler, para politikasının geleceğine ilişkin belirsizliklerin son dönemdeki enflasyon verileriyle arttığını kaydederek, bölgede enflasyonunun tekrar yükseliş eğilimine gireceğine yönelik endişelerin söz konusu fiyatlamaları desteklediğini bildirdi.
Bugün Avrupa'da veri takviminin yoğun olduğunu hatırlatan analistler, verilerdeki sinyallerin piyasaların yönü üzerinde etkili olmasının beklendiğini ifade etti.
Dün, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,11, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,74 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,38 gerilerken, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,12 yükseldi. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni güne yükselişle başladı.
Asya
Asya'da bugün Çin'de açıklanan imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi'nin (PMI) beklentileri geride bırakarak, Kovid-19 salgını öncesi seviyeye çıkması pay piyasalarında alışları hızlandırdı.
Buna göre, Çin'de imalat sanayi PMI 50,1'den 52,6'ya ve hizmet sektörü PMI 54,4'ten 56,3'e yükseldi. Japonya'da ise imalat sanayi PMI 47,7'ye geriledi.
Analistler, Çin'in Covid-19 salgınına yönelik tedbirleri kaldırmasının ardından ekonomik aktivitedeki hızlı toparlanmanın büyümeye ilişkin beklentileri de desteklediğini bildirdi.
Bu gelişmelerle kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,2, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,7 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 3,5 yükseldi. Güney Kore'de ise tatil nedeniyle piyasalarda işlem gerçekleşmiyor.
Yurt içi piyasalar
Yurt içinde, dün yükseliş eğiliminde hareket eden BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışın yüzde 0,77 üzerinde 5.237,33 puandan tamamladı.
Dolar/TL ise yatay seyirle 18,8853'ten kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 18,8810 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, bugün dünya genelinde imalat sanayi PMI ile Almanya'da enflasyon ve perakende satışlar, ABD'de ise inşaat harcamaları verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 5.250 ve 5.340 seviyelerinin direnç, 5.150 ve 5.100 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.