ABD'de, 41 yılın en yüksek seviyesine çıkan enflasyonla mücadelede Fed yetkililerinin kullandıkları ton şahinleşmeye devam ediyor.
St. Louis Fed Başkanı James Bullard dün yaptığı açıklamada, Fed'in enflasyonu kontrol altına alması gerektiğini kaydederek, bankanın piyasaları bozmak istemediğini ancak hızlı hareket edilmesinin uygun olacağını belirtti.
Faiz artışı için temel durumun herhangi bir toplantıda 50 baz puandan fazlası olmadığını aktaran Bullard,"75 baz puanlık bir artışı göz ardı etmeyeceğim, ancak temel durum bu değil." değerlendirmesinde bulundu. Bullard, Fed'in resesyona girmeden enflasyonu kontrol edebileceğine işaret ederek, Ukrayna'daki savaşın ise kötüleşmesi halinde ABD'nin para politikasını etkileyebileceğini aktardı.
Bullard'ın açıklamalarıyla ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 2,88 ile Aralık 2018'den bu yana en yüksek seviyeye çıkarken, Fed'in mayısta 50 baz puanlık faiz artışına gideceği ihtimali yüzde 91'de bulunuyor.
Öte yandan, ABD piyasalarında bilanço dönemi yoğunlaşırken, dün açıklanan finansal sonuçlara göre, ABD'nin büyük bankalarından Bank of America, net karının bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 12 azaldığını bildirdi.
Analistler, bugüne kadar açıklanan bankaların finansal sonuçlarında Rusya-Ukrayna savaşının olumsuz sonuçlarının gözlemlendiğini ifade ederek, bugünden sonra daha genele yayılacak bilanço açıklamalarının ABD pay piyasalarında hisse bazlı oynaklıkları artırabileceğini söyledi.
Bugün finansal sonuçlarını açıklayacak şirketler arasında American Express, China Telecom, IBM, Johnson & Johnson, Netflix ve Tesla gibi şirketler bulunuyor.
Dünya Bankası ise Rusya-Ukrayna savaşının etkileriyle 2022'de küresel ekonomik büyüme tahminini yüzde 4,1'den yüzde 3,2'ye düşürdüklerini açıkladı.
Dünya Bankası Başkanı David Malpass, savaştan kaynaklanan ekonomik sıkıntılara yanıt olarak 170 milyar dolar büyüklüğünde 15 aylık yeni bir finansman paketini görüşeceğini belirterek, bunun yaklaşık 50 milyar dolarının gelecek 3 ay içinde dağıtılmasının hedeflendiğini kaydetti.
Ukraynalı yetkililer ise dün, Rus birliklerin Ukrayna'nın dört önemli bölgesini ele geçirmek için harekete geçtiğini aktarırken, çatışmaların şiddetlenebileceği ihtimali küresel risk algısını artırıyor.
Bugün ayrıca, Bahar Toplantıları kapsamında Uluslarası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva ile Dünya Bankası Başkanı David Malpass'ın bir araya gelmesi beklenirken, ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, IMF ve Dünya Bankası başkanlarının da katılımıyla gıda güvensizliğine yönelik toplantıda konuşacak.
Brent petrolün varil fiyatı arz yönlü endişelerle 112 dolar seviyesinde bulunurken, dün 1.998 dolarla 11 Mart'tan bu yana en yüksek seviyeyi gören altının ons fiyatı, şu sıralarda 1.975 dolardan alıcı buluyor.
Dün, New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 0,02, Nasdaq endeksi yüzde 0,14 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,11 değer kaybetti. ABD'de endeks vadeli işlem kontratları bugüne ise yükselişle başladı.
Avrupa
Avrupa borsaları iki günlük tatilin ardından bugün yeniden işleme açılıyor. Avrupa'da artan enflasyon endişeleri ve Rusya-Ukrayna savaşının getirdiği belirsizlikler arasında yatırımcıların gözleri Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın perşembe günü yapacağı sözle yönlendirmelere çevrildi.
Avrupa'da endeks vadeli işlem kontratları bugüne karışık seyirle başladı.
Asya
Asya piyasalarında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, artan emtia fiyatları ve şahinleşen merkez bankalarıyla yön arayışı devam ediyor.
Çin'de devam eden Kovid-19 salgını küresel ekonomi üzerinde başlıca risk unsurlarından biri olmayı sürdürürken, ülkede salgınla mücadele kapsamında uygulanan "sıfır tolerans" politikası ve uzayan kısıtlamalara yönelik memnuniyetsizlik gittikçe güçleniyor.
Öte yandan, Çin Merkez Bankası'nın (PBoC) cuma günü borç verme oranlarında beklentilerin aksine değişikliğe gitmemesinin ardından gözler yarın gerçekleştireceği toplantıya çevrildi.
Analistler, bankanın ülke ekonomisinin geçirdiği sıkıntılı döneme karşın destekleyici adımları geciktirmesinin risk algısını güçlendirdiğini kaydederek, teknoloji şirketleri üzerindeki regülasyon baskısının da devam ettiğini dile getirdi.
Dolar/yen paritesinde ise yükseliş eğilimi üst üste on ikinci işlem gününe ulaşırken, şu sıralarda önceki kapanışın yüzde 0,9 üzerinde 128,2 seviyesinde bulunuyor.
Bugün Japonya'da açıklanan makroekonomik verilere göre sanayi üretimi şubatta yüzde 2, kapasite kullanımı ise yüzde 1,5 arttı.
Bu gelişmelerle, kapanışa yakın Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,5 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2,6 değer kaybederken, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,7 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,9 değer kazandı.
Yurt içi piyasalar
Yurt içinde, dün BIST 100 endeksi gün içinde 2.515,35 puanla tüm zamanların en yüksek seviyesini görmesinin ardından, önceki kapanışa göre yüzde 0,84 artışla kapanış rekorunu da 2.510,31 puana taşıdı.
Dolar/TL dün yatay seyirle 14,6417’den kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 14,6480 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, bugünün veri takviminde ABD'de açıklanacak konut başlangıçları ve inşaat izinlerinin öne çıktığını ifade ederek, Fed yetkililerinin sözle yönlendirmeleri, IMF toplantıları ve Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin haber akışının da yatırımcıların odağında bulunduğunu kaydetti.
Teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.550 seviyesinin direnç olarak takip edileceğini aktaran analistler, olası düşüşlerde 2.440 puanın destek konumuna gelebileceğini söyledi.