Çok Bulutlu 7ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Ekonomi
AA 14.07.2022 09:04

Küresel piyasalarda veri odaklı seyir devam ediyor

Küresel piyasalarda, ABD'nin resesyona gireceği endişesiyle oynaklık artarken, veri odaklı seyir devam ediyor.

Küresel piyasalarda veri odaklı seyir devam ediyor

Dünya genelinde güçlenmeye devam eden enflasyon ve resesyon endişeleri arasında piyasalarda oynaklığın arttığı ve fiyatlamaların zorlaştığı görülüyor.

Dün açıklanan verilere göre ABD'de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık yüzde 1,3 ve yıllık yüzde 9,1 artarak beklentileri oldukça geride bırakırken, Fed'in enflasyonu kontrol altına almak amacıyla sıkılaştırıcı politikalarında daha da şahinleşebileceği endişesi risk algısını artırıyor.

Para piyasalarında Fed'in temmuz ve eylül toplantılarında daha güçlü sıkılaştırıcı adımlar atacağı fiyatlanmaya başlarken, tahvil piyasalarındaki fiyatlamalara göre resesyon ihtimali de güçlenmeye devam ediyor.

Buna göre, Fed'in yüzde 80 ihtimalle temmuz toplantısında 100, eylül toplantısında ise 75 baz puan faiz artıracağı tahmin ediliyor.

Tahvil piyasalarındaki satış ağırlıklı seyrin ardından bazı varlıklarda terse dönen getiri eğrisi belirginleşmeyi sürdürürken, ABD'nin 2 yıllık tahvil faizi ile 10 yıllık tahvil faizi arasındaki fark son 15 yılın en yükseği olan 25 baz puana çıkarak resesyon fiyatlamalarının güçlendiğini gösteriyor.

ABD'nin 3 aylık hazine bonosu ile 10 yıllık tahvil arasındaki fark da 61 baz puanla Şubat 2020'den bu yana en düşük seviyeye geriledi.

Söz konusu iki varlık arasındaki getiri farkı resesyon indikatörü olarak Fed tarafından oldukça yakından takip ediliyor. New York Fed tarafından 1996'da yapılan bir çalışmada, 3 aylık hazine bonosunun faizinin 10 yıllık tahvil faizi üzerine çıkması halinde 6 ila 18 ay içinde ekonominin resesyona girmesinin beklendiği duyurulmuştu.

Öte yandan, Fed yetkilileri de dünkü açıklamalarında şahin duruşlarının güçlendiği mesajını verdi.

Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, haziran verilerinin enflasyonun olumlu yönde hareket etmediğini gösterdiğini belirtti. Enflasyonun artmaya devam etmesinin endişe kaynağı olduğunu kaydeden Bostic, temmuz ayında 100 baz puanlık faiz artırımı olasılığının sorulması üzerine "her şey oyun dahilinde" yanıtını verdi.

Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin de hem manşet hem de çekirdek enflasyonun "aşırı" olduğunu kaydetti. Haziran ayındaki faiz artışının Fed'in enflasyonu ciddiye alacağının çok önemli bir işareti olduğuna işaret eden Barkin, son verinin enflasyonla mücadelede kararlı olmaya devam edilmesini gerektirdiğini ifade etti. Barkin, kısa vadede resesyon riskinin de olduğunu belirterek, Fed'in önceliğinin büyümeden ziyade enflasyonun kontrol altına alınması olduğunu kaydetti.

Fed'in Amerikan ekonomisindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı "Bej Kitap" raporunun temmuz sayısında birkaç bölgede talepte yavaşlama belirtilerinin arttığı bildirilirken, 5 bölgede ise artan resesyon riskine ilişkin endişelere dikkat çekildi.

Enflasyon verisinin ardından 108,6'yla son 20 yılın zirvesine çıkan dolar endeksi, yeni günde 108,3 seviyesinde bulunuyor.

Söz konusu gelişmelerle dün New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 0,45, Nasdaq endeksi yüzde 0,15 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,67 değer kaybetti. ABD'de endeks vadeli işlem kontratları yeni güne ise sınırlı düşüşle başladı.

Avrupa

Avrupa'da pay piyasaları dün ABD'deki gelişmelerle negatif bir seyir izlerken, avro/dolar paritesi 2002 yılından bu yana ilk kez 1 seviyesinin altını gördü.

Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) Fed'in politika adımlarına ayak uyduramayacağı ve artan enerji arz sıkıntıları ile bir süredir satış ağırlıklı bir seyir izleyen avro/dolar paritesi, dün 0,9998'i görmesinin ardından bugün 1,0020 seviyesinden işlem görüyor.

Bölgede doğal gaz arzına ilişkin problemler de devam ediyor. Gazprom dün yaptığı açıklamada Kanada'da tamire alınan Siemens marka kritik bir türbin motorunun Rusya'ya iade edilmesi için gerekli evraklarının olmadığını ve bu yüzden gaz akışını garanti edemeyeceklerini duyurdu. Söz konusu açıklamayla birlikte 185 avroya kadar çıkan temmuz vadeli doğal gaz kontratları, günü yüzde 3,1 yükselişle 180,5 avrodan tamamladı.

Dün, bu gelişmelerle, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 1,16, İngiltere'de FTSE 100 yüzde 0,74, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,73 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,93 geriledi. Avrupa'da endeks vadeli işlem kontratları yeni güne ise yükselişle başladı.

Asya

Asya'da pay piyasaları sınırlı da olsa alış ağırlıklı bir seyir izlerken, Çin'de teknoloji hisseleri söz konusu yükselişe öncülük ediyor.

ABD'de yetkililerin, Çinli teknoloji şirketlerinin denetim raporlarıyla ilgili sorunun giderilebileceği ve bir anlaşmanın mümkün olduğunu açıklaması sonrası Çinli teknoloji şirketlerinin hisseleri yükseliş eğiliminde hareket ediyor.

Öte yandan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında artan vaka sayıları bölge genelinde risk iştahını törpülemeyi sürdürürken, Çin bazı şehirlerde kısıtlamaları artırmaya devam ediyor.

Dolar/yen paritesi ise rekor kırmayı sürdürüyor. Dün ABD'de açıklanan veriler sonrası yükseliş eğilimi ivme kazanan dolar/yen paritesi, şu sıralarda tarihi zirvesi olan 138,5'ten alıcı buluyor.

Ülkede açıklanan makroekonomik verilere göre, sanayi üretimi mayısta da gerilerken, aylık bazda yüzde 7,5 ve yıllık bazda 3,1 düştü. Kapasite kullanımı da yüzde 9,2 azaldı.

Bu gelişmelerle, kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,7 değer kazanırken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi ve Güney Kore'de Kospi endeksi yatay seyrediyor. Hong Kong'da Hang Seng endeksi ise yüzde 0,7 değer kaybetti.

Yut içi piyasalar

Yurt içinde, dün küresel pay piyasalarına paralel satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,07 azalışla 2.408,08 puandan tamamlarken, bugün gözler açıklanacak sanayi üretimi verilerine çevrildi.

Beklenti anketine katılan ekonomistler, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin mayısta bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8 artmasını bekliyor.

Dolar/TL dün yüzde 0,7 artışla 17,4293'ten kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 17,4580 seviyesinde işlem görüyor.

Analistler, bugün yurt dışında ABD'de haftalık işsizlik başvuruları ve Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.390 puanın destek, 2.440 seviyesinin direnç konumunda olduğunu bildirdi.

Sıradaki Haber
Kanada Merkez Bankası faiz oranını 100 baz puan artırdı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz