Türkiye, çok yönlü dış politikası kapsamında LAK bölgesiyle ilişkilerini geliştirmek amacıyla aktif bir politika izliyor.
1998'de ilan edilen ve 2006'da güncellenerek hız verilen "Latin Amerika ve Karayipler Eylem Planı", özellikle ekonomik ve ticari ilişkilerin, turizm ve tanıtma faaliyetlerinin, güvenlik ve savunma sanayisi alanında iş birliklerinin geliştirilmesini sağladı.
Türkiye'nin Arjantin, Panama, Bolivya, Brezilya, Dominik Cumhuriyeti, Ekvator, El Salvador, Guatemala, Guyana, Kolombiya, Kosta Rika, Küba, Meksika, Paraguay, Peru, Şili, Uruguay ve Venezuela ile ilişkilerinde yaşanan pozitif ilerleme ticarette de etkisini gösterdi.
LAK bölgesiyle ticaret, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bölge turları, ticaret heyeti ziyaretleri ve serbest ticaret anlaşmaları (STA) ile her geçen yıl arttı. Son dönemde COVID-19 salgını yaşanmasına karşın bölgeyle ekonomik ilişkilerdeki gelişme dikkati çekti.
Halihazırda birçok Türk şirketi, Latin Amerika'da başta otomotiv olmak üzere, madencilik ve taşımacılık sektörlerinde faaliyet gösteriyor.
Ticaret Bakanlığından alınan bilgiye göre, Türkiye'nin LAK bölgesiyle 2000 yılında yaklaşık 920 milyon dolar olan ticaret hacmi, 2010'da 5,4 milyar dolara, 2020'de 10,5 milyar dolara ulaştı. COVID-19 salgınının tüm dünyayı etkilediği sonraki yıllarda da ticaretteki artış eğilimi sürerken 2023 sonu itibarıyla ticaret hacmi 14,2 milyar dolara ulaştı.
Meksika, Brezilya ve Panama, bölgeye yapılan ihracatta öne çıkan ülkeler arasında yer aldı. Türkiye geçen yıl Meksika'ya 1,2 milyar dolar, Brezilya'ya 823 milyon dolar, Panama'ya ise 385 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
LAK bölgesine ihracatta "mücevherat", "demir ve çelik", "otomotiv" ve "çimento" sektörleri ön planda yer aldı. Bu ülkelerden ithalatta ise tarım ve hayvancılık (soya fasulyesi, canlı büyükbaş hayvanlar, hayvan yemleri), maden ve enerji (taşkömürü, altın ve muhtelif maden cevherleri) sektörleri başı çekti.
Türkiye, gelecek dönemde de bölgeyle yakın iş birliğini sürdürecek.
Ülkenin 2025-2027 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'ına göre, bölge ülkeleriyle mevcut ticaret anlaşmaları derinleştirilecek, potansiyel ihracat pazarlarına yönelik yeni ticaret anlaşmaları müzakere edilecek, Latin Amerika'ya yönelik ortaklık ve açılım politikaları karşılıklı yarar ve öncelikler temelinde sürdürülecek.