Arz fazlasından dolayı alım fiyatlarının düştüğü hasat döneminde, ürün satma zorunluluğunu ortadan kaldıran lisanslı depoculuk sistemi, sağlıklı ve güvenli depolama imkanının yanında avantajlarıyla çiftçinin yüzünü güldürüyor.
Lisanslı depoculukta devlet tarafından sağlanan stopaj, kira, analiz ve nakliye desteğiyle birçok giderden muaf tutulan çiftçiler, bununla birlikte ürünlerini değerlendiğinde satarak hasat döneminden daha fazla kar sağlıyor.
Bu sistem aynı zamanda tarıma dayalı ticaret ve sanayi sektöründe, işletmelerin ihtiyaç duyduğu miktar, tür ve kalitedeki ürüne kolaylıkla ulaşılabilmesine imkan tanıyor.
Lisanslı depoculuk sistemi, elektronik ürün senedi ile satış, vadeli işlem ve yatırım faaliyetlerinin yürütüldüğü Türkiye Ürün İhtisas Borsasının da (TÜRİB) altyapısını oluşturuyor.
TÜRİB sayesinde çiftçiler, yerel alıcıların yanında elektronik platformda Türkiye'nin dört bir yanındaki alıcılara ulaşıp ürünlerini daha geniş bir pazarda istediği fiyattan satabiliyor.
Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik, konuyla ilgili açıklamada dünyanın gelişmiş ülkeleriyle birlikte Türkiye'de de lisanslı depo yatırımlarının yapıldığını ve devletin buna destek vererek katkı sağladığını söyledi.
Devletin tarımsal ticaretin en iyi şekilde yapılmasını desteklediğini belirten Çevik, "Bir yıl boyunca üretim yapan çiftçinin alın terini en iyi şekilde değerlendirerek satmasını istiyoruz. Bu da lisanslı depolar ve TÜRİB ile sağlanıyor" dedi.
Hüseyin Çevik ayrıca lisanslı depoya teslim edilen ürün karşılığında oluşturulan elektronik ürün senedinin, üretici tarafından finansman için kullanılabildiğine dikkat çekerek, "Üreticinin mazot, gübre, tohum alması lazım. Normalde malını satarsa bunu yapabilir ama bu sistemde satmasına gerek yok. Merkezi Kayıt Kuruluşu'nda saklanan ve takas edilebilen elektronik ürün senedi üzerinden devlet çiftçiye sübvanse kredi ve faizsiz nakit para verebiliyor” dedi.
"Tarım ürünler kayıt altına alınarak ekonomiye kazandırılıyor"
Lisanslı depoculuğun piyasadaki ürün arz ve talebini dengeleyen faydalı bir sistem olduğunu kaydeden Çevik, "Çiftçi malını köyündeki deposuna koyduğunda ekonomiye katmış olmuyor. Lisanslı depoya gittiği zaman ise ürünü kayıt altına alınıyor. Birçok devlet desteğinden de faydalanıyor. Ayrıca elektronik ürün senediyle finansa ulaşma hakkı doğuyor. Piyasada arz fazlalığı olduğu zaman satmıyor. Fiyat yukarıya gittiği zaman piyasaya sürüyor. Bu şekilde daha çok kazanıyor. Her yönden çiftçinin menfaatine" ifadelerini kullandı.
"İstediğim fiyatı bulunca istediğim şekilde satıyorum"
Bu yıl 310 ton mısır yetiştirerek lisanslı depoda muhafaza ettiğini söyleyen Çiftçi Musa Tutar, “Malımı kendi depomda muhafaza etsem onu korumak için bir sürü uğraşmam lazım. Lisanslı depoda ürünüm çok daha iyi korunuyor. Sigortalı olduğu için de hiçbir riskim kalmıyor. Ayrıca stopaj, analiz, nakliye, kira desteği gibi bir sürü destek var. Sırf bu destekler benim kar oranımı yüzde 10'a yaklaştırıyor” dedi.
Lisanslı depo işletmecisi Hüseyin Şeflek de üretici adına tüm riskleri üstlenerek teslim aldıkları ürünü iki yıl boyunca aynı kalitede korumakla yükümlü olduklarını belirtti.