6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından oluşan hasardan Malatya'daki kayısı ticareti de olumsuz etkilendi.
Şehir merkezinde perakende kayısı ticareti yapan işletmeler depremde büyük zarar görürken Malatya Organize Sanayi Bölgesi'ndeki işletmeler düşük kapasitelerle de olsa üretime başladı.
Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, depremin yaraları sarılmaya çalışılırken bir taraftan da şehrin normal hayata dönebilmesi için ticari ve ekonomik açıdan iyileştirmeler yapmaya başladıklarını söyledi.
Bu çabalarda kayısı ticaretinin özel bir yeri bulunduğunu dile getiren Özcan, "Malatya, dünyada kuru kayısının başkenti ve dünyanın dört bir yanına yıllık ortalama 100 bin ton kuru kayısı ihracatı yapıyoruz. Yıllık ortalama 500 milyon dolara yakın ihracat geliri sağlıyoruz. Bölge ekonomisini ciddi anlamda ilgilendiren, daha ötesi Türkiye ekonomisi için çok önemli bir ürün" dedi.
Deprem sonrasında çok hızlı şekilde yaraları sarmaya çalıştıklarını vurgulayan Özcan, şöyle konuştu:
"Organize sanayi bölgelerimiz çok ciddi anlamda bu depremden etkilenmedi ama özellikle insan kaynağı açısından sıkıntı var. Üretim alanlarında iş arkadaşlarımızın barınma problemleri başladı. Gıda ihtiyaçları, günlük ihtiyaçları bir taraftan temin edilirken biz de yeniden iş hayatına dönebilmeleri için yaşam alanlarını oluşturmaya çalışıyoruz."
"Çarklar yeniden dönmeye başladı"
Kuru kayısı ihracatında birkaç gündür artık işletmelerin faaliyete başladığını bildiren Özcan, şu değerlendirmede bulundu:
"Normal kapasitemizin yüzde 30'uyla çalışmaya devam ediyoruz. Yurt dışından talepte bulunan firmalardan istemiş olduğumuz süreler dolmaya başladı. Onlara deprem olduğunu ve önemli bir sıkıntı yaşadığımızı ifade ediyoruz ama bu süre artık doluyor ve biz yavaş yavaş hem şehrin ekonomisi hem bölge ekonomisi hem de ülke ekonomisinin yaralarını sarıp yeniden normal hayata dönüşün bütün emarelerini yerine getirmeye başladık ve çalışıyoruz. Bu sadece organize sanayi bölgesi için geçerli. Bu alanlardaki hasar tespitlerimizde sona gelindi. Organize sanayi bölgelerindeki işletmelerimizde ve fabrikalarımızda çok önemli bir hasar görünmüyor. Kısmen hafif hasarlı, kısmen hasarsız fabrikalarımız var. Bunun yanında ağır hasarlı bölgeler de var. Şu anda Malatya'da organize sanayi bölgelerimizde çarklar yeniden dönmeye başladı."
Fabrikalardaki üretimin başlamasıyla lojistik, iş gücü, ham madde temini gibi ihtiyaçların ortaya çıkmaya başlayacağını ifade eden Özcan, ihracat ve iç piyasa için ürün temin edip ihtiyaçları karşılamak için yoğun bir çalışma olduğunu bildirdi.
Geçici çarşı ve barınma alanı talebi
Malatya'da depremde hayatını kaybedenlerin sayısının diğer şehirlere göre görece sınırlı olmasına karşın şehrin fiziki olarak ağır yara aldığını dile getiren Özcan, özellikle merkezdeki iş dünyasının etkilendiğini kaydetti.
Şehrin merkezinde 5 bine yakın iş yeri bulunduğunu ve bunların tamamına yakının tahrip olduğunu ya da ağır hasar aldığını vurgulayan Özcan, kuru kayısı sektörüne hizmet veren merkezlerde 250-300 işletme bulunduğunu, özellikle Şire Pazarı'nda tonlarca kayısının enkaz altında kaldığını anlattı. Özcan, "En büyük sıkıntımız perakende işletmelerinin yıkılması. Çok ivedilikle geçici çarşılar kurmak zorundayız. Çarşı merkezi dediğimiz şehir merkezinde kuru kayısı perakende sektörü için geçici çarşılar kurmamız, burada hizmet veren arkadaşlarımız için barınma yerleri ayarlamamız lazım. Bu konuda yetkililerden ivedilikle yardım istiyoruz. Bunu bütün iş dünyası için söylüyorum. Bu, kayısı perakende sektörü için de çok büyük ihtiyaç" dedi.
"Kayısı bahçelerinde sorun yok"
Malatya'nın kayısı hasat döneminde kente gelen 40 bin işçiyi misafir ettiğine dikkati çeken Özcan, bu nedenle kayısının sadece Malatya ile sınırlı bir ekonomik aktör olmaktan çıktığını vurguladı.
Özcan, deprem sonrasında kentin ciddi bir göç verdiğine işaret ederek, şöyle konuştu:
"Kısa süre sonra burada düzen kurmaya başladığımızdan itibaren gerek ticari gerekse sosyal hayat dengelenmeye başlayacak, verdiğimiz göçü geri alacağız. Kimse Malatya'dan vazgeçmez. Malatya, Anadolu'nun çok kıymetli bir şehridir. Bu şehir başlı başına Anadolu'nun yükselen değeri.
Kısa sürede şehirdeki yaşam alanlarının iyileştirildiğini ve ticaret hayatında çarkların dönmeye başladığını ortaya koyarsak Malatya'ya dönüş sağlayacaktır. Dolayısıyla kayısı, verdiğimiz göçü geri alabilmenin en önemli aktörü. Mart ayının ortalarında artık yeni mahsulün şekilleneceği bir dönem başlayacak. İnşallah temmuz ayında sizleri burada misafir ettiğimizde bahçelerde kayısıları silkelerken yeniden haber yaparız."
Malatya'nın belki 100 bin konuta ihtiyaç duyulan bir tahribatla karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Özcan, kayısı bahçelerinde ise herhangi bir sorun bulunmadığını söyledi.
"Psikolojik desteğe ihtiyacımız var"
Kuru kayısı üretimi yapan ve deprem sonrasında sınırlı da olsa faaliyete başlayan işletmelerden Akbaş Organik Tarım'ın Kalite Kontrol Sorumlusu Fatma İlhan Gezer de ailelerinin durumu, barınma ihtiyaçları, sevdiklerinin can kayıpları dolayısıyla geçirdikleri zorlu süreç ve yaşadıkları psikolojik çöküntü dolayısıyla bir süre iş yerlerine dönemediklerini söyledi.
"Malatya'mız ve ülkemiz için çalışmak, üretim yapmak zorundayız. Bu bizim için moral kaynağı da oluyor." diyen Gezer, şunları kaydetti:
"Gerçekten morale ihtiyacımız var. Çünkü hepimizin bir kurulu düzeni vardı. Şimdi çoğumuz çadırlarda, konteynerlerde yaşıyoruz. Hiçbir şeyimiz kalmadı. Bu da ister istemez işlerimize, psikolojimize yansıyor. Hepimizin desteğe ihtiyacı var. Kadınların, annelerin bir nebze olsun belki daha fazla ihtiyacı var. Burada çalışan gençler, öğrenciler var, hepsi eğitimlerinden geri kaldı. Devletimizden istediğimiz psikolojik destek, moral."