Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, NTV'de katıldığı programda gündeme dair soruları yanıtladı.
"Faiz artışı sürpriz değil"
Fed'in faiz artırım kararını değerlendiren Şimşek, bunun sürpriz olmadığını, piyasaların kararı büyük oranda fiyatladığını söyledi.
Şimşek, önemli olanın geleceğe dair perspektif olduğunu belirterek, bu perspektifin beklenenden bir miktar daha aşağı indiğini anlattı.
Fed'in açıklamasında uzun süredir var olan "parasal koşulların destekleyici olduğuna" dair bir ifadenin çıkarıldığına dikkat çeken Şimşek, bundan sonraki yol haritasında faiz artışı beklentilerinin nispeten daha güçlü olduğunu vurguladı.
Şimşek, Mayıs ayında gelişmekte olan ülkelerden gerçekleşen çıkışın Kasım 2016'dan bu yana en yüksek düzeyi bulduğunu hatırlattı.
"Bu aslında bizim piyasalardaki dalgalanmayı da önemli ölçüde açıklıyor. Geçmişte para politikasının Türkiye'de yeterince net olmadığına, güçlü tepki veremediğine dair genel bir değerlendirme vardı, bu değerlendirme geride kaldı. Hakkını verelim, Merkez Bankası çok güçlü bir şekilde gereğini yaptı, yapmaya devam etti ve ne gerekiyorsa yapacak. Merkez Bankasının bu anlamda sürekli arkasındayız."
"Gelişmeler enflasyonun düşmesi ve cari açığın daralması yönünde"
Türkiye'nin enflasyonu tekrar aşağı yönlü patikaya koyacağının altını çizen Şimşek, gelişmelerin hızla enflasyonun düşmesi ve cari açığın daralması yönünde olduğunu anlattı.
Şimşek, geçen yıldan kalma çok güçlü bir momentum bulunduğunu ifade ederek, "Dolayısıyla yakın geçmişi baz alarak geleceğe bunu taşımayın. Bizim politika setimiz güçlendi. Mesajım piyasaya çok net, para politikası sadece normalleşmedi, sadece güçlü tepki vermedik, sadece vermeye devam etmeyeceğiz, aynı zamanda basitleştirdik, netleştirdik" dedi.
Başbakan Yardımcısı Şimşek, maliye politikasına dair de kısa vadede gerek imar barışı gerekse vergi yapılandırması yoluyla seçim öncesi milli gelirin en çok yüzde 0,9'una tekabül eden vaatleri karşılayacak bir gelir akışı olduğunu belirtti. Bunun öncesinde de harcama kontrolü ve vergi reformuyla verginin tabana yayılması adımlarıyla kalıcı olarak seçim öncesi vaatleri finanse edecek, kamu maliyesinde ciddi bir kötüleşmeyi engelleyecek tedbirleri ortaya koyduklarını anlattı.
"OHAL'in kaldırılması Türkiye'ye bakış açısını olumlu yönde değiştirecek"
Şimşek, fon akışı ve doğrudan yatırımlar anlamında en çok Türkiye algısını bozan hususun olağanüstü hal (OHAL) uygulaması olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Çok net bir şekilde, tabiri caizse 'terörün belini kırdık', oyunu Irak'ın içlerine kadar taşıdık, Suriye'de terör koridorunu kırdık. Dolayısıyla terör noktasındaki OHAL'in en önemli gerekçesi buydu ve haklı bir gerekçeydi. Gerçekten Türkiye çok mesafe kazandı. Bu birinci husus, FETÖ tehdidiyle de önemli ölçüde mücadelede sonuç alındı, başarıya ulaşıldı. Cumhurbaşkanımız net bir şekilde ilk işimizin OHAL'i kaldırmak olacağını ifade etti. Bu da dışarıda Türkiye'nin algısını, ülkemize bakış açısını olumlu yönde değiştirecek."
Kısa vadede mevcut değerlendirmelerin geçerli ve etkili olduğunu belirten Şimşek, "Parasal sıkılaştırma her zaman ABD ekonomisinde ciddi bir kaldıraç. Borç düzeyi yüksek olduğu için en ufak faiz ayarlaması bile reel ekonomiyi etkiliyor. Bu para politikasındaki sıkılaşmayla birlikte yapılan vergi reformunun etkisi, en geç gelecek senenin ilk yarısında sonlanmış olacak" dedi.
"OHAL'in kaldırılması önemli bir adım"
Şimşek, OHAL'in kaldırılmasının ekonomiye etkisi için "Önemli bir adım" yorumunu yaptı.
"Türkiye'nin gerçekliğiyle algısı arasında ciddi makas, bir fark oluşmuştu. Bu algıyla gerçeklik arasındaki farkı kapatma noktasında önemli bir adım." dedi.
Kaynak: AA