Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu'nda Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ile düzenlediği basın toplantısında ocak ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
İhracatta geçen yıl boyunca yakalanan ivmenin bu yıl da devam ettiğini dile getiren Muş, şunları kaydetti:
"İhracatımız geçen yılın ocak ayına göre yüzde 17 artışla 17,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam tüm zamanların en yüksek ocak ayı ihracat rakamıdır. İthalatımız ise ocakta yaşanan son yılların en ağır ve beklenmedik kış koşulları ve enerji fiyatlarındaki artışların bir sonucu olarak 28 milyar dolar olmuştur. Bu gelişmelerle ocak ayında dış ticaret hacmimiz, geçtiğimiz yıla göre yüzde 38 artışla 45,6 milyar dolara yükselmiştir."
Muş, ocak ayında enerji ithalatının 9 milyar dolar, enerji hariç ithalatın da aynı ayda 19 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini bildirdi.
Ocakta ihracatın ithalatı karşılama oranının, enerji hariç bakıldığında, yüzde 88,3 olarak kaydedildiğini söyleyen Muş, şu ifadeleri kullandı:
"Tüm bu veriler ışığında, yılın ilk ayı itibariyle bir önceki yılın ocak ayıyla mukayese edildiğinde ülkemiz güçlü bir ihracat performansı ortaya koymuştur. 2022 yılında bu güçlü performansın süreceğine ve ihracatta yeni rekorlara ulaşacağımıza inancımız tamdır. Hedefimiz, 2022'de Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği 250 milyar dolar ihracat hedefini yakalamak ve geçmektir. Türkiye, özel sektör ve kamu iş birliğinde çok daha iyi noktalara ulaşacak, müreffeh bir ülke olacaktır. Buna inanıyoruz ve inşallah bu hedefi başaracağız."
Bu yıl küresel ekonomideki toparlanma beklentilerinin yetersiz kaldığına işaret eden Muş, birçok ülkede tekrar yürürlüğe giren kısıtlamaların ticari faaliyetleri yavaşlattığını dile getirdi.
Muş, uluslararası piyasalarda yükselen enerji fiyatları ve tedarik zincirlerindeki bozulmaların, gelişmekte olan birçok ekonomide beklenenden daha geniş çaplı ve daha uzun vadeli enflasyona neden olduğunu belirterek, "Küresel ekonomide artan zorluklar karşısında, geride bıraktığımız yılda olduğu gibi 2022 yılında da hükümetimiz ve iş dünyamızın el ele vererek başarıya ulaşacağından kimsenin şüphesi olmasın. İhracatçılarımızla birlikte bu zorlu konjonktürden önemli dersler çıkararak yolumuza devam ediyoruz." dedi.
Türkiye ekonomisinin 2022'de ortaya koyduğu üretim ve ihracat başarılarıyla gücünü ve potansiyelini teyit ettiğini vurgulayan Muş, Kovid-19 salgınının en ağır şartlarında dahi verdikleri sözleri tutan ihracatçıların, güvenilir iş ortakları olduklarını tüm dünyaya ispatladıklarını ifade etti.
Muş, Türkiye'nin bu sayede güçlü ve güvenilir bir tedarikçi pozisyonunda yeni yatırımlara ve yeni iş yapma modellerine kucak açtığını belirterek şöyle devam etti:
"Dünyanın farklı coğrafyalarından iş insanları, ülkemizi yatırımlar için güvenli bir liman olarak görmekte ve lojistikten bankacılığa, finans ve Ar-Ge'den inovasyona kadar önemli yatırımlarını Türkiye'ye kaydırmaktadır. Hükümetimiz de bu dönemde, ihracatçı ve sanayicilerimizin ihtiyaç duyduğu desteği vermek ve onların başarılarını daha üst seviyelere taşımak için gereken bütün adımları atmaktadır."
"Türkiye, pek çok uluslararası yatırımcının dikkatini çekti"
Geçen yıl Türkiye'nin 225,4 milyar dolarlık ihracatla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını hatırlatan Muş, bu performansla 2021'in 3 çeyreğinde ortaya çıkan yüzde 11,7'lik büyümenin 5,1 puanının net ihracattan geldiğine işaret etti.
Muş, benzer bir ivmenin yatırımlarda da görüldüğünü dile getirerek şunları söyledi:
"Dengeli büyüme performansı ve hayata geçirdiği yapısal reformlarla Türkiye, pek çok uluslararası yatırımcının dikkatini çekmeyi başarmıştır. Türkiye, 2020 yılında 160 projeyle Avrupa genelinde en çok rağbet edilen 9. uluslararası doğrudan yatırım destinasyonu olmuş, Avrupa geneli doğrudan yatırımlar içindeki payını Kovid-19'un ciddi etkilerine rağmen 2020'de yüzde 3,1'e yükseltmiştir. Bu anlamda bizim ekonomideki rotamız bellidir; Yatırım, üretim, istihdam ve ihracat. İhracatta elde ettiğimiz başarılar da rotamızda emin adımlarla ilerlediğimizin göstergesi olmuştur."
Ekonomik Güven ve Sanayi Üretim endekslerindeki artışlara da değinen Muş, her gün yeni firmaların "üreten ve ihraç eden Türkiye" vizyonuna dahil olduğunu ifade etti.
Muş, geçen yıl 32 binden fazla firmanın ihracata başladığını ve ihracatçı sayısının 101 bini aştığını belirterek, "1 milyar doların üzerinde ihracat yapan il sayımız 5'ten 21'e yükseldi. Bu sayede geleneksel ihracat pazarlarımızda güçlenirken yeni pazarlara da açılmaktayız. İhracatımız daha güçlü ve daha çeşitli bir yapıya kavuşmuştur." dedi.
"Markalaşma potansiyeli yüksek ürünlere Ar-Ge desteği sağlıyoruz"
Muş, ihracatçılar Türkiye'nin ürünlerini dünyanın dört bir köşesine ulaştırırken devletin de onlara ihtiyaç duydukları teknik ve mali desteği vermek için tüm imkanlarını sonuna kadar kullandığını söyledi.
Destekler ve ülke bazlı ticari faaliyetlerle ihracatçıların önündeki engelleri kaldırmayı sürdürdüklerini dile getiren Muş, şunları kaydetti:
"Daha önce müjdelediğimiz İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi önümüzdeki ay faaliyete geçerek ihracatçılarımızın finansmana erişimi ve teminat sorunlarını çözecektir. Bakanlık olarak ihracatçılarımızı çağın gerekliliklerine hazırlamak ve dahası Türk ürünlerinden dünya markaları yaratmak için de çalışmalar yürütüyor, stratejiler geliştiriyoruz. Markalaşma potansiyeli yüksek ürün gruplarına sahip firmalara teşvik ve Ar-Ge desteği sağlamaktayız."
Muş, hizmet ihracatında da sürdürülebilir artışın sağlanmasına yönelik birtakım tedbirleri hayata geçirdiklerini, birçok ülkeyle ticaret anlaşmalarının kapsamını hizmet ticareti ve yatırımlarını da içerecek şekilde genişlettiklerini anlattı.
Hizmet ticaretinde pazara giriş koşullarını iyileştirmeyi, şeffaflık ve öngörülebilirliği artırmayı planladıklarını vurgulayan Muş, gelecek dönemde hizmet ticareti alanında çeşitli destek mekanizmalarını devreye alacaklarını ve birçok farklı hizmet sektörüne yönelik adımlar atacaklarını bildirdi.
"Ülkeler arasındaki gerilimler mevcut sorunları körüklüyor"
Muş, son zamanlarda yaşanan siyasi ve jeopolitik gerginliklere de değinerek, "Bölgemizdeki ülkeler arasındaki gerilimler mevcut sorunları körüklemekte, başta enerji sektörü olmak üzere ham madde kısıtlamaları nedeniyle daha istikrarsız bir ekonomik görünüm ortaya çıkarmaktadır. Bölgesel huzur ve refahın yolunun ticaretin geliştirilmesinden geçtiğini gayet iyi biliyoruz." dedi.
Bakan Muş, gelecek dönemde ticaretin bölge ve dünya barışına katkı sağlaması için çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.
Türkiye ile Ukrayna arasındaki ilişkiler ve ticari bağlara da değinen Muş, iki ülke ticaretinin 2021'de yıllık bazda yüzde 59 artarak 7,4 milyar dolara çıktığını bildirdi.
Muş, iki ülke Cumhurbaşkanlarınca belirlenen 10 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşmak için önemli bir adım attıklarını kaydederek, "Yarın inşallah 10 yılı aşkın müzakerelerin meyvesi olarak Ukrayna ile Yeni Nesil Serbest Ticaret Anlaşması imzalayacağız." diye konuştu.