OECD'nin Türkiye Ekonomik İnceleme Raporu, OECD Genel Sekreteri Angel Gurria ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek tarafından Gaziantep'te açıklandı.
Rapora göre, OECD, Türkiye ile ilgili büyüme beklentisini 2016 için yüzde 3,9 ve 2017 için de yüzde 3,7'de bıraktı.
Raporda, enflasyon, işsizlik ve cari açığın Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYH) oranı gibi makroekonomik göstergelere ilişkin öngörüler de yer aldı. Türkiye için 2016 ve 2017 yılı enflasyon beklentilerinde değişikliğe gidilirken, enflasyonun bu yıl yüzde 7,9'dan yüzde 7,4'e düşeceği, önümüzdeki yıl ise yüzde 7,3'ten yüzde 7,5'e çıkacağı tahminine yer verildi.
İşsizlik oranı beklentileri, bu yıl için yüzde 10,1 ve 2017 için yüzde 10,2 seviyelerinde korundu.
Cari açığın GSYH'ye oranı ise 2016 için yüzde 4,8 ve önümüzdeki yıl için de yüzde 4,6 olarak belirlendi.
"Olumsuz gelişmelere rağmen 2016 yılında güçlü büyüme bekleniyor"
Raporda, zorlu küresel ekonomik koşullar karşısında Türkiye ekonomisinin dikkate değer bir direnç gösterdiği, ancak son OECD Türkiye Ekonomik İnceleme Raporu'na göre üretkenliği artırmak ve nüfusun tamamının yaşam standartlarını yükseltecek daha dengeli, sürdürülebilir ve daha güçlü bir büyüme yoluna girilmesini sağlamak için daha fazlasının yapılabileceği ifade edildi.
Zor zamanlarda ekonomik reformlara hız verilmesi gerektiği belirtilen raporda, yeni reformların ekonomik direnci ve sosyal uyumu güçlendirmeyi, iş ortamını iyileştirmeyi ve Türk şirketlerinin küresel değer zincirlerine katılım kapasitesini artırmayı amaçlaması gerektiği vurgulandı.
Raporda, Türk politika yapıcılarının zorlu bir ortamla karşı karşıya olduğu ifade edilerek, "Türkiye'nin güney sınırının ötesinde devam eden çatışmalar, ülkenin doğu bölgelerinde yaşanan gerilimler, temmuz ayına kadar Rusya ile devam eden ticaret kısıtlamaları ve milyonlarca mültecinin ülke içine akın etmesi gibi olumsuz gelişmelere rağmen 2016 yılında yüzde 4 oranına yakın güçlü bir büyüme bekleniyor." denildi.
Raporda, Türkiye'nin enflasyonu düşürmeyi, yurt içi tasarrufu artırmayı, kadınların iş gücüne katılımını iyileştirmeyi ve doğrudan yabancı yatırımı artırmayı amaçlayan "akıllıca" makroekonomik politikalar izlemesi önerisinde de bulunuldu.
"Türkiye'nin küresel değer zincirlerine katılımı, potansiyelin altında kalmaktadır"
OECD'nin, Türkiye’yi mevzuat ortamındaki yapısal sorunları ele alan geniş kapsamlı bir eylem planı üzerinden ilerlemeye devam etmeye teşvik ettiği belirtilen raporda, "Aynı zamanda, kayıt dışılığı azaltacak iş gücü piyasası reformları, pazara giriş ve pazardan çıkış kurallarının basitleştirilmesi ve ihracatı teşvik edecek yeni ticaret politikaları gerekli öncelikler olarak tavsiye ediliyor." ifadesi kullanıldı.
Üretkenlik artışını yeniden canlandırmak, farklı türdeki şirketlerin performansını yakınlaştırmak ve geniş kapsamlı kayıtlı istihdam yaratmak amacıyla her boyda işletme için eşit şartlar oluşturulması ve insan sermayesini kalitesinin artırılmasının büyük önem taşıdığı kaydedilen raporda, şu görüşlere yer verildi:
"Türkiye'nin küresel değer zincirlerine katılımı, potansiyelin altında kalmaktadır. Ticaret ve yatırım politikalarında iyileştirmeler ihracata yönelimi daha karlı kılacak ve daha fazla doğrudan yabancı yatırım çekecektir. Ayrıca, uluslararası en iyi uygulamalara yetişmek için insan ve bilgi tabanlı sermayeye büyük miktarda yatırım yapılması gerekecektir. İnceleme raporu buna ek olarak, talebi güçlendirmiş olmakla birlikte iş gücü piyasalarında kısa vadeli baskılar yaratan Suriyeli mülteci akını sorununu ele almaktadır. Türkiye'nin iş gücü piyasası, reformların ilerlemesi ve ülkeye yeni gelen nüfusa eğitim fırsatları sunulmasının güvence altına alınması, mültecilerin kayıtlı ekonomide daha yüksek kaliteli işlere entegre edilmesine yardımcı olabilir."