Kocaeli'nin Derince ilçesindeki belediye tesisinde işlenen ve Türkiye'nin yanı sıra Arap yarımadası ülkeleri tarafından ilgiyle karşılanan Çenesuyu'nun, Avrupa ülkeleri, ABD ve Çin pazarına girmesi için çalışmalar yürütülüyor.
Osmanlı Padişahı Abdülaziz döneminde adı şairlerin mısralarıyla taşlara kazınan, saray ve konaklarda içilen Çenesuyu, yurt dışından da rağbet görüyor. Evliya Çelebi'nin İzmit'teki çeşmelerden akan sular için "abıhayat" gibidir derken, Çenesuyu'ndan bahsettiği aktarılıyor.
Bu yılın ilk 6 ayında Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne 10 milyon şişe ihracatı yapılan suyun, dünya pazarında yerini alması için 71 ülkeye numune gönderilerek, görüşmeler gerçekleştiriliyor.
"Tesisleşmenin son modelleriyle su şişeleniyor"
Derince Belediye Başkanı Ali Haydar Bulut, yaptığı açıklamada, Çenesuyu'nun tarihinin Osmanlı dönemine dayandığını ifade ederek, Türkiye'nin en güzel sularından birisi olduğunu söyledi.
Çene isminin bölgedeki Çene Dağı'ndan geldiğini belirten Bulut, suyun diğerleriyle karşılaştırıldığında yumuşak ve tuz oranının düşük olması dolayısıyla daha çok tercih edildiğini kaydetti.
Bulut, suyun alınıp vatandaşların kullanımına sunulması için tesisleşmeye gidildiğini dile getirerek, "Belediye imkanlarıyla ilk olarak küçük bir işletme olarak başlatılmış ama şu anda tesisleşmenin son modelleriyle su şişeleniyor. Getirmiş olduğumuz makine de saatte 45 bin şişe üretim yapabiliyor. Gelecek günlerde yeni makine yatırımımız olacak. O da gelecek aylarda tesise kurulacak, o da saatte 7 bin şişe yapan, 5 litrelik şişeleri doldurabilen bir makine." şeklinde konuştu.
"Avrupa ülkeleri, ABD ve Çin'le diyaloglarımız oldu"
Tesisin kapasitesini artırmanın insanların bu sudan faydalanabilmesini sağlamak anlamına da geldiğini anlatan Bulut, Çenesuyu'nun belediyenin yan kuruluşu olduğu için buradan elde edilen gelirle sosyal, kültürel, teknik ve altyapı anlamında da katkı sağlandığını bildirdi.
Bulut, Çenesuyu AŞ'nin holding olmasının bir anlamı bulunmadığını aktararak, "Buradaki kazancını vatandaşlarla paylaşabilmek önemli. Hem sportif, sosyal ve kültürel alanda bunları yaygınlaştırabilmek önemlidir. Bizim ticari bakış açımızın yüksek olmasının altında bu yatıyor. Biz bunu yaygınlaştırabilirsek vatandaşlarımıza, ilçemize, ilimize ve ülkemize katkı sağlayacak diye düşünüyorum. Yapmış olduğumuz çalışmalarla ilimizde yüzde 80-90 oranında piyasadayız. İstanbul, Ankara'da varız." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin her yerinde olmak istemediklerini belirten Bulut, şöyle konuştu:
"Çünkü kaynağımız yeterli olmayabilir ama suyumuzun da tadını herkese duyurmak istiyoruz. Türkiye dışında Avrupa ülkeleri, ABD ve Çin ile diyaloglarımız oldu. Son günlerde Arap ve Körfez ülkeleriyle diyaloglarımız hızlı şekilde artmaya başladı. Yumuşak su olması, tadıyla ilgili bir hoşnutluk olması bizim için memnuniyet verici. O bölgede de 12 ay sıcak olması ve talepkar olmaları bizi sevindiriyor."
"Katar'a destek vermeye hazırız"
Bulut, tesislerin üretim kapasitesi ve suya olan talepten bahsederek, "Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Dubai, Suudi Arabistan'ın bizden talepleri söz konusu. Şu ana kadar 10 milyon şişe su ihracatı yaptık, bundan sonra da artarak devam edeceğini düşünüyoruz. Son 6 aylık sürede yapılan ihracat miktarıdır. Oradaki yolu da hesaba katarsanız başlangıç için iyi bir rakam. Bunun 2'ye ve 4'e katlanarak devam edeceğini düşünüyoruz. pazar payını genişletmek amacıyla çalışmalarımız devam ediyor." dedi.
Körfez ülkeleri ile Katar arasında yaşanan siyasi gerilimlere ve bu ülkeye yönelik yaptırımlara atıf yapan Bulut, konuşmasını şöyle tamamladı:
"İhtiyaçları varsa doğal kaynak suyu olarak destek vermeye hazır olduğumuzu söylemek istiyorum. Çünkü Türkiye ile Katar arasındaki ilişkiler şu ana kadar olumlu devam etti. Olumlu devam edebilmesi için de zor anlarında suyumuzu oraya yönlendirmek, onların taleplerine cevap vermek için de ekibimizin hazır olduğunu ifade etmek istiyorum."