Emeklilik Gözetim Merkezinden (EGM) yapılan açıklamaya göre, kurumun "Emekliliğiniz İçin Buluşuyoruz, Türkiye BES'leniyor" projesi kapsamında, gazeteci Noyan Doğan moderatörlüğünde bir panel düzenlendi.
Panele, EGM Genel Müdürü Mustafa Akmaz ile İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası (YMMO) Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Karabıyık katıldı.
Toplam birikim 100 milyar liraya ulaştı
Açıklamada paneldeki konuşmasına yer verilen EGM Genel Müdürü Mustafa Akmaz, gönüllü bireysel emeklilik ve otomatik katılım fonlarında var olan toplam birikimin 100 milyar liraya ulaştığını belirtti.
Bu tutarın yaklaşık 5 milyar lirasının OKS fonlarına ait olduğunu aktaran Akmaz, "OKS ile birlikte 18,2 milyon çalışanı sisteme dahil ettiğimizi, bu çalışanların yüzde 70'inin sistemden ayrıldığını görüyoruz. Sistemde kalmaya devam eden çalışan sayısı 5 milyon civarında." ifadelerini kullandı.
"Çıkanların fırsatı kaçırdıklarını düşünmemeleri gerekiyor"
Akmaz, sisteme en son çalışan sayısı 5-9 düzeyindeki işletmelerin dahil olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"İşletmeler çalışanlarını sisteme dahil etmekle yükümlü ancak baktığımızda bu kapsamdaki şirketlerin sadece yüzde 20'sinin bu yükümlülüğü yerine getirebildiğini görüyoruz. Türkiye’nin makro ekonomik tablosuna bakıldığında tasarruf sorunu olduğu görülüyor.
OKS, bu açıdan önemli bir fırsat sunuyor. Sistemde, dünyanın hiçbir yerinde olmayan yüzde 25'lik bir devlet teşviki var. Bu, olağanüstü ve çok cömert bir teşvik. İlk zorunlu katılım aşamasında bunu iyi anlatamadık, sistemden yüzde 70 oranında çıkış oldu ama çıkanların fırsatı kaçırdıklarını düşünmemeleri gerekiyor. Belli bir bekleme süresinden sonra katılımcıların tekrar sisteme alınması söz konusu. O zaman, sistemin sunduğu avantajları iyi anlatırsak vatandaşlarımız kalmayı tercih edeceklerdir."
"Sistemde kalış oranlarının artırılması için bazı adımlar atılması gerek"
İstanbul YMMO Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Karabıyık da bireysel emeklilik ve otomatik katılımın gündeme geldiği günden beri merceklerinde olduğunu belirterek, "Bireysel emeklilik toplumu ilgilendiren bir konu.
Biz de kendi platformumuzda konuyu enine boyuna tartışarak, doğruyu bulmaya ve bu doğrultuda vergi mükelleflerini, işletmecileri doğru yönlendirmeye çalıştık. Otomatik katılıma geçiş sistemini bütün mükelleflerimize anlattık ve uygulamaya katılmaları yönünde görüş verdik." değerlendirmelerini yaptı.
Sistemden çıkış nedenleri hakkın da işletmelerden aldıkları geri bildirimleri de aktaran Karabıyık, cayma süresinin iki ay olarak belirlenmesinin çalışanlarda "2 ay sonra çıkmazsam bir daha çıkamam" gibi bir algı yarattığını, bu sürenin uzatılabileceğini kaydetti.
"Sorun, Türkiye'de tasarruf kültürünün çok zayıf olması"
Karabıyık, "asgari ücretli çalışanlardan alınmasa daha iyi" yorumunu da sıklıkla duyduklarını vurgulayarak, şunları ifade etti:
"Sistemde kalış oranlarının artırılması için bazı adımlar atılması gerek. Sorun, Türkiye'de tasarruf kültürünün çok zayıf olması. Dünya ortalamasının yarısı kadar neredeyse... Peki başka ne yapılabilir? Ya bir yaptırım uygulayacaksınız ya da teşvik vereceksiniz.
Benim kişisel görüşüm, yaptırımlardan istenilen sonucun alınmadığı, teşvikin daha iyi olacağı yönünde. İşveren katkısı önemli. Bunun için de vergiden düşmek gibi uygulamalarla işletmeler özendirilebilir."
Kaynak: AA