Türkiye’de otomotiv sektörü hem sağladığı istihdam, hem ortaya koyduğu ihracat verileri, hem de çok farklı alanları da harekete geçirebilen yapısı nedeniyle ülke ekonomisinin en önemli taşıyıcı yapılarından biri.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) tarafından aylık olarak açıklanan raporlar, satış, ihracat ve üretim açısından sektörün nasıl bir dengede ilerlediğini göstermesi açısından önemli. Geçtiğimiz hafta sac ayağının satış ve ihracat rakamları açıklanmıştı. Geçtiğimiz gün de üretime dair detaylar geldi.
Buna göre otomotiv sanayii yılın ilk 8 ayında otomobil üretimini, ihracatını, bu kalemlerde elde ettiği geliri artırdı. Ağustos ayı özelinde ise otomobil üretimi yüzde 32, otomobil ihracatı yüzde 61 yükseldi. Yine aynı dönemde otomobil ithalatı ise yüzde 11’in üzerinde azaldı.
OSD’nin raporu ve sektöre ilişkin rakamlar farklı mecralarda mevcut. Biz oranlardan ziyade bu sayıların ne anlama geldiğini öğrenmek istiyoruz ve sektörde rakamlarla arası en iyi isimlerden biri olan Otomotiv Uzmanı Erol Şahin ile bir araya geliyoruz.
Otomotivde çip krizi devam ediyor
Erol Şahin’e bu tablonun kendisi için ne ifade ettiğini soruyoruz… Çok kısa bir yanıt veriyor ve “Otomotivde çip krizi devam ediyor” diyor. Beklentilerin aksine çip tedarik sıkıntısının önümüzdeki yılın ilk döneminde de bitmeyeceğini belirtiyor ve dünya genelinde beklentinin 2023 yılına işaret ettiğini söylüyor.
Ara veren fabrikalar üretime başlayınca rakamlar yükseldi
Temel olarak büyümenin devam ettiğini, geçtiğimiz aylarda kısa süreli fabrika kapatan markaların üretime başladığını ve tüm bunların neticesinde rakamların yukarı yönlü hareketlendiğini anlatıyor Şahin.
Tabloda dikkatimizi çeken bir husus da ithalat konusu oluyor. Yılın ilk 8 ayında otomobil ithalatı yüzde 20’nin biraz üzerinde artış gösterse de ağustos ayında otomobilde yüzde 12’ye yakın bir azalma söz konusu.
Bu durumun temelinde geçtiğimiz günlerde ülkemizde atılan matrah düzenlemesi adımının ne kadar etkili olduğunu merak ediyoruz… Aslına bakarsanız matrah düzenlemesi pek etkili olmamış, asıl sorun tedarikmiş. Özellikle C segmentinde araç bulmanın çok zorlaştığından bahsediyor Şahin.
Yıl sonunda 750 bin üzeri güzel bir sonuç olur
Detay rakamlardan biraz daha genele doğru ilerliyoruz. Elimizde iki veri var. Bunlardan ilki bu yıl iç piyasada satılan araç sayısı. Bu rakamın 522 binin biraz üzerinde olduğunu biliyoruz. Diğer verimiz ise Türkiye’nin yıllık otomobil satış rekorunun 2015 yılındaki 1 milyon 19 bin 63 adet olması.
Erol Şahin’e yıl sonunda nasıl bir tablo beklediğini soruyoruz:
“Rekor 1 milyondu sizin de belirttiğiniz gibi. Ben bu yıl 750 binin adetin üzerinde 2021’i tamamlayabileceğimize inanıyorum. Aslında bakarsanız böyle bir ortamda bu rakamlar son derece başarılı. Her şeyden önce dünya halen pandeminin etkisinde. Üretim, tedarik, lojistik gibi alanlarda rutine dönemedik. Diğer yandan işsizlik ve enflasyon gibi kritik veriler maalesef yüksek. Araç almak isteyenlerin ilk baktıkları yerlerden biri banka kredileri. Yaklaşık 4 aydır burada da yüksek seyirli bir yol izleniyor. Tüm bunları alt alta koyduğunuzda 750 bin barajının geçebilmenin neden önemli olduğunu daha iyi anlıyoruz. Rakamların güzel bir tarafı daha var. Devletimiz, ÖTV hedefini bugün itibarıyla tutturmuş oldu. Otomotivde bugünden itibaren gelecek her satış toplam ÖTV gelirindeki kaybı telafi anlamı taşıyacak.”
Araba fiyatları yüzde 30 artabilir
Geliyoruz en kritik sorulardan birine… Bu sektörü az da olsa bilen birini gördüğümüzde bizim de ilk olarak merak ettiğimiz konu. Araba almanın zamanı mı yoksa biraz daha beklersek fiyatlar düşebilir mi? Erol Şahin’in anlattıkları bu soruyu kendine soranlar için son derece yol gösterici oluyor:
“İhtiyacı olan ve ihtiyacına, gelirine göre araç bulabilen hemen alsın. Bundan sonraki dönemde fiyatlar belirgin ölçüde artacak. Bunu nasıl bu kadar emin söyleyebiliyoruz? Çünkü pandemi döneminde dünyanın en büyük üreticileri maliyetlerin yüzde 30-35 arttığını söylüyor. Otomotiv sektöründe girdiler pahalılaştı. Bu nedenle yıl sonu itibarıyla bunlar fiyatlara yansıyacak.
Burada sadece ülkemizi kapsayan bir artıştan bahsetmiyoruz. Global bir artış söz konusu olacak. Kablodan çeliğe, nikelden kroma kadar tüm girdiler daha maliyetli bir hal aldı. Tabii üreticiler de bunu ürüne yani araca yansıtacak. Bu nedenle imkanı olanlar için bu yıl iyi bir alım dönemi olabilir.”