Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, genel bütçe kapsamındaki idarelerin ödeme ve tahsilat işlemlerinin gerçekleştirildiği 'Tek Hazine Hesabı'nın kapsamını genişleteceklerini belirterek, "Böylelikle kamu nakit yönetiminin etkinliği artacak, güçlü bir nakit rezervi ortaya çıkacak ve kurumların ihtiyaçları daha etkin ve verimli bir şekilde karşılanacak. Hazine nakit yönetimi daha düşük borçlanma seviyeleriyle gerçekleştirilebileceğinden, borçlanma maliyetlerini sınırlayacak." dedi.
Tek Hazine Hesabı'nın devletin tüm ödeme ve tahsilat işlemlerinin gerçekleştirildiği tek bir hesabı ya da kamu hesaplarının konsolide biçimde izlenebilmesini sağlayan bütünleştirilmiş bir yapıyı ifade ettiğini vurgulayan Şimşek, uluslararası birçok uygulamada sistemin geniş bir kapsama sahip olduğunu söyledi.
Şimşek, Fransa, İngiltere, Rusya, Avustralya gibi birçok ülkede Tek Hazine Hesabı sisteminin merkezi yönetim veya genel yönetim sektörünün tamamını kapsadığını, Türkiye'de ise sistemin yalnızca genel bütçeli idarelerin ödeme ve tahsilat hesaplarıyla sınırlı olduğunu bildirdi.
Başbakan Yardımcısı Şimşek, "Türkiye'de kamu kaynağının büyük bir kısmı Tek Hazine Hesabı kapsamı dışında yönetilmekte ve bu durum kamu nakit yönetimi açısından büyük verimsizlik yaratmaktadır. Dolayısıyla ülkemizdeki Tek Hazine Hesabı'nın kapsamının genişletilmesi ihtiyacı doğmaktadır." diye konuştu.
Yeni tasarıda yer alan düzenlemeyle genel bütçe kapsamındaki idarelerin ödeme ve tahsilat işlemlerinin gerçekleştirildiği Tek Hazine Hesabı'nın kurumların mevcut idari ve bütçesel süreçlerinde herhangi bir değişikliğe yol açmadan genişletilmesinin amaçladığını ifade eden Şimşek, "Bununla kurumların mali kaynaklarının hak sahipliği değil, yalnızca yönetimi Hazineye geçmiş olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Bu çerçevede kurumların mevcut durumda olduğu gibi bütçeleri çerçevesinde kendi tasarrufları doğrultusunda harcamalarını gerçekleştirebileceğine ve sadece nakit ihtiyaçları için Hazineden talepte bulunabileceğine dikkati çeken Şimşek, Hazinece söz konusu kurumların nakit ihtiyaçlarının günlük olarak karşılanacağını bildirdi.
Kurumlar kademeli kapsama alınacak
Şimşek, yeni düzenlemeyle "Tek Hazine Kurumlar Hesabı"nda değerlendirilecek kaynakların kapsamının belirlenmesine yönelik yetkinin Bakanlar Kurulunda olacağını belirterek, ilk planda özel bütçeli kuruluşlar, düzenleyici ve denetleyici kuruluşlar, SGK ve İŞKUR ile özelleştirme, tanıtma fonu gibi bütçe dışı fonların kademeli olarak kapsama alınacağını dile getirdi.
Tek Hazine Hesabı'nın kapsamının çok geniş tutulduğunu ancak mahalli idareler, kamu iktisadi teşebbüsleri (KİT), İşsizlik Sigortası Fonu (İSF) ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) bu aşamada kapsama alınmayacağını vurgulayan Şimşek, özellikle İSF ve TMSF gibi yüksek mali kaynak büyüklüğüne, uzun bir yatırım dönemi perspektifine ve farklı finansal araçlarla yatırım yapma imkanına sahip fonların uluslararası uygulamalarla da uyumlu şekilde Tek Hazine Hesabı kapsamı dışında tutulacağını kaydetti.
Diğer taraftan döner sermayelere ait hesaplarla bütçe hesapları dışında kalan özel nitelikli hesapların da sistem kapsamına alınmasının öngörüldüğünü ifade eden Şimşek, kurumların pilot uygulamalar vasıtasıyla tedricen kapsama dahil olacağını söyledi.
Şimşek, dönemine göre değişiklik göstermekle birlikte, öngörülen kapsamda yer alacak kurumların mali kaynak büyüklüğünün 40 milyar lira olduğuna dikkati çekerek, mevcut durumda söz konusu kaynakların önemli bir bölümünün kamu sermayeli bankalarda vadesiz ya da kısa vadeli mevduat hesaplarında değerlendirildiğini bildirdi.
Güçlü nakit rezerviyle etkinlik sağlanacak
Şimşek, kamunun nakit kaynaklarının Hazine tarafından tek bir hesapta yönetilmesiyle bu kaynakların banka hesaplarında atıl olarak beklemesinin önüne geçilmiş olacağını ve kamu nakit yönetiminde büyük bir etkinlik artışının sağlanacağını vurguladı.
Yeni sistemde Hazinenin Tek Hazine Kurumlar Hesabı'ndaki kurumlara ait nakit mevcudunu ve halihazırda işleyen Tek Hazine Hesabı sistemindeki Hazine nakdini birlikte yöneteceğini anlatan Şimşek, bu durumun güçlü bir nakit rezervi ortaya çıkaracağını ve hem Hazinenin hem de kurumlarının ihtiyaçlarının daha etkin ve verimli bir şekilde karşılanmasını beraberinde getireceğine işaret etti.
"Borçlanma maliyetlerini sınırlayacak"
Şimşek, "Hazinede toplanacak nakit rezervinin en uygun finansal araçlarla vade, risk ve getiri koşulları göz önünde bulundurularak kamu bankalarında nemalandırılması, bankacılık sistemi açısından da hem kaynak hem de kaynağın kalitesi yönünden pozitif etkiler doğuracak. Ayrıca, Hazine nakit yönetimi daha düşük borçlanma seviyeleriyle gerçekleştirilebileceğinden, borçlanma maliyetlerini sınırlayacak." dedi.
Yeni sistemle kapsama alınan kamu kurumlarının nakit mevcutlarını değerlendirme yönünden bir fonksiyonlarının kalmayacağına dikkati çeken Şimşek, bu kurumların nakit değerlendirmesine yönelik bürokratik süreç, iş yükleri ve maliyetlerinden de kurtulacağını belirtti. Şimşek, kamu nakdinin tek bir elden değerlendirmesiyle ortaya çıkacak katma değerle faydanın genele yayılacağının altını çizdi.
Sistem nasıl işleyecek?
Söz konusu sistemin "bilgi-işlem", "bankacılık" ve "muhasebe altyapısı" olmak üzere üç temel ayağının olduğunu anlatan Şimşek, işleyişe ilişkin şunları paylaştı:
"Kurumların günlük nakit ihtiyaçları, geliştirilen yeni bilgi işlem altyapısı aracılığıyla her gün Hazinede toplanacak, bu yönüyle kurumlarımızdaki nakit planlamasının hassasiyeti büyük önem arz edecektir. Hazine, kurumlardan topladığı nakit taleplerini günlük bazda karşılayacak. Kapsam dahilinde yer alan her bir kuruluş tarafından tahsilat ve ödemelerin tek merkezde toplanacağı sıfır bakiyeli birer tek idare tahsilat ve ödeme hesabı açılacak, tüm tahsilat ve ödemeler bu hesaplar aracılığıyla gerçekleştirilecek. Hesaplarda kalan bakiye, gün sonunda Tek Hazine Kurumlar Hesabı'na aktarılacak. Buna yönelik muhasebe entegrasyonu ise Hazine, Maliye Bakanlığı ve kapsam dahiline alınacak kurumlar arasında sağlanacak."
Kaynak: AA