Avrupa Un Sanayicileri Derneği Başkanı Bernard Valluis, 11,6 milyon tonluk dünya un ticaretinin yüzde 30'unu gerçekleştiren Türkiye'nin, dünya un ihracatı şampiyonu olduğunu belirterek, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Milli Tarım Projesi ile Ekonomi Bakanlığının ihracatı teşvik eden programlarının Türkiye'nin un ihracatındaki başarısında önemli etkiye sahip olduğunu bildirdi.
Türkiye Un Sanayicileri Federasyonunun (TUSAF) Antalya'da düzenlediği "TUSAF 13. Uluslararası Kongre ve Sergisi" için Türkiye'de bulunan Valluis, AA muhabirine yaptığı açıklamada, başarılı geçen etkinliğin, alanında dünyanın en büyükleri arasında yer aldığını, un üretimindeki tüm paydaşların kongrede bir araya geldiğini anlattı.
Valluis, etkinlikte un analizi yapan laboratuvarlara cihaz üretenlerden bürokratlara kadar ciddi katılım sağlandığını kaydederek, "TUSAF'ın etkinliği çok başarılı. Avrupa'da yapılan etkinlikte sadece un üreticileri bir araya geliyor." dedi.
Bernard Valluis, 11,6 milyon tonluk dünya un ticaretinin yüzde 30'unu gerçekleştiren ve dünya un ihracatı şampiyonu olan Türkiye'nin lider bir role sahip olduğunu kaydederek, Türkiye'de kişi başına düşen ekmek tüketiminin bunda önemli rol oynadığını söyledi.
Türkiye'nin coğrafi anlamda çok stratejik bir noktada olduğunu vurgulayan Valluis, Türkiye'nin çevresindeki ülkelerle rahatlıkla un ticareti yapabildiğini, buğday üretiminin yoğun bir şekilde yapıldığı Karadeniz havzasına da yakın olduğunu ifade etti.
Valluis, "Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın Milli Tarım Projesi ile Ekonomi Bakanlığı'nın ihracatı teşvik eden programları Türkiye'nin un ihracatındaki başarısında önemli etkiye sahip." diye konuştu.
"Türk unu kalite standartlarını karşıladığı için Avrupa'da kabul görüyor"
Bernard Valluis, Türkiye'nin başta güneydekiler olmak üzere Avrupa ülkelerine de un ihracatı yaptığını kaydederek, "Türk unu kalite standartlarını karşıladığı için Avrupa'da kabul görüyor. Özellikle güneydeki Avrupa ülkeleri Türkiye'den un alıyor." ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesi çalışmaları hatırlatılan Valluis, "Anlaşmanın güncellenmesinin yanı sıra standartları karşılamak önemli. Eğer ki Avrupa'nın belirlediği kalite standartları karşılanırsa neden daha çok ürün alınmasın ki Türkiye'den." dedi.
Valluis, Avrupa Birliği içinde un ticaretinde ülkelerin farklı paylar aldığını kaydederek, "Türkiye'nin Avrupa'ya un ihracatı artabilir. Ancak burada üretim fazlası olan Avrupa ülkeleri var ve bunlar da bu fazlayı eritmek istiyor." diye konuştu.
"Türkiye'nin 160 ülkeye ihracatı başarı"
Bernard Valluis, Türkiye'nin Afganistan, Irak, Libya ve Suriye gibi iç karışıklığın bulunduğu ülkelere ciddi un ihracatı yaptığına değinerek, bu ülkelerin karışıklığın bitmesi halinde Türkiye ve Avrupa'dan aldıkları gıda ürünlerini azaltacağını anlattı.
Bu konuda daha çok düşünülmesi gerektiğini dile getiren Valluis, "Türkiye rehavete kapılarak, 'Ben en büyük un ihracatçısıyım' derse sıkıntı yaşayabilir. Gıda ihracatı konusunda AB ve Türkiye, bu ülkelerdeki karışıklığın sona ermesi ve koşulların değişmesine karşı farklı planlar yapmalı." ifadelerini kullandı.
Valluis, Türkiye'nin 160 ülkeye un ihracatı yapmasının önemli bir başarı olduğunun altını çizerek, hayvancılığın da her geçen gün geliştiğini kepek ticaretine de önem verilmesi gerektiğini söyledi.