TMO Genel Müdürü Güldal, ofis olarak deprem haberini alır almaz harekete geçip, acil durum planını uyguladıklarını söyledi.
Deprem bölgesi dışında kalan illerden bölgeye yardım için organizasyon yaptıklarına işaret eden Güldal, bölgede yapılan yardımların yanında günde 3 bin kişilik yemek çıkardıklarını anlattı.
"Çocuklara psikolojik destek sağlamaya çalışıyoruz"
Güldal, deprem bölgesi dışında kalan illerdeki iş yerlerini de depremzede vatandaşların hizmetine açtıklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Ülke genelindeki tüm misafirhanelerimiz ile vakfımıza ait İzmir Gümüldür tesisimiz valilikler aracılığıyla depremzedelerin konaklamasına tahsis edildi. Konaklama hizmetimizin yanında, uygun olan misafirhanelerimizde, depremzede ailelerimize ve çocuklarına psikolojik destek sağlamaya çalışıyoruz. Gönüllülerimizle birlikte resim, müzik, oyun gibi birçok etkinlikleri buralarda düzenliyoruz."
Suyun ve ekmeğin deprem bölgesinde en çok ihtiyaç duyulan gıda maddesi olduğunun altını çizen Güldal, ekmek ihtiyacının karşılanması için ilk günden itibaren bölgenin un tedarikine destek olduklarını, çalışan işletmelere un gönderdiklerini dile getirdi.
"5 bin tondan fazla kuru gıdayı deprem bölgesine ulaştırdık"
Güldal, seyyar mutfaklar için de bakliyat, ayçiçeği yağı gibi temel gıda maddelerini sektörden temin ederek gönderdiklerini belirterek, bu kapsamda 5 bin tonun üzerinde kuru gıda maddesini deprem bölgesine ulaştırdıklarını söyledi.
TMO'nun depremden etkilenen 11 ilde de faaliyet gösterdiğine işaret eden Güldal, bölgedeki bazı iş yerlerinin hasar gördüğünü hatırlattı.
Mevcut durumda 9'u ağır, 20'si orta, 84'ü hafif hasarlı olmak üzere toplam 113 idari bina, lojman, depo ve tesisin depremden etkilendiğini belirten Güldal, hasar tespit çalışmalarının yapıldığını ve söz konusu iş yerlerinin çalışmaya başladığını kaydetti.
Güldal, bölgede hayatını kaybeden 3 personelin yakınlarına da başsağlığı diledi.
"Depolardaki ürünler sigortalıdır"
Güldal, Gaziantep-Nurdağı'ndaki siloların depremden etkilendiğine ve 10'un üzerinde silonun yıkıldığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Buradaki siloların mülkiyeti TMO'ya ait, işletmesi ise özel bir firma tarafından yapılıyor. Lisanslı bir depo. Yıkılan depoların içinde TMO'nun yanı sıra üretici, sanayici veya yatırımcı birçok mudiye ait ürün bulunuyor. Depolarda bulunan ürünler sigortalıdır. Bu silolarda ürünleri bulunan vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Lisanslı depoyu işleten firma, ürünleri Şanlıurfa, Elazığ, Eskişehir ve Ankara'daki güvenli noktalara taşıyor."
Depremden etkilenen 11 ildeki TMO hizmetlerinde aksama olmadığını anlatan Güldal, şu değerlendirmede bulundu:
"Önümüzdeki dönemde de deprem konusunu öncelikli gündem maddemiz yaparak çalışacağız. Buradaki üretici ve tüketicilerimiz müsterih olsunlar. Devletimiz kendilerinin yanındadır. Her türlü kolaylığı depremzede vatandaşlarımıza sağlıyoruz ve sağlayacağız. Bölgede işletmelerimiz faaliyetlerine devam ediyor. Deprem bölgesinde herhangi bir cins ve kota sınırlaması olmadan ürün alımı yapıyoruz. Burada herhangi bir mağduriyet oluşmasına izin vermeyeceğiz."
"TMO dış tedarik yoluyla ürün temin edecek"
Güldal, TMO olarak dış tedarik yoluyla ürün temin edeceklerine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Bunun iki önemli gerekçesi var. Birincisi, depremden önce sıklıkla konuştuğumuz yağışların azlığı hususu. Bu yıl yağışlar beklentimizin altında gerçekleşiyor. Bu durum tarımsal kuraklık riskini artırabilir. Oluşabilecek olumsuz durumlara karşı önlem için stoklarımızı güçlendirmemiz gerekiyor. İkinci neden ise TMO'nun piyasa regülasyon faaliyetleridir. TMO olarak halihazırda un ve yem regülasyonu faaliyetlerini Bakanlığımız ve Hükümetimizin politikaları çerçevesinde yürütüyoruz. Bu kapsamda da stoklarımızı güçlendirmemiz gerekiyor."
Depolarda söz konusu çalışmaları yapacak düzeyde ürün bulunduğunu anlatan Güldal, "Ancak kullandığımız ürünün yerine yenisini koymalıyız ki elimiz güçlü olsun. TMO, ülkemizde hububat ve bakliyat piyasalarının sigortasıdır. Milletimizin menfaati için ne gerekiyorsa yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz" diye konuştu.