Türkiye’nin en önemli sektörlerinden biri olan turizm, normalleşme sürecine hazırlanıyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un geçtiğimiz günlerde kamuoyu ile paylaştığı “Koronavirüse karşı önlemlerin alındığı tesislere sertifika verilecek” açıklamasıyla ilgili çalışmalar devam ediyor.
Sertifikanın detayları bu hafta açıklanacak
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Sururi Çorabatır, hem bu sertifikasyon sürecini anlattı, hem de sektörün salgın sonrasındaki muhtemel adımlarını değerlendirdi.
Oteller olarak salgının ülkemizde görülmesiyle birlikte adımlar attıklarını ve öncelikle hijyen protokolleri ile diğer önemli tedbirlerin alınması gibi çalışmaları gündeme getirdiklerini anlatan Çorabatır, “Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un başkanlığında bir danışma heyeti kuruldu. Çeşitli fikir alışverişlerinin ardından gerekli hazırlıklarda sona gelindi. Sertifika sürecinin neler getirdiğini ve diğer detayları Sayın Bakan tahmin ediyorum bu hafta kamuoyuna açıklayacak” dedi.
Oteller yeni döneme rahatlıkla uyum sağlar
Sertifikanın birbirinden farklı ayakları olduğunu ve her bir konunun o alandaki kişilerle koordineli bir şekilde ele alındığını belirten Çorabatır, şöyle devam etti:
“Havalimanı, transfer, konaklama ve restoranlar olarak 4 ana başlık belirlendi ve çalışmalar bu temel konular etrafında şekillendi.
Bilindiği üzere zaten turizm alanında denetimler her zaman çok sıkı. Oteller sürekli farklı kurum ve kuruluşlarca denetlenir. Bu nedenle de biz zaten belirli standartları yerine getiren bir yapıyız. Koronavirüs nedeniyle tedbirler bizim rutin olarak yaptıklarımızın üstüne çıkacak. Ancak otellerin bu yeni döneme geçişlerinde herhangi bir sıkıntı yaşayacaklarını sanmıyorum.”
Türkiye’nin rakibi ülkeler de bizimle aynı sıkıntıları yaşadı
TÜROFED Başkanı Sururi Çorabatır, turizm sektörünün 2020 yılında belki de son 20 yılın en iyi dönemini geçireceğini ancak bu kez salgın engeline takıldıklarını anlatarak, şunları söyledi:
“Talepler ve beklentiler 2020’nin çok iyi bir yıl olacağını gösteriyordu ancak mümkün olmadı. Bu durum sadece bizde yaşanmadı. Rakip olarak gördüğümüz ülkelerde de durum bizden farklı değil.
Bu yılı tamamen kayıp bir yıl olarak görmeyeceğiz. Gerekli tedbirlerin alınmasının ardından başlayacak normalleşme süreciyle birlikte bazı bölgelerde oteller peyderpey açılacaktır. Bununla birlikte bizler de salgın döneminin sıkıntılarını gidermek için elimizden gelen tüm çabayı göstereceğiz. Zararın neresinden dönersek kardır.”
Tatile gitmek çok farklı bir motivasyon
Salgın döneminde insanların tedbir amacıyla evlerinde kaldıklarını hatırlatan Çorabatır, salgın sonrasında sektöre ilişkin beklentilerini ise şu sözlerle dile getirdi:
“Tedbirlerin alınıp normalleşme başladıktan sonra insanlar mutlaka evlerinden çıkıp pazarlara, AVM’lere, şehrin farklı noktalarına gitmek isteyecek… Bu gibi yerlere moral için gidebilirsiniz ancak tatil bunların hepsinden ayrı bir motivasyon kaynağı.
Tedbirlerin alınması ve vaka sayısının düşmesiyle beraber bölgesel anlamda oteller açılacaktır. Burada temel yaklaşımın tedbir ve insanların sağlık güvenliğinin sağlanmasını olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. En büyük önceliğimiz o. Bunlar sağlandıktan sonra özellikle çocuklar ve gençlerin Ege, Akdeniz gibi yerlere bir talebi olacaktır. Çünkü bu dönemde onlar evde çok sıkıldı. Ancak tüm bunlar ‘Salgın sonrasında hemen turizmde patlama olacak’ anlamına gelmemeli.
İnsanların normalleşme sürecinde bütçelerine ve otellerin aldığı tedbirlere, bulunduğu bölgeye göre bir tatil planlaması yapması güçlü ihtimal. Tabi bu dönemde araçla seyahat artacak.
‘Kendi ülkemizde tatil yapalım’ yaklaşımı çok yaygın
Son dönemlerde İtalya, İspanya, Almanya, Hırvatistan gibi ülkeler başta olmak üzere dışarıda ‘Bu yıl kendi ülkemizde tatil yapalım’ yaklaşımının çok güçlü bir şekilde dile getirildiğini bilmekte fayda var.
Turizm sektörü çok büyük krizler yaşadı. Bu krizlerin de hepsinden daha da güçlenerek çıktı. Koronavirüs krizi de bizim için inşallah böyle olacak. 2016 ve 2017’deki zor dönemlerimizde iç pazarın çok büyük desteğini gördük. Bu yıl da bir kriz var ve salgın sonrasında iç pazar hareketleriyle sektör yavaş yavaş bir normalleşme sürecine girecek. Türkiye’de turizm sektörü son derece güçlü, 5 aylık bir krizle yerle bir olacağız diye bir şey yok. Biz elbette bu sürecin de altından kalkarız.”