Murat Uysal'ın, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 7 Kasım'da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığı görevinden alınarak, yerine Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal'ın atanması, ekonomide yeni dönemin ilk sinyali oldu.
Berat Albayrak'ın 8 Kasım 2020 Pazar akşamı görevinden affını istemesi ve yerine Lütfi Elvan'ın atanması da bu süreçte önemli bir gelişme olarak öne çıktı.
Gerek Lütfi Elvan'ın, gerekse de Naci Ağbal'ın piyasada kredibilitesi yüksek isimler olması, Türk lirası varlıklara ilk andan itibaren olumlu yansırken, atılan adımlar ve verilen mesajlar da ekonomiye güveni tazeledi.
Özellikle Ağbal'ın göreve gelmesinin ardından piyasalar açılmadan yaptığı açıklama ile ara toplantı beklentilerini ortadan kaldırması ve yönlendirmesinde açık, net ve sade bir dil kullanması pozitif başlangıcı pekiştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada yeni bir istikrar, büyüme ve istihdam odaklı seferberlik başlattıklarını, enflasyonu düşürmekte kararlı olduklarını ve reformlara odaklanacaklarını belirtmesi piyasalar tarafından pozitif karşılanırken, özellikle enflasyon hedeflemesi ve para politikası araçlarına yönelik şeffaf, öngörülebilir ve istikrarlı seviyeye vurgusu ekonomide yeni dönemin yol haritası olarak öne çıktı.
TCMB'nin dün 475 baz puanla son 2 yılın en güçlü faiz artırımına imza atması ve tek faize geçişle para politikasında sadeleşmeye geçmesi, tüm bu beklentileri destekleyen bir gelişme oldu ve küresel çapta belirsizliklerin yüksek seyrettiği bir ortamda Türk lirası varlıkların pozitif ayrışmasını sağladı.
Tüm bu gelişmelerle 6 Kasım ile biten haftada tarihi zirvesini gören dolar/TL düşüş eğilimine girerken, bu süreçte ülke risk primi ve tahvil faizlerinde önemli düşüş görüldü, borsada ise rekor üstüne rekor kırıldı.
Borsada rekor üstüne rekor
"Ekonomide yeni dönem" açıklamaları ve bu paralelde atılan adımlarla Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksinde özellikle banka hisseleri öncülüğünde güçlü bir yükseliş yaşanırken, endeks son zamanlarda birçok alanda rekor kırdı.
TCMB'nin faiz kararı sonrası dün güçlenen alıcılı seyirle günü 1.313,02 puanla tarihi yüksek seviyeden tamamlayan BIST 100 endeksi, 55,4 milyar liralık işlem hacmiyle de bu alanda yeni bir rekor kırdı. Endeks bugün de yükselişine devam ederken, gün içinde tarihi zirvesini 1.327,40 puana taşıdı.
BIST 100 endeksi geçen hafta yüzde 8,33 değer kazanarak son 7 yılın en iyi haftalık performansını sergilemişti. Dolar bazlı bakıldığında ise bu performans haftalık bazda Kasım 2008'den bu yana en iyi yükselişe işaret etti.
Ay başından bu yana yüzde 30'dan fazla yükselen bankacılık endeksinin bu yükselişte katkısı büyük oldu. Geçen hafta yüzde 22,6'lık yükselişle Ekim 2008'den bu yana en güçlü haftalık performansını sergileyen bankacılık endeksi, dolar bazlı ise yüzde 36,37 değer kazandı ve Ekim 2008'den bu yana en güçlü artışı kaydetti.
Endeksin 6 Kasım'dan bugüne kadar geçen iki haftalık süreçteki yükselişi ise yüzde 11'i aştı.
TL iki haftada dolar karşısında yüzde 11,8 değer kazandı
Dolar/TL paritesi, 6 Kasım'da 8,5832 ile tarihi zirvesini görmesinin ardından, yapılan açıklamalarla düşüş eğilimine girdi.
Özellikle TCMB Başkanı Ağbal'ın 9 Kasım sabahı yaptığı güçlü yönlendirme sonrası yüzde 5,5 ile son 2 yılın en sert düşüşünü yaşayan parite, bundan sonraki dönemde de kademeli gerilemesini sürdürdü.
Merkez Bankası'nın faiz kararının ardından dün 7,5112 ile son iki ayın en düşük seviyesine gerileyen dolar/TL paritesi, bugün 7,57 seviyelerinde hareket ederken, ekonomistler atılan adımların bir yansıması olarak kurda düşüşün devam edeceğini öngörüyor.
Son iki haftalık sürece bakıldığında 8,8532'lerden 7,57'lere gerileyen dolar/TL'deki düşüşün yüzde 11,8 düzeyinde gerçekleşmesi dikkati çekiyor.
Uzun vadeli tahvil faizleri 4,5 ayın en düşüğünde
Türkiye'de uzun vadeli tahvil faizleri, ekonomide yeni dönem söylemleri ile 6 Kasım'da bulunduğu yüzde 14,12 seviyelerinden kademeli bir şekilde düşüşe geçti.
Dün TCMB'nin faiz kararının açıklanmasının ardından yüzde 11,88 ile 1 Temmuz'dan bu yana en düşük seviyeyi gören uzun vadeli tahvil faizleri bugün de aşağı yönlü hareketini sürdürerek yüzde 11,84 seviyelerinde bulunuyor.
Aynı şekilde Türkiye'de kısa vadeli tahvil faizleri ise 6 Kasım'da görülen yüzde 15,30 seviyesinden dün yüzde 13,61'e gerilerken, bugün de yüzde 13,82 seviyesinde hareket ediyor.
CDS
Son iki haftadaki gelişmelere paralel, ülke risk primi göstergesi CDS (Credit Default Swaps) tarafında da önemli iyileşme yaşandı. 6 Kasım'da 528 baz puandan kapanan Türkiye'nin 5 yıllık CDS primi, bu tarihten itibaren düşüş eğilimine girdi.
Söz konusu gösterge dün faiz kararının açıklanmasının ardından 366 baz puanla 24 Şubat'tan bu yana en düşük seviyeye inerken, bugün 376 baz puan seviyesinde seyrediyor.
Böylece Türk lirası varlıklara ilginin devamı açısından önemli bir gösterge olan CDS'teki düşüş, son iki haftalık süreçte 152 baz puanı buldu.