İstanbul Gelişim Üniversitesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Sivaslıoğlu, özellikle kullanılmayan veya satılamayan ürünlerin, tüketiciden geri alınması, parçalara ayrılması, yeniden birleştirilmesi veya geri dönüştürülmesinin tersine lojistiğin ana hedeflerinden olduğunu vurguladı.
"Geri dönüştürme lojistiği, imha etmekten daha karlı"
ABD’de yapılan bir araştırmada lojistik pazarı finansının yüzde 10’unun tersine lojistik ile sağlandığına dikkati çeken Sivaslıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Dünya genelinde tahminlere göre yılda ortalama 1,15 trilyon kg atık üretilmekte. Önceki uygulamalarla çöp olarak değerlendirilen bu tür atıkların sağlıksız bir şekilde imha edilmesi ve yakılması çevre kirliliğini artırmıştır. Bunun sonucunda çözüm bulmak amacıyla atık yönetimi uygulamaları ile atıkların ekonomiye kazandırılması için düzenli depolama sahaları, yeniden kullanım, geri dönüşüm ve geri kazanım yöntemleri yasal düzenlemelerle gündeme gelmeye başladı. Plastik, metal, kompozit, kağıt ve cam gibi kullanılmış ürünlerin geri dönüştürülmesi, imha edilmesinden daha ekonomiktir.’’
"Geri dönüşüm faaliyetleri yaygınlaşıyor"
Türkiye’de plastik, cam, pil gibi 10 farklı alanda 35 farklı lisanslı geri dönüşüm tesisi bulunduğunu belirten Sivaslıoğlu, "Avrupa Birliği, 2030 yılı itibarıyla tüm AB ülkeleri için yüzde 65 civarında geri dönüşüm faaliyetlerinin uygulanacağını söyledi.
Bununla birlikte Türkiye’de de geri dönüşümün yararlarının işletmeler tarafından anlaşılmasıyla faaliyetler giderek yaygınlaşmaya başladı" yorumunu yaptı.