Arslan, Türkiye doğal gaz piyasasındaki gelişmelere ilişkin yaptığı değerlendirmede, yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payının artması, büyük tüketici grupların alternatif yakıtları tercih etmesi ve kasım-aralık dönemindeki sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle Türkiye'nin 2022'deki doğal gaz tüketiminin beklenenden düşük gerçekleştiğini söyledi.
Türkiye'nin elektrik kurulu gücünün Ekim 2022 sonu itibarıyla 103 bin 276 megavata ulaştığını dile getiren Arslan, yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam kurulu güçteki payının yüzde 54'e ulaştığı, doğal gaz santrallerinin kurulu güçteki payının yüzde 25 seviyesinde olduğu bilgisini verdi.
Arslan, doğal gazdan elektrik üreten baz yük santrallerinin yenilenebilir enerji kaynaklarındaki dengesizlik durumunda elektrik üretiminde önemli bir role sahip olduğunu anlattı.
Konutlarda gaz tüketimi tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü
Yenilenebilir enerji kaynaklarının yanı sıra talebi etkileyen diğer faktörlere de bağlı olarak 2022'deki doğal gaz tüketiminin tahminlerin yüzde 10 altında kaldığını ve 53,5 milyar metreküp seviyesinde gerçekleştiğini ifade eden Arslan, "Genişleme yatırımlarının etkisiyle abone sayısı her yıl yaklaşık 1 milyon artıyor. Bu sebeple, konut tüketimi 2022'de 18 milyar metreküp oldu. Bu tüketim, tüm zamanların en yüksek konut tüketimi olarak dikkat çekiyor." diye konuştu.
Arslan, konut abone sayısının yıl sonunda 20 milyonu aşacağını belirterek şöyle devam etti:
"Konutların tükettiği gaz miktarının 19-20 milyar metreküp civarında olacağını tahmin ediyoruz. Tüm bunları değerlendirdiğimizde, Türkiye'nin 2023 talebinin 53-55 milyar metreküp seviyesinde olacağını tahmin ediyorum. Türkiye'nin yıllık doğal gaz talebinin ortalama 55 milyar metreküp olduğu göz önünde bulundurulduğunda talebin yaklaşık yüzde 85'i orta ve uzun vade kontratlarla karşılanabiliyor. Bugün itibarıyla Türkiye'nin orta ve uzun vade 47,75 milyar metreküplük doğal gaz kontratı bulunuyor.
Toplam miktarın yaklaşık 27 milyar metreküpü Rusya, kalan kısmı ise Azerbaycan, İran ve Cezayir ile yapılan kontratlardan oluşuyor. Bu açıdan bakıldığında Türkiye'nin yıllık 10 milyar metreküpe yakın ek kaynağa ihtiyacı oluyor ve bu ihtiyaç spot boru gazı ve spot LNG ile karşılanıyor. Geçen yıl sonunda Silivri'deki gaz depolama tesisinin sisteme gaz verme kapasitesinin artırılması, Tuz Gölü depolama tesisinde ise kapasite artırım çalışmalarının devam etmesi, Türkiye'nin arz güvenliğinin iyileştirilmesi anlamında büyük katkı sağlayacaktır. Karadeniz'de bu yıl üretimin başlaması da talebin karşılanmasında rol oynayacak."
Arslan, Türkiye'nin başta Karadeniz olmak üzere doğal gaz keşif çalışmalarını sürdürdüğünü, sahadaki son güncellemeler ve Çaycuma-1 kuyusundaki yeni keşifle Karadeniz'deki rezervin 710 milyar metreküpe ulaştığını anımsatarak, "Sakarya Doğal Gaz Sahasından plato değerde yıllık 15 milyar metreküp doğal gaz üretilmesi halinde ülke ekonomisine katkısı 15 milyar dolar civarında. Yani yerli kaynaklarla Türkiye'nin doğal gaz ithalat faturası yüzde 25-30 düşebilir." dedi.
Spot gaz ticareti büyüyor
Arslan, küresel piyasalarda olduğu gibi Türkiye piyasasında da spot doğal gaz ticaretinin öneminin gittikçe arttığını söyledi.
Türkiye'nin 2021'deki 58,7 milyar metreküp doğal gaz ithalatının yaklaşık 8 milyar metreküpünün (yüzde 13) spot olarak ithal edildiğini söyleyen Arslan, 2022'nin ocak-ekim döneminde ise spot ithalat miktarının 15 milyar metreküpü bulduğunu ve toplam ithalat içindeki payının yüzde 34'e yükseldiğini belirtti.
Arslan, gelecek dönemde mevcut giriş kapasitelerinde iyileştirme yapılması veya atıl kapasite oluşması halinde Türkiye'nin spot boru gazı ithalatının payının artmasının beklenebileceğini dile getirdi.
Her 4 ABD LNG kargosundan 3'ü Avrupa'ya gidiyor
Arslan, salgın sonrası Avrupa'da başlayan enerji krizinin Çin ve ABD'ye sıçrayarak küresel hale geldiğini ifade etti.
AB ülkelerinin Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar nedeniyle Rusya'dan AB'ye gaz akışının neredeyse durduğunu ve Avrupa doğal gaz ticaret borsalarında fiyatların yukarı yönlü hareketinin Türkiye'nin enerji ithalat faturasını da artırdığını anlatan Arslan, şunları kaydetti:
"Avrupa ve Rusya arasındaki gaz koridorunda sıkışmanın devam etmesinin, sektörel doğal gaz talep daralmasının 2023'te devam edeceğini düşünüyorum. Avrupa'da birincil enerji talebinin yaklaşık yüzde 25'ini doğal gaz oluşturuyor. Özellikle Orta Avrupa'da bu oran yüzde 40'lara kadar ulaşıyor. Avrupa genelinde tüketilen doğal gazın yaklaşık yüzde 65'i hanelerde ısınma amaçlı kullanılıyor. Ilıman geçen kış, doğal gaz fiyatlarının megavatsaat başına 300 avro seviyesinden 100 avroya gerilemesi ve en önemlisi her 4 ABD LNG kargo gemisinden 3'ünün Avrupa'ya gitmesiyle krizin etkileri depodaki gaz ile en aza indirgendi. Başta Almanya olmak üzere Avrupa'da LNG terminallerine yatırım hız kazanırken, önümüzdeki süreçte AB Enerji Komisyonunun gündemini oluşturacak maddelerinden birinin doğal gaz ve arz güvenliği olacağını düşünüyorum."
Arslan, Çin'de salgın tedbirlerinin gevşetilmesiyle ülkedeki doğal gaz talebinin artabileceğini ve daha önce sadece Asya pazarı için önem arz eden LNG'nin, kriz sonrası Avrupa için de önemli bir arz kaynağı haline geldiğini söyledi.