Çok Bulutlu 0.5ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Ekonomi
27.05.2018 12:53

Türkiye'nin kaynak tuzlarına yurt dışından yoğun talep

Doğal olması dolayısıyla önemi gittikçe artan kaynak tuzuna yurt dışından da yoğun talep geliyor.

Türkiye'nin kaynak tuzlarına yurt dışından yoğun talep

Katkı maddesiz olması ve rafine edilmeden doğal olarak tüketime hazırlanması dolayısıyla önemi her geçen gün artan Türkiye'nin kaynak tuzları için yurt dışından yoğun talep geliyor.

Uzmanlara göre, vücudun temel işlevleri için vaz geçilmez nitelikte bulunan tuzun, fazla tüketimi zararlı olduğu gibi hiç tüketilmemesi de sodyum yetersizliği riskini doğuruyor. Tuz'un ana bileşini sodyum, vücutta asit-baz ve elektrolit dengesinin sağlanmasında önemli bir rol oynarken, bu elementin yetersizliğinde kusma, zihinsel bulanıklık, yorgunluk, kas ağrıları ve solunum yetersizliği gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Aşırı tuz tüketimi de fazla sodyum alımı sebebiyle kan basıncının yükselmesine, hipertansiyona, kalp hastalıklarına, böbrek hastalıklarına yönelik risk oluşturuyor.

Öte yandan, damak tadı için oldukça önemli olan tuz kullanımında da birçok üründe olduğu gibi doğala yöneliş ön plana çıkıyor.

Sağlık kaygısı taşıyanların ilk tercihleri arasında

Son dönemde, önemi gittikçe daha çok anlaşılan kaynak tuzları ise içinde katkı maddesi bulunmaması ve tamamen doğal olarak, rafine edilmeden tüketime hazırlanması nedeniyle sağlık kaygısı duyan tüketicilerin ilk tercihleri arasına girdi.

Saf Gurme Tuz Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Balcı, kaynak tuzlarının daha çok Sivas, Erzincan yörelerinde bulunan tuzlu su çeşmelerinden geldiğine dikkati çekerek, bireylerin giderek endüstriyelleşen gıda sektöründe sağlıklı ürün seçeneklerine yöneldiğini, bu nedenle kaynak tuzu kullanımının da arttığını söyledi.

Balcı, Türkiye'deki tüketicilerin yoğun ilgi gösterdiği bu tuzlara yurt dışından özellikle de Avrupa'dan yüksek talep geldiğini dile getirerek, "Son dönemde tat oranı yüksek, rafine edilmeden doğal olarak üretilen ve doktorlar tarafından diğer tuz çeşitleriyle karşılaştırıldığında daha sağlıklı olduğu ifade edilen kaynak tuzlarımızın ünü Avrupa'ya da yayılıyor. Özellikle Hollanda'dan yüksek oranda sipariş alıyoruz." ifadesini kullandı.

İspanya ve İtalya'da da çok az miktarda çıkan ve "Fleur De Sel" ismiyle çok yüksek fiyattan satışa sunulan bu tuzların dünyaca ünlü mutfaklarda kullanıldığına dikkati çeken Balcı, Türkiye'nin kaynak tuzlarının bu ülkelerde de oldukça rağbet gördüğünü belirtti.

"Tuzlu su çeşmeleri ile yeryüzüne ulaşıyor"

Söz konusu tuzların üretimine yönelik bilgiler veren Balcı, dağların çok daha derin kısımlarında kaya tuzu gibi kütleler halinde tuzlar bulunduğunu ifade etti.

Balcı, buralara direkt olarak girilemediğini ve bir maden gibi ulaşılamadığını belirterek, dağların içinde bulunan yer altı sularının, yeryüzüne çıkarken bu tuz kütlelerinin içinden geçtiğini ve kütle halindeki tuzları eritip bünyesine aldığını vurguladı.

Bu aşamada, suyun minerallerinin de bu tuza geçtiğine dikkati çeken Balcı, "Su hareket halinde olduğu için tuzu doğal bir şekilde yıkayarak temizler ve bu şekilde ince bir tuzlu su çeşmesi olarak yeryüzüne ulaşır. Bu çeşmeden gelen tuzlu sular, yaz döneminde küçük havuzlarda biriktirilir ve güneş ışığında su buharlaşırken tuz havuzun dibine çöker. Daha sonra havuzlardan toplanan tuzlar hiçbir işleme tabi tutulmadan paketlenerek sofralarda kullanıma hazır hale getirilir." diye konuştu.

Tat yoğunluğu Himalaya tuzundan yüksek

Balcı, kaynak tuzunun rafine ve diğer doğal tuzlarla arasındaki farklarını da anlatarak, kaya tuzunun, klasik madencilik yöntemleri kullanılarak yeryüzüne çıkartıldığını, kaynak tuzunun ise rafine edilmeden tamamen doğal yöntemlerle paketlendiğini bildirdi.

Rafine tuzların işlemden geçerken içindeki tüm minerallerinin alındığına ancak katkı maddesi olarak daha sonra eklenebildiğine işaret eden Balcı, kaynak tuzunun içerisinde doğal olarak birçok mineralin bulunduğunu belirtti.

Balcı, orijinal Himalaya tuzunun 88 minerali barındırdığını ifade ederek, "Ancak bu tuz çeşidi, tat yönünden daha zayıf olduğu için tuz tüketimini arttırmaktadır. Kaynak tuzu ise mineral açısından orijinal Himalaya tuzu kadar zengin olmasa da tat olarak baskın ve lezzetli bir tuzdur. Bu yönüyle, daha düşük miktarda tuz tüketim ihtiyacını karşılamaktadır ve bu sayede sağlık yönünden risk oluşturan fazla tuz tüketiminin önüne geçilebilmektedir." ifadelerini kullandı. 

Kaynak: AA

Sıradaki Haber
Türkiye'de 10 yılda 5 bin ton atık pil toplandı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz