TRT Haber'de ekrana gelen Ekonomi 7/24 programında Elif Saygılıer'in sorularını cevaplayan Erol Bilecik, iş dünyası ile ilgili merak edilenleri, Türkiye-AB ilişkilerinin ekonomik etkisini, büyüme sürecini ve Gümrük Birliği sürecini değerlendirdi.
İş dünyası döviz ile borçlanmak istemiyor
Hükümetin küçük ölçekli firmaların döviz ile borçlanmasını sınırlamaya yönelik yaptığı çalışmayı olumlu bulduğunu söylen Erol Bilecik, "Özel sektörün 235 milyar dolar varında döviz borcu var. İş dünyası dövizle borçlanmak istemiyor. Dünyada ortaya çıkan belirsizlikler dövizde de beklenmedik değişikliklere sebep olabiliyor. Dövizin nereye gideceği belli olmadığı için iş dünyası TL ile borçlanmak istiyor. Türk lirasına sarılmak daha önemli." dedi.
Gümrük Birliği'nde güncelleme iki tarafın menfaatine
Türkiye ve AB arasındaki ilişkileri ve Gümrük Birliği sürecini değerlendiren TÜSİAD Başkanı, şunları söyledi:
"TÜSİAD olarak Avrupa Birliği'ne dönük olarak süreç yönetimi yapıyoruz. Ticari ilişkileri geliştirmek için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. İkili ilişiklerin ekonomik sonuçları da pozitif oluyor. Avrupa ile ticaret hacmimiz son yıllarda önemli bir oranda arttı. 1996 yılında imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması ile ticaret ivme kazandı. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve derinleştirilmesi gerekiyor. Güncelleme iki tarafında menfaatine olacaktır. Ekonomi Bakanlığı'nın verilerine baktığımızda Gümrük Birliği yeniden düzenlendiğinde ticaret hacminin artacağını görüyoruz, rakamlar doğruları gösterir. 2018 fırsatlar yılı bu rüzgârı arkamıza alarak, emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz. Avrupa'daki iş dünyası Türkiye'nin büyümesini, potansiyeli iyi biliyor. Siyasi gerginlikler azaldıkça, ticari ilişkiler artacaktır. Türkiye'deki istikrar ve güven ortamı devam ettiği sürece ticari ilişkiler de pozitif ilerleyecektir."
2017'de muazzam bir büyüme var
Finansla istikrarın önemini vurgulayan Bilecik, "Finansal istikrardan vazgeçmenin bedeli yüksek enflasyon. 2017'de muazzam bir büyüme var gurur duyuyoruz. Büyümenin sürdürülebilir olması için enflasyon üzerine gitmemiz gerekiyor. Terör olaylarını ve 15 Temmuz hain darbe girişimini geride bıraktık bu güven ortamı için önemli. KGF'nin ekonomik etkisini olumlu buluyoruz. 2018'de ekonomik büyüme devam edecektir. Büyüme ihracattaki artışı beraberinde getirecektir." dedi.
Bankacılık sektörü AB standartlarını geçti
Bankacılık sektörünün reformlarla son derece iyi bir noktaya geldiğini söyleyen Erol Bilecik, "2001 krizinde ciddi darbe alan bankacılık sektörü son yıllarda Avrupa standartlarının üzerine çıktı." dedi. BİST Başkanı Himmet Karadağ'ın "Bu yıl 10-12 şirket halka arz edilecek. 10 milyar liralık bir potansiyel oluşacak." şeklindeki açıklamasını değerlendiren Erol Bilecik, şunları söyledi:
"BİST'in üye sayısının artması önemli. Benim olsun küçük olsun devri geçti, küresel oyuncu olmak için geliri ve gideri paylaşmak gerekiyor. Halka açık şirket sayısının artması gerekiyor. Bütün şirketlerin bağımsız denetimden geçmesi, mali tablo hazırlama kültürünün olması lazım. İstanbul finans merkezi olmayı fazlasıyla hak ediyor. Yatırımları, halkı bilinçlendirerek sermaye piyasalarına yönlendirmeliyiz."
Sanayinin dijital dönüşüm süreci bri "Türiye Projesi"
Sanayideki dijital dönüş sürecini 'Türkiye Projesi' olarak nitelendiren TÜSİAD Başkanı, sürdürülebilir bir dijital eko sistemin ancak kamu, özel sektör ve akademi işbirliği ile gerçekleşeceğini söyledi.