Üzüm işleme tesislerinde atık olarak çıkan üzüm kabuğu ve çekirdekleri, Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünce hayata geçirilen proje ile hem ekonomiye geri kazandırılıyor hem de çevreyi kirletmiyor.
Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Gıda Teknolojileri Bölüm Başkanı Dr. Mehmet Gülcü, yaptığı açıklamada, enstitü olarak üzümle ilgili her konuda çalışma yürüttüklerini söyledi.
Enstitü bünyesinde faaliyet gösteren Üzüm Ürünleri İşleme Tesisi'nde, üzüm suyu, pekmez, sirke gibi birçok ürün elde ettiklerini anlatan Gülcü, "Bu işlemler esnasında esas ürünlerimizi şişeleyip, ambalajlayıp satışa sunarken hammadde olarak işlediğimiz üzümün presleme sonucunda arta kalan atıklarını değerlendirmek için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz." dedi.
Kurutma teknolojisiyle üzüm cibrelerini yeniden değerlendirdiklerini aktaran Gülcü, şöyle devam etti:
"Atıkların, üzüm posasının uygun koşullarda kurutulmasıyla ilgili bir proje çalışması gerçekleştirdik. Bu projemizde, hem güneş enerjisi ile hem de açık alanda kurutma yöntemiyle hızlı bir şekilde bozulmadan, küflenmeden, mikroorganizma faaliyetini hızlı bir şekilde nasıl durdurabiliriz bunun üzerine çalışmalar yaptık. Bu noktada elde ettiğimiz tecrübelerle gördük ki, bölgemizde güneş enerjili kurutma sistemiyle ve aynı zamanda açık alanda kurutma sistemi ile bu cibreleri değerlendirmek üzere kurutabiliyoruz. Bu noktada tesislerimizi kurduk. Yaş halde çıkan üzüm posalarının ince bir şekilde raflara dizerek kurumasını sağlıyoruz."
"Üzümün posası ekonomik değere sahip"
Gülcü, çalışmayla esas amaçlarının üzüm posasındaki kabuk ve çekirdeğin içerdiği maddeleri değerlendirmek olduğunu belirtti.
Enstitü bünyesinde kurulan tesiste, üzüm posasının, kurutma düzenekleri ile kurutulduğunu anlatan Gülcü, "Kurutulan üzüm posası, elek makinesi yardımıyla kabuk ve çekirdekleri ayrılıyor. Daha sonra çekirdekler yeniden yıkanarak kurutuluyor. Üzüm kabukları ve çekirdekleri yeniden işlenebilecek şekilde uzun süre bozulmadan saklanabiliyor." diye konuştu.
Üzüm kabuğunun yağ ve şeker bakımından zengin bir içeriğe sahip olduğunu aktaran Gülcü, şu bilgileri verdi:
"Özellikle çekirdekte yüzde 15-20'lere kadar varan yağ miktarı mevcut. Yine protein, karbonhidrat ve bunlardan hepsinden de daha çok önemsediğimiz fenolik bileşikler, antioksidan özellikleri ile tıp literatürüne girmiş maddeler bakımından da oldukça zengin. Bu maddeler kozmetik sanayine, yağ sanayine ve diğer üretimlerde de bileşimlere girebiliyor. Kabukta özellikle doğal renk maddeleri elde edilebiliyor ve hatırı sayılır bir şeker miktarı da bulunuyor. Bu şekerin de daha sonra biyoetanol, enzim üretiminde değerlendirme imkanı bulunuyor. Üzüm çekirdeğinde de yaklaşık yüzde 15 ham yağ oranı mevcut. Bunlar, özelikle fitoterapi amaçlı yağların yapımında, kozmetik sanayisinde kullanılıyor."
Tesislerde işlenen üzümün yüzde 25'inin atık olarak çıktığını, bu atıkların yeniden değerlendirilmesiyle tasarruf sağlanabileceğini vurgulayan Gülcü, şunları kaydetti:
"Türkiye, üzüm üretimi ile dünyada ön sıralarda. Yaklaşık 4 milyon ton civarında üzüm üretimimiz mevcut. Bu üzümün sanayide işlenen miktarını göz önüne aldığımızda hatırı sayılır miktarda atık madde ortaya çıkıyor. Bu noktada üzümü işleyen firmalar, üzümün yaklaşık yüzde 25'ini atık olarak atıyor. Bu ortalama bilimsel verilere dayanan bir değer. Yüzde 25, önemli bir miktar. Buradan da eğer çekirdek ve kabuk kısımlarını dediğimiz şekilde değerlendirilecek olursak, bu atık olan ürünlerin, çevreye çöp olarak giden ürünlerin, para olarak geri gelmesi, kazanç olarak aynı işletmeye geri gelmesi sağlanabilir. Biz örnek olması acısından kurumumuzda kurutma düzeneklerimizi, tesisimizi oluşturduk. Bu konuda çalışma yapmak isteyen, üzümü veya üzüm atıklarını değerlendirmek isteyen kişilere ve kurumlara tecrübelerimizi aktarma gayretindeyiz." AA