Ekonomide yeni dönem politikaları hız kesmeden devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 Haziran 2023’te kabineyi açıklamasının ardından ekonomide de yeni dönem başladı.
Enflasyonla topyekûn mücadelenin öncelendiği yeni süreçte Merkez Bankası da para politikasında hızlı bir sıkılaşma sürecine girdi. Son 3 toplantıda politika faizini 16,5 puan birden artırarak yüzde 8,5’ten yüzde 25’e çıkardı.
Politika değişimi yaşanırken, daha önce dövize yönelimi engellemek amacıyla etkin bir araç olarak kullanılan kur korumalı mevduat hesaplarından çıkışı özendirici adımlar da geliyor. Bunu yaparken vatandaşın birikimini Türk lirasında değerlendirmesini cazip kılmak için bankalara yol çiziliyor.
Bugün de aynı amaç doğrultusunda bankalara uygulama talimatı iletildi.
Yapılan değişikliklere tek tek bakmak gerekirse:
1- Gerçek kişi mevduatlarında TL’nin payının toplam içindeki artışına ilişkin hedef yarım puan artırılarak yüzde 2,5’e çıkarıldı. Bankalar artık bireysel müşterilerinin daha fazla TL mevduata geçişini ya da TL mevduat hesaplarını yenilemesini sağlayacak. Bunu da cazip kılmanın yolu, TL vadeli mevduat hesapları için daha yüksek getiri sunmak. Halihazırda bankalarca açılan 3 ay vadeli TL mevduatlara ortalama yıllık yüzde 41’e yakın faiz oranı sunuluyor. Bu oran ağustos ayı başında yüzde 28 seviyesinde bulunuyordu. TL’ye geçiş hedefleri kapsamında bankalarda vadeli mevduatlar için daha yüksek faiz oranı seviyelerinin gündeme gelebileceği belirtiliyor.
2- Merkez Bankası, komisyon uygulamasında da değişikliğe gitti. Kur korumalı mevduat hesapları, artık Türk lirası mevduat hesapları sayılmayacak. Bankalar TL’ye geçiş ve yenileme oranına göre komisyon ödeyecek. TL mevduata geçişi ve yenilemesi yüzde 100’ü aşan bankalar, yıllık en fazla yüzde 4 komisyon ödeyecek. Komisyon oranı, yüzde 100’ün altındaki bankalar için yüzde 8’e çıkacak.
3- Enflasyonla mücadele adımları atılırken, büyümenin baskılanmaması için ihracat, yatırım gibi seçici kredilere teşvikler sürüyor. Merkez bankası, son uygulama talimatı kredi akışını rahatlatıcı bir adım da attı.
İhracat ve KOBİ kredilerinde fatura muafiyet sınırını 50 bin liradan 250 bin liraya çıkardı. Artık 250 bin liraya kadar olan kredilerin, hangi harcama alanında kullanıldığının belgelenmesi gerekmeyecek. Bu tutarın üzerinde ise belirlenen harcama alanlarında kullanıldığının faturalandırılması gerekecek. Aksi halde bankalar kullandırdığı kredi miktarının yüzde 30’u kadar menkul kıymet tesis etmek zorunda kalacak.
"Piyasadaki TL fazlası çekilerek tasarrufa yönlendirilecek"
Tüm bu adımların ortak hedefi; tüketici harcamalarının yatırım ve tasarrufa kaydırılması. Tasarrufların ise döviz ya da başka araçlar yerine TL’de değerlendirilmesi. Böylece enflasyonda talep yönlü baskı azalacak, piyasadaki TL fazlası çekilerek tasarrufa yönlendirilecek. Bunun için de TL’nin cazip hale gelmesi isteniyor. Tasarruf sahibinin TL’ye ilgisini çekmek için bankaların yönlendirmesine ihtiyaç duyuluyor.