AKÜREM'de, Afyonkarahisar'ın yanı sıra Uşak, Kütahya, Denizli ve Eskişehir'den getirilen çok sayıda yabani hayvan tedavi ediliyor.
2 bin metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 10 bin metrekare alana kurulan merkez, çeşitli nedenlerle yaralanan ya da rahatsızlanan çok sayıda yaban hayvanına hizmet veriyor.
Merkezde tedavi altına alınan hayvanlar, sağlığına kavuştuktan sonra doğaya bırakılıyor.
AKÜREM Müdürü Prof. Dr. İsmail Aytekin, doğada güçsüz düşmüş veya göç yorgunu, travmalı ve hasta olarak getirilen hayvanları, genel muayenelerini yaptıktan sonra tedavi ettiklerini söyledi.
Yaban hayvanlarının bakım ve beslemelerini yaptıktan sonra belli bir süre rehabilite ettiklerini belirten Aytekin, şunları kaydetti:
"Daha sonra da büyük kafeslere alarak kuşları veya hayvanları gözlemliyoruz. Tamamen sağlıklarına kavuştuktan sonra bunları doğayla buluşturuyoruz. AKÜREM'in bir vizyonu ve misyonu var. Doğadaki bulaşıcı hastalıkları belirlemek, bunlara yönelik tedbirler almak. Daha sonra da koruyucu hekimliği bu hayvanlar adına oturtmak istiyoruz. Nesli tükenen hayvanları korumak da bizim en önemli görevlerimizden bir tanesi. Yaban hayatının sürdürülebilirliğini sağlamak nesli tükenmekte olan hayvanları da burada korumak bizim amacımız."
Aytekin, AKÜREM'de son dönemde her yıl 500-600 arasında hayvanın hem tedavisini hem bakım ve beslemesini hem de rehabilitasyonunu yaptıktan sonra doğaya kavuşturduklarını vurgulayarak, "Bu gelenlerin yüzde 99'u yırtıcı kuşlar, su kuşları ve diğer kuşlardan oluşmakta. Az miktarda da etçil ve otçul memeliler, sürüngenler geliyor. Merkezimizin kurulduğu 2017'den bugüne kadar yaklaşık 2 bin 500 hayvanın bakım, besleme, rehabilitasyon ve tedavisini yapıp doğayla buluşturduk." ifadelerini kullandı.
"Avcılardan rica ediyorum silahlarla bu hayvanları vurmasınlar"
Yaban hayvanlarına daha çok ava çıkan insanların zarar verdiğini dile getiren Aytekin, "Ateş edildiği zaman bu saçmalar hayvanların herhangi bir yerine vücuduna, gözüne veya kanatlarına zarar veriyor. Bu zarardan dolayı uçan bir kuş yüksekten yere düşüyor. Düştüğü için de özellikle kemik sisteminde kırıklar meydana geliyor. Yaban hayatındaki yırtıcı ve su kuşlarına yönelik silah kullanılmamasını istiyoruz. Bu hayvanlar eko sistem içerisinde bir denge unsuru. Bu dengeyi bozarsak çok ciddi manada negatif şeyler karşımıza çıkabiliyor. Özellikle bu yıl yırtıcı kuşların azalmasından dolayı ülkede çok ciddi fare popülasyonu var. Avcılardan rica ediyorum silahlarla bu hayvanları vurmasınlar."
Veteriner sağlık teknikeri Özge Kanat da yaralı gelen kuşların büyük çoğunluğunun avcılar tarafından vurulduğunu anlattı.