Ağrılı kadınlar “Çini Sanatıyla” harikalar üretiyor

Unutulmaya yüz tutmuş sanat dallarından olan çini sanatını yaşatmak adına, Ağrı Halk Eğitimi Merkezi bünyesinde 2 yıl önce açılan kursta, hobi amaçlı başlayan kadınlar, aldıkları uygulamalı eğitimler kapsamında çeşitli ürünler yaparak hem ev ekonomisine katkıda bulunuyor hem de psikolojik terapi niteliği taşıyan Osmanlı motifleri desenleri çizerek eğlenceli vakit geçiriyorlar.

Geleneksel sanatı modern çini motiflerinde uygulayan kadınlar, yaptıkları ürünleri aynı zamanda internet üzerinden satarak aile bütçelerine katkıda bulunuyorlar. Kendilerine özgü tasarımlarla gönül verdikleri çini sanatını geçim kaynağına dönüştüren kadınlar, haftanın her günü kursa gelerek, işin inceliklerini öğrenip daha eğlenceli hale getiriyorlar. Günlük yaşantısında çok stresli ve takıntılı olduğunu söyleyen ev hanımı 42 yaşındaki Fatma Kaya, arkadaşının tavsiyesiyle tanıştığı çini sanatıyla birlikte hayatı değişti.

"Çini sanatı psikolojik terapi gibi geldi"

Kaya, çini sanatının kendisi için terapi gibi geldiğine değinerek, şunları söyledi: “Ben normalde çok stresli, çok takıntılı bir kadındım. 5 yıl sonra Adalet hocamla bir arkadaşın vesilesi ile tanıştım. Bu işleri yapmaya başladım ve o kadar huzurlu, o kadar mutlu olmaya başladım ki, artık ne takıntım kaldı, ne sıkıntım kaldı. Çocuklarımla daha iyi vakitler geçirmeye başladım. Bu konuda da işte, eve ürünler yapmaya başladım, tabaklar yapmaya başladım, vazolar yapmaya başladım. Ürünlerim günden güne çoğalmaya başladı. Bu defa kendime site açtım, ürünlerimi satış yaparak daha güzel vakit geçirip, evde eşime destek çıkmaya, çocuklarımın ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarımı görmeye başladım. Bu konuda Adalet hocaya çok teşekkür ederim. Çok desteği dokundu bana, çok yardımı dokundu. Böyle işler olduğu için Ağrı’da, bu kadınlar için en güzel şey diye düşünüyorum. Kadınların Ağrı’da yapılması gereken çok fazla işleri olmadığı için, kursların açılması, bu tür şeylerin yapılması içinde devletimize çok teşekkür ediyorum” 

Kaya, yaptığı çini tabak, vazoların üzerine Osmanlı desenlerinin yanı sıra kendi tasarımlarını da yaptığını belirtti.