İşletme Müdürü Muhammet Altıparmak, Jersey ırkı sığır yetiştiriciliğine 2014'te Karaköy Tarım İşletmesinden getirilen 270 inekle başladıklarını, 2018'de de Danimarka'dan alınan 286 dana ve düve ile damızlık kalitelerini yükselttiklerini söyledi.
Mevcutlarında 476 Jersey ırkı sığır bulunduğunu belirten Altıparmak, bu ırkın et kalitesinin diğer ırklara göre daha yüksek olduğuna, süt kalitesinin ise birinci sırada geldiğine işaret etti.
Jersey ırkının dişilerine çok fazla talep olduğunu, vatandaşların talebine yetişmek için dişi buzağı üretimini artırdıklarını vurgulayan Altıparmak, "cinsiyeti belirlenmiş sperma" yöntemi ile spermada X ve Y kromozomun DNA yoğunluk farkına göre ayrıştırılarak buzağının cinsiyetinin belirlenebildiğini, bu sayede istenilen cinsiyette yavrular elde edilebildiğini anlattı.
Yoğun talep üzerine suni tohumlama yapıldı
Bu yöntemle yapılan suni tohumlama sonrası elde edilen gebeliklerden doğan buzağıların yüzde 90'ının dişi olduğunu aktaran Altıparmak, şöyle devam etti:
"Öncesinde yıllık 440 buzağımızın yarısı dişi, yarısı erkek olmaktaydı. Çok aşırı talep var, sırada birçok vatandaşımız var. Bunu sağlayabilmek için 2018 yılından itibaren dişileştirilmiş sperma kullanmaktayız. Kullandığımız spermalarla doğan buzağılarımızın yüzde 90'ı dişi olmaktadır. Bu da vatandaşlarımızın taleplerini karşılamada yeterli oluyor."
Bir inekten günlük 20-25 litre süt elde ediliyor
Altıparmak, Jersey ırkının diğer ırklara göre az yediği halde daha yüksek süt verimi sağladığına dikkati çekerek, "Bölgemize uyumlu, mera kabiliyeti çok yüksek bir hayvandır. Süt sığırlarının içinde en ufak yapılısı olup, ortalama ağırlığı 400 kilogramdır. Yemi, süte en fazla çeviren ırktır. Bir inekten günlük 20-25 litre süt elde ediyoruz. İşletmemizde günlük 8 bin-8 bin 500 litre süt üretiyoruz." dedi.
Yılda ortalama 2 bin 900 ton süt üretimleri bulunduğunu dile getiren Altıparmak, şunları kaydetti:
"Pazar sıkıntımız yok, Süt Konseyinin belirlediği fiyat üzerinden yıllık ihaleye çıkıp alan firmaya veriyoruz sütü. Sütün yağ oranı yüzde 5 civarında ve proteini çok yüksek. Bir inek, iki doğum arasında ortalama 5-6 ton süt verimi sağlamakta. Çok çabuk ve gebe kalma ihtimali yüksek olan bir ırktır. Hastalıklara karşı da daha dayanıklıdır. Yetiştiriciyi en fazla üzen ayak ve meme hastalıklarıdır. Bu ırkta bu hastalıklar çok fazla görülmemektedir."
Altıparmak, işletmede biyogüvenlik kurallarına uyulduğunu, tesise gelen misafirlere bu kapsamda galoş ile baş dahil vücudu örtecek tulumlar giydirildiğini belirterek, dışarıdan hastalık riski taşınması ihtimali nedeniyle ziyaretçilerin ve araçların dezenfektan ünitesinden geçirildikten sonra işletmeye alındığını sözlerine ekledi.