Amasya'dan 6 Şubat'taki depremin ilk sabahı yola çıkan ve görevlerini tamamlayıp şehre geri gelen 11 personel ile AFAD İl Müdür Vekili Mustafa Dizkırıcı, aileleri ve ilgililerce karşılandı.
AFAD Şube Müdürü Serhat Bolat, gazetecilere yaptığı açıklamada, deprem haberini alır almaz hemen kurumda toplandıklarını ve çıkış hazırlıklarını tamamladıklarını söyledi.
AFAD Başkanlığının talimatı üzerine Kahramanmaraş'a doğru yola çıktıklarını anlatan Bolat, "Hemen yola çıktık, ilk depremden 9 saat sonra olan ikinci depreme de yolda yakalandık. Bu da bizim için çok kötü bir tecrübeydi. Sağ salim bölgeye ulaştık. Ulaşır ulaşmaz hemen çalışmalara başladık. İlk enkazımıza yönlendirildikten sonra birinci gün, ikinci gün aynı bölgede çalıştık ve toplamda 10 vatandaşımızı Allah'ın izniyle sağ salim çıkardık enkazdan." ifadelerini kullandı.
Arama ve kurtarma teknisyeni Yakup Kadri Aslan ise Kahramanmaraş'a varır varmaz bir enkazda çalışmalara başladıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Gittiğimiz enkazda 4 katlı binanın ilk katının yıkılmış olduğu, diğer katlarının ayakta olduğunu gördük ama yatık vaziyetteydi ve çok tehlikeli bir bölgeydi. Ama aşağıdan çocuk ve bayan sesi geliyordu. Burada çalışmalarımıza hemen hız verdik. Belli bir saat çalıştıktan sonra bir dehliz açtık orada ve ben içeride küçük çocuğu gördüm. Bizden biraz korkmuştu hatta geriye kaçıyordu bizden. Ona korkmaması gerektiğini söyledik. Onunla konuştum, yaşını sordum, ismini sordum. Biraz güven sağladıktan sonra bize doğru gelmesini söyledim ve çok rahatlıkla küçük olduğu için gelebiliyordu. İlk onu aldık yani onun heyecanıyla da daha sonrasında annesini ve diğer kardeşini ama ne yazık ki diğer kardeşinin üzerine duvar devrilmişti. Onu da çıkardık, bütün aileyi oradan çıkarmış olduk."
Kurtarma çalışmaları sırasında çok karmaşık duygular yaşadıklarını söyleyen Aslan, "Çocukları çıkarırken daha çok duygulandık. Çocuklar önce bizden korkuyordu, sonrasında onu kurtarmaya geldiğimizi ve onlara onlar için orada olduğumuzu söylediğimiz zaman bize güvenleri oldu. Hepsini kurtardık, 4 çocuk kurtardık. Hepsinde de aynı şeyi gördüm ve kurtulduklarında boynuma sarılıyorlardı. O çok duygusaldı bizim için. Sonrasında dediğim gibi hepsi bizim için ayrı bir duyguydu. Görevimizi layıkıyla yapıp dönmüş olduk." diye konuştu.
Arama kurtarma teknisyeni Mehmet Ünlü de ranzaların, kanepelerin ne kadar önemli olduğunu gördüklerini belirterek, "Hayatta kalanların çoğunun genellikle bu ranza boşluklarında, kanepe aralarında olduğunu gördük. Bir çocuğu çıkardık, Yakup arkadaşımızın boynuna sarıldı, tabii biz de o anda çok duygulandık. Ondan sonra annesini çıkardık. En sonunda aileden biri hayatını kaybetmiş vardı, onu çıkardık. O anlar, o duygular kesinlikle anlatılamaz. Çok duygulandık, çok mutlu olduk, sanki kendi çocuğum çıkmış gibi o kadar sevindik." dedi.