Savur ilçesinde yaşayan ve üçüncü çocuğuna hamile olan 42 yaşındaki Çapkan, kanama ve yüksek tansiyon şikayetiyle Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvurdu. Tetkiklerde Çapkan'ın şikayetlerinin "plasenta previa" ve "plasenta akreata" sonucu oluştuğu tespit edildi.
Plasentanın önceki 2 sezaryenin dikiş hattına yapıştığının belirlenmesi üzerine anne ameliyata alındı.
Çapkan, Perinatoloji ile Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Kenan Kırteke ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Büşra Durmaz Beşir tarafından gerçekleştirilen cerrahi müdahaleyle rahmi alınmadan bebeğine sağlıkla kavuştu.
Sağlık durumu iyi olan anne ve 2 kilo 850 gram ağırlığındaki erkek bebeği, bir gün süren yoğun bakım ünitesindeki tedavinin ardından servise alındı.
Doç. Dr. Kırteke, hastanın daha önce geçirdiği sezaryenlere bağlı, bebeğin beslenme kesesi denilen yapının hem rahim çıkışını kapattığını hem de rahme çok sıkı bir şekilde yapıştığını tespit ettiklerini söyledi.
"Erken müdahaleyle hem anne hem de bebek iyi"
Yoğun kanaması bulunan hastayı tetkiklerin ardından acil olarak ameliyata aldıklarını, bu tip müdahalelerin çok kanamalı olduğunu anlatan Kırteke, "Annenin, bebeğin hayatı tehlikeye girmekte. Bu tür ameliyatlar genelde üçüncü basamak hastanelerde yapılabilmekte. Önce rahmin kanamasını durduracak büyük damarları bağlıyoruz. Daha sonra yapışık yerleri kesip çıkarıyoruz. Sonra kalan parçaları tekrar birleştiriyoruz. Bu hastamıza da bunu uyguladık. Bir komplikasyon yaşamadık. Rahmini koruduk. Daha çok bu ameliyatlarda önerilen etkin tedavi rahim alınarak yapılan cerrahilerdir. Son yıllarda gelişen bu ameliyat teknikleri ile artık rahmi almadan da bu ameliyatları yapabiliyoruz. Uygun hastalara bu ameliyatı gerçekleştirebiliyoruz" dedi.
Kırteke, Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bu cerrahi müdahaleyi ilk kez gerçekleştirdiklerini anlattı.
"Erken müdahale ile hem anne iyi hem de bebek iyi" diyen Kırteke, hastayı kısa süre içinde taburcu etmeyi planladıklarını söyledi.